27 Şubat 2008 Çarşamba

Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 6

.
Burak Caney'in "yaratıcı zekasından"(!) fışkırmış olan görsel sanat şaheserlerini iftiharla sunuyoruz!...
.

Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...

..

Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...

.

Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...
.
Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...
.
Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...
.
Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...
.
Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...
.
Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...
.
***

24 Şubat 2008 Pazar

Bulunmaz teşhir ediyor!

YALAN: 27

Mustafa Demirkanlı dedi ki:

“Bir haftadır deneme yayını yapmakta olan www.tiyatrooyun.org tehditle susturulmaya çalışılmış. Tiyatooyun’nun hosting firmasını arayan kimliği belirsiz kişiler. Sitenin yayınını durdurmalarını, gerekiyorsa kendilerine devretmelerini tehditkar bir biçimde istemiş ve sitenin yayını kısa bir süre durmuş.

Bu cür’etkar davranışı kınıyor, bunu gerçekleştirenlerin bir an önce tespit edilmesini bekliyoruz.

EK: Yukarıda açıklanan saldırının faillerini tiyatrooyun.org, Hilmi Bulunmaz ve oğlu Cemal Bulanmaz olarak belgeleriyle açıkladı.”

(Kaynak: "Demirkanlı saptırıyor, yalan söylüyor, iftira atıyor!")

Sansür Makinesi 3. Abdülhamid ile birlikte “yok insan” Burak Caney’i referans noktası olarak gösteren Yalan Makinesi Demirkanlı'ya göre, Hilmi Bulunmaz ve oğlu Cemal Bulunmaz “yok insan” Burak Caney’in sitesinin(!) hosting firmasını tehdit edip yayınını durdurmak istemişler. Bulunmazların böyle bir tehditte bulunduğunu kanıtlayan tek bir delil ortaya koyarsa, Mustafa Demirkanlı'ya fotoğraftaki Limousine”i armağan etmeye söz veriyoruz!...

Biz sözümüzü yerine getirmezsek adiyiz; ama suçlamasını kanıtlamazsa Demirkanlı adidir...

Not: Demirkanlı’nın nasıl bir ruh durumu içerisinde olduğunu anlamak için, Coşkun Büktel’in “DEMİRKANLI'YA (BİR KEZ DAHA) SON OLMASINI UMDUĞUM CEVAP” yazısını okumanızı salık veririz…

Büktel'in notu: Bulunmaz'ın "vermezsem adiyim" diyerek söz verdiği Limousine'in fotoğrafını görmek için, yukarıdaki yazının orijinal sayfasına götüren aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:

YALAN 27

(Bakınız: coskunbuktel.com)

23 Şubat 2008 Cumartesi

Demirkanlı, yalan üretme çiftliği kuruyor!

Sansür Makinesi 3. Abdülhamid ile birlikte Burak Caney piçini sanal tapınakta bulan, bu piçin ruhsal ikizi ve düşünsel akrabası Demirkanlı, adeta sağ eliyle Burak Caney olarak yazı yazıp, sol eliyle Burak Caney’i onaylıyor. Türkiye tiyatrosunun “Everesti” Theope oyununu yazan Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz’a kara çalmak için piyasaya sürülen Burak Caney’in direksiyonu, tamamıyla 3. Abdülhamid ile Yalan Makinesi Demirkanlı’nın elinde…

Tehdit, şantaj, iftira, yalan gibi insanlığa aykırı ne denli olumsuzluk varsa tümünü kullanan Demirkanlı, kendi pisliklerini bizim üzerimize yamamaya çalışıyor…

***

Demirkanlı diyor ki:

Bir haftadır deneme yayını yapmakta olan www.tiyatrooyun.org tehditle susturulmaya çalışılmış.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

Sansür Makinesi 3. Abdülhamid ve Yalan Makinesi Demirkanlı’dan başka hiç kimsenin gerçek anlamda desteklemediği “yok insan” Burak Caney, yıllardır Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz’ın gerçekçi kavgasının önüne bir set olarak çıkarılmak isteniyor. 3. Abdülhamid ve Yalan Makinesi’nin tüm gayretlerine karşın, “maya tutmuyor.” İftira atma konusunda örgütlenemeyen 3. Abdülhamid ve Yalan Makinesi, çıldırma aşamasına geldiler. Aslında yıllardır “yayın” yapan Burak Caney’in bir haftalık bir “yayıncı” olduğunu iddia eden Demirkanlı, Büktel ve Bulunmaz’a kara çalmadan başka işlevi olmayan bu yapay sitenin, tarafımızca engellediğini iddia ediyor. Yalan söylüyor!...

Demirkanlı diyor ki:

Tiyatooyun’nun hosting firmasını arayan kimliği belirsiz kişiler. Sitenin yayınını durdurmalarını, gerekiyorsa kendilerine devretmelerini tehditkar bir biçimde istemiş ve sitenin yayını kısa bir süre durmuş.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

“Yok insan” Burak Caney’in sahte kimliğinin ardında sırıtan Demirkanlı, tasarımından tutun, içeriğine dek bire bir tiyatrodergisi.com.tr'yi anıştıran tiyatrooyun.org'a “yok insan” Burak Caney’den “daha fazla” sahip çıkıyor. Sansürcülük anlayışına karşı olan Büktel ve Bulunmaz’ın, (Burak Caney, 3. Abdülhamid ve Yalan Makinesi’nin birlikte yaşattıkları) tiyatrooyun.org sitesini kapattırma isteği içerisinde olduklarını iddia ederek, yalanlarına yepyeni yalanlar ekliyor!...

Demirkanlı diyor ki:

Bu cür’etkar davranışı kınıyor, bunu gerçekleştirenlerin bir an önce tespit edilmesini bekliyoruz.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

Daha önce ellerinde telefon ses kayıtları olduğunu iddia etmelerine karşın, bunun kocaman bir yalan olduğu ortaya çıkınca, götüne baka baka susan Demirkanlı, orospu çocuklarından başka hiç kimsenin destekleme cesareti gösteremedikleri Burak Caney’i, tüm hakaretleri göze alarak desteklemeyi sürdürüyor…

Orospu çocuğu Burak Caney’in sitesindeki itirafı:

“İlk gün yaptığımız haberimizde ses kaydı olduğundan söz ettiğimiz doğrudur. Webmaster’ın yanılması/yanıltması sonucu bu ifadeye haberimizde yer verilmiştir. Fakat daha sonra yaptığımız görüşmelerde ses kaydının yapılamadığını öğrendik.”

(Bakınız: "Orospu çocuğu Burak Caney'in iftiraları!")

Demirkanlı diyor ki:

EK: Yukarıda açıklanan saldırının faillerini tiyatrooyun.org, Hilmi Bulunmaz ve oğlu Cemal Bulanmaz olarak belgeleriyle açıkladı.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

Sözde saldırının Hilmi Bulunmaz ve oğlu Cemal Bulunmaz tarafından yapıldığının delilini sunsun, biz orospu çocukluğunu kabul edeceğiz. Demirkanlı, böyle bir delil sunamazsa, kendisi orospu çocuğudur!!!

(Bakınız: "YALAN: 27")

Demirkanlı diyor ki:

Coşkun Büktel ise sitesinde ilk günden beri savumaya geçerek yayın yapmakta. Tiyatrooyun'un haberinden anlaşıldığı kadarıyla Büktel'in susturma girişimi ile doğrudan ilişkisi tespit edilememiş.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

Coşkun Büktel, hiçbir zaman savunmaya geçmedi. Coşkun Büktel, sürekli olarak “saldırdı, hesap sordu.” Coşkun Büktel, orospu çocuğu olmadığı için, orospu çocuklarından hesap sordu, soruyor, soracak!...

Demirkanlı diyor ki:

Büktel ise işin içinde ne olduğunu ne de olmadığını açıklıyor, ilgisiz bir biçimde Prof. Özdemir Nutku, Oyun Yazarı Tuncer Cücenoğlu ve TEB Başkanı Üstün Akmen'i hedef alan açıklamalarla olayı saptırma çabaları içinde olduğu gözleniyor.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

Burak Caney’i destekleyen tüm orospu çocuklarına karşı tarafsız kalmayan Büktel, bu konuda da “tarafsız” kalmamış ve bu orospu çocukluğunu “imzalarıyla” destekledikleri iddia edilen Özdemir Nutku, Tuncer Cücenoğlu ve Üstün Akmen’i uyardı, uyarıyor, uyaracak...

Demirkanlı diyor ki:

Bulunmaz'lar ve Büktel'den açıklanan belgelere ve iddialara karşı somut bir açıklama yapılmadı.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

Yapıldı. Elinizde telefon ses kaydı olduğunu iddia ettiğiniz ilk andan başlayarak, sürekli olarak elinizde ses kaydı olmasının mümkün olmadığını haykırdık. Günlerce bir orospu gibi kıvırdınız. Kıvırma seansınız bitince, iftira attığınızı kabul edip, elinizde telefon ses kaydı olmadığınızı götünüze baka baka açıklamak zorunda kaldınız. En büyük “dayanak noktanız”ın osuruktan olduğu, bizim yaptığımız yayınlar sonucunda açıklandı!...

Demirkanlı diyor ki:

Site susturmaya yönelik girişiminin boyutlarını ve vehametini, tiyatrooyun’dan takip edebilirsiniz.

Demirkanlı’yı değerlendirelim:

Tiyatrodergisi.com.tr’den de takip edebiliriz. Ne fark eder ki?!... Ha tiyatrooyun, ha tiyatrodergisi.com.tr!!!

(Kaynak: Demirkanlı, "Tiyatro Sitelerine Tehdit ve Saldırı!")

***

Ayrıca bakınız:
HESAP SORUYORUZ! / 1
HESAP SORUYORUZ! / 2
HESAP SORUYORUZ! / 3
HESAP SORUYORUZ! / 4

Orospu çocuğu Burak Caney'in iftiraları!

COŞKUN BÜKTEL YİNE KIVIRIYOR!
Coşkun Büktel tükürdüğünü yalamamam için yine kıvırıyor.

GÜNCELLEME

İlk gün yaptığımız haberimizde ses kaydı olduğundan söz ettiğimiz doğrudur. Webmaster’ın yanılması/yanıltması sonucu bu ifadeye haberimizde yer verilmiştir. Fakat daha sonra yaptığımız görüşmelerde ses kaydının yapılamadığını öğrendik. Bu ses kaydının olmaması diğer bütün delillerin yok sayılabileceği anlamına gelmez!

Coşkun Büktel, işin içinde doğrudan var mı? Hosting firmasını aradı mı? Aradıysa neden aradı bunları açıklasın.

Haberde tüm detaylar mevcut… Boş saldırılarla, konuyu örtbas etmeye çalışmak nafile çırpınışlardır.

COŞKUN BÜKTEL, DOMAİNİMİZİ ELE GEÇİREREK/SATIN ALARAK SİTEMİZİ SUSTURMAYA ÇALIŞAN ÖRGÜT İÇİN DE SEN DE FAAL OLARAK YER ALDIN MI ALMADIN MI?

BU YÜZ KIZARTICI SUÇA NE KADAR KARIŞTIN, BUNU AÇIKLA…


..............................................

Coşkun Büktel'in kensini dansöz olarak gösteren bir fotomontajı neden bu denli çok sevip sitesinde yer verdiği anlaşılmaya başladı. Zira Coşkun Büktel kıvırmayı alışkanlık haline getirmeye başladı, kıvırmayı çok sevdi.
Daha kısa süre önce protestocular azalıyor dedi kat ve kat arttığını görünce olmaz yazılı açıklasınlar dedi, daha sonra bunların çoğu çoluk çocuk demeye getirdi. Meslek meslek açıklayınca facebook bu 5 bin kişi de olsa umursamam demeye başladı.
Şimdi de yine tükürdüğünü yalamamak için kıvırıyor.
Coşkun Büktel Hilmi Bulunmaz'la artık o denli içli dışlı oldu o denli yumak oldu ki gözüne hangi delilleri sokarsak sokalım artık Hilmi Bulunmaz'ı Hilmi Bulunmaz'dan bile önce savunma refleksine girecek, giriyor, girmek zorunda!..
Adam adını soyadını vermiş, ev telefonundan iş telefonundan konuşmalar yapmış gerek kendinin gerek oğlunun telefonları mail adresleri her şeyi kayıt altında ve TurkTelekom ve Avea üzerinde arayan aranan numaralar kayıtlı. Asla çıkıp ben hosting temsilcisini aramadım webmasterınızla konuşmadım diyemez. Kaldı ki 2 tane bugüne dek yüzünü görmediğimiz 2 ayrı şirket temsilcisinin (hosting yetkilisi ve webmaster) şahitliği ve yazılı beyanı var. Hangi ülkenin savcısına yargıcına gitseniz 2 şahit ve telefon aranma kayıtları yeterli delil ve şahit sayılır (Hatta mahkemelerde ses kaydı tek başına delil kabul edilemez şahit beyanları delildir) Ama Coşkun Büktel'e göre bunlar ıvır zıvırdır. . Biz ses kaydı da sunsak telefon ederken yanında kimse varmıymış diyecekti, onu da yapsak Taksim meydanından yüzlerce insanın önünden aranmalı kitlesel bir şahitlik olmalıydı diyecekti muhtemelen. Neden? Çünkü artık günaha saplanmıştır, arkadaşının kabahatlerinin ortağı olmuştur savunmak zorundadır.
HİLMİ BULUNMAZ ÇIKSIN DESİN Kİ
"HAYIR BEN ASLA SİZİN HOSTİNG FİRMANIZI ARAMADIM ASLA WEBMASTERINIZI ARAMADIM"
DİYEMEZ!
KAYITLAR VAR ŞAHİT VAR.
CEMAL BULUNMAZ ÇIKSIN
"BU SİTEYİ (DOMAİNİ BİZE SAT DEMEDİM"
DİYEMEZ ÇÜNKÜ BİLGİSAYAR KAYITLARI VAR.
(Hatırlatırız 2 yıl önce intihar eden bir genç kızın bilgisayarına el konulmuş bilgisayardan yaptığı yazışmalar esas alınarak, delil sayılmış suçluya ulaşılmıştır. Bu medyaya yansıyandır bunun gibi çok sayıda adli vaka olduğunu araştırıp öğrenebilir. Coşkun Büktel kendi internet ortamından yayın yaparken ciddi bir iş yapmaktadır ama kendisi dışında bilgisayar ve internet ortamında ki her şey ıvır zıvırdır...
Bilgisayar ve internet ortamı sandığından da ciddi bir ortamdır, sandığından da ciddi bir delildir, sandığından da ciddi girişimlerdir.
Örneğin umursamadığını iddia ettiği facebook protesto gruplarından birisi de grevdeki işçilerle dayanışmak için bir firma aleyhine açılmıştır, firma bu protesto grubunu resmi anlamda muhatap alarak ancak savcılık başvurusu yapıp resmi işlemlerde bulunabilmiştir, muhatap almak zorunda kalmıştır. Araştırıp öğrensin. Bu kimi neyin ne amaçla kullandığına bağlıdır. internet yada telefon bazen oyun cihazı bazense bir suç aygıtı bazense çok daha farklı bir şeydir.)
Coşkun Büktel'e göre
- Görüşmeyi yapanların yazılı beyanları yoktur
- Gerekirse şahitliğe hazır olmaları yoktur
- Hilmi Bulunmaz'ın ve Cemal Bulunmaz'ın ev ve iş telefonundan defalarca aramaları yoktur
- Cemal Bulunmaz'ın adına kayıtlı şifresini sadece kendi bileceği (sadece kendi bilmesi gereken) emailinden MSN kayıtları yoktur.
- Ortada dalavereyle domain ele geçirme, satın alma girişimi yoktur.

Bunları başkası onda birini yapsa kükremesine yeter ama suç ve kader ortağı kişiler yapınca hiç biri önemsizdir.
Acaba ?...
yarın birisi İnernet firmasını arayıp "coskunbuktel.com da bana küfür var bunu kapatın!" diye başvursaydı, yayını kesmeye kalksaydı bu şekilde telefon görüşmeleri yapsaydı, bununla kalmayıp "coskunbuktel.com domainini bizim üzerimize geçirin bedeli neyse ceremesini çekersiz" deseydi sizce Coşkun Büktel ne yapardı?
Biz söyleyelim. Ortalığı ayağa kaldırmaya çabalardı. Yıllarca sürecek polemiklere kavgalara girerdi. Ama bu kaderdaşı, suçdaşı tarafından yapılınca telefon kayıtları şahitler de olsa umurunda mı? Neden ? Çünkü kader birliği , suçdaşlık halini almış durum.

PES!
Coşkun Büktel hedef genişleterek konuyla ilgisi olmayanları her fırsatta isimlerini sıralayarak hem konuyu dağıtma, hem de o kişilere karşı "yıldırma" "püskürtme" taktiklerini bıkmadan usanmadan uygulamaktadır. Özdemir Nutku yada Tuncer Cücenoğlu'na yazı yazarak verdikleri destekleri sorarken kendi arkadaşının kader ve suçdaşının kayıtlı telefon görüşmelerini hafifletme telaşıyla davranmakta, hedef genişletmeye konuyu saptırmaya da çabalamaktadır.
Coşkun Büktel!
Sen kafanı kuma gömebilirsin
Sen bunları da yok saymayı seçebilirsin
Artık suçdaş olmanın güdüsüyle suçlananlardan da önce refleks savunmaya da geçebilirsin
Ama senin ıvır saydıkların resmen belgedir ve resmen suçtur. Senin ne saydığının önemi yok bundan sonrasına karar verecek de sen değilsin. Sen bir süre daha kendini kandırmaya devam et! Kamuoyu aptal değildir. Tüm yaşananlar ve herkesin düzeyi gözler önüne serilmektedir.
BOŞA ÇIRPINMAYINIZ BOŞA MANŞETLER DÖŞENMEYİNİZ
BU KEZ YAVUZ HIRSIZ EV SAHİBİNİ BASTIRAMIYOR
SİZ ANCAK YAZDIKLARINIZLA, SON ÇIRPINIŞLARINIZLA, PİŞKİNLİKLERİNİZLE KENDİNİZİ KANDIRIRSINIZ!


Demirkanlı saptırıyor, yalan söylüyor, iftira atıyor!

Demirkanlı'ya ait aşağıdaki yazı, tamamıyla yalan ve iftira üzerine kurulmuştur. Aşağıdaki iftira metnini okuduktan sonra, daha aşağıda bulunan linkleri de tıklayınız!...

***
Mustafa Demirkanlı'nın iftira metni:


Tiyatro Sitelerine Tehdit ve Saldırı!

Bir haftadır deneme yayını yapmakta olan www.tiyatrooyun.org tehditle susturulmaya çalışılmış. Tiyatooyun’nun hosting firmasını arayan kimliği belirsiz kişiler. Sitenin yayınını durdurmalarını, gerekiyorsa kendilerine devretmelerini tehditkar bir biçimde istemiş ve sitenin yayını kısa bir süre durmuş.

Bu cür’etkar davranışı kınıyor, bunu gerçekleştirenlerin bir an önce tespit edilmesini bekliyoruz.

EK: Yukarıda açıklanan saldırının faillerini tiyatrooyun.org, Hilmi Bulunmaz ve oğlu Cemal Bulanmaz olarak belgeleriyle açıkladı. Coşkun Büktel ise sitesinde ilk günden beri savumaya geçerek yayın yapmakta. Tiyatrooyun'un haberinden anlaşıldığı kadarıyla Büktel'in susturma girişimi ile doğrudan ilişkisi tespit edilememiş. Büktel ise işin içinde ne olduğunu ne de olmadığını açıklıyor, ilgisiz bir biçimde Prof. Özdemir Nutku, Oyun Yazarı Tuncer Cücenoğlu ve TEB Başkanı Üstün Akmen'i hedef alan açıklamalarla olayı saptırma çabaları içinde olduğu gözleniyor.

Bulunmaz'lar ve Büktel'den açıklanan belgelere ve iddialara karşı somut bir açıklama yapılmadı. Site susturmaya yönelik girişiminin boyutlarını ve vehametini, tiyatrooyun’dan takip edebilirsiniz.

(Kaynak: Demirkanlı, "Tiyatro Sitelerine Tehdit ve Saldırı!")

***

(Ayrıca bakınız:
HESAP SORUYORUZ! / 1
HESAP SORUYORUZ! / 2
HESAP SORUYORUZ! / 3
HESAP SORUYORUZ! / 4

20 Şubat 2008 Çarşamba

"Beyaz Cephe" ortaklarından Demirkanlı yazısı

Mustafa Demirkanlı
18 Şubat 2008


Coşkun Büktel’i Tanıyalım


Coşkun Büktel, vakti zamanında yazmış olduğu “Theope” ile birlikte tiyatro dünyasında saldırmadığı kimse kalmamıştır. Hemen hemen herkesle kavga etmiştir. Ona göre bir tek oyun yazarı vardır. Bir tek çevirmen vardır: Coşkun Büktel. Yönetmen tiyatrosuna karşıdır. Hiç kimse oyununu sahnelemek istemez. Bunu sansür olarak değerlendirir. Sayfalarca abuk sabuk denebilecek yazılar yazar. Bunları eleştiri diye adlandırır, yayımlamayanlar yine sansürcüdür. İnsanlar beni neden sansürlesin ki sorusunu sormaz, sadece saldırır. Örneğin, Tuncer Cücenoğlu’nun yurtdışında pek çok ülkede sahnelenen oyununu “Çığ skandalı” olarak adlandırır. Eleştirinin ötesinde, aşağılamaya varacak düzeyde yazılar yazar. Belli bir düzeyi aşmamak için kendini zorlamaları da artık işe yaramamakta, hakaretlerini küfür düzeyine kadar çıkartmıştır.

İşte bu insanı tanımayanların da tanımalarını istediğimiz için, kuyumcu arkadaşı ile birlikte nelerin altına imza attıklarına göz atmanızı salık veriyoruz. Burak Caney (Coşkun Büktel’in kuyumcu arkadaşının eski bir tanışı olduğunu sanıyoruz.) Büktel’in kitaplarındaki akıl almaz savruklukları ortaya çıkartınca, her ikisi de küfretmeye başladılar.

Düzeylerini anlamak için, linklerdeki videoları da izlemenizi öneriyorum.

Büktel’in kuyumcu arkadaşının, İstanbul Devlet Tiyatroları yapımı “Ful Yaprakları” oyunu ile ilgili, sözüm ona eleştirisi: “Bulunmaz ‘Ful Yaprakları’nı yargılıyor. http://tiyatroyun.blogspot.com/2008/02/bulunmaz-ful-yapraklarn-yarglyor.html

İzlediğinizde göreceğiniz gibi daha oyunu izlemeye başlamadan hakarete varan dalga geçmelerine, aşağılamalarına -kendini, kendi kendine ve kuyumcu arkadaşının desteğiyle Türkiye’nin en iyi oyun yazarı olarak lanse eden- Büktel’in yorumu ise şöyle: “Hilmi Bulunmaz, kamera karşısında bir kez daha ‘döktürdü’”.

Madem ki kurum olarak Devlet Tiyatroları, oyuncuları ve yönetmenleri bu kadar kötü, hakaret edeceğiniz kadar kötü, ne demeye “Theope”yi oynasın diye her gün yayın yapıyorsunuz, Büktel’in çevirisini sahnelesin diye bakana kadar şikayette bulunuyorsunuz, dahası bu kadar kötü bir kuruma rejisör olarak (hiç oyun yönetmeden üstelik) girmeye kalkarsın Büktel. Bu ne yaman çelişkidir, utanmazlıktır.

Büktel’in kuyumcu arkadaşının videoya kaydederek ve defalarca tekrarlayarak savurduğu tehditler ve küfürler: “Bulunmaz, sanal yayıncıları yargılıyor!”

http://tiyatroyun.blogspot.com/2008/02/bulunmaz-sanal-yaynclar-yarglyor_05.html

Kuyumcu arkadaşının küfürlerine desteğini ise sitesinde şu sözlerle belirtiyor: “Hela duvarları yerine internet sayfalarını kirleten tiyatral "Tosun" (nam-ı diğer Burak Caney) eğer doğru söylüyorsa; Üstün Akmen, Özdemir Nutku ve Tuncer Cücenoğlu kendisini destekliyorlarmış. Akmen, Nutku ve Cücenoğlu'na, tiyatral "Tosun"u destekledikleri yalanını bir an önce tekzip etmelerini tavsiye ediyor; Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'a rahatça iftira edebilmek için takma isim ardına gizlenmiş korkak bir sapığı, bugün hâlâ, destekleyen eğer bir tek o….. (Bunu Büktel açık açık yazıyor) çocuğu gerçekten varsa, ona 25 Ekim 2007 tarihli çağrımızı tekrar hatırlatıyoruz.” (http://www.coskunbuktel.com/)

Büktel’in düzeyi işte bu.

Bu öfkenin nedeni ise, Burak Caney’in kitaplarını lime lime etmesi, kitaplarını yerlerde süründürmesi, -Coşkun’un Cücenoğlu’nun “Çığ” oyunu için bulduğunu iddia ettiği ve “Çığ skandalı” teranelerinin yanında- çığ gibi üstüne yığıldı, ama bir tek sözcükle bile yazdıklarını savunamadığı, açıklama getiremediği için ve Türkçeyi en iyi kullanan yazar kasılmalarının koca bir yalan olduğunun tiyatro kamuoyuna yayılmasıdır. Öfkesine hakim olamamakta, mahalle ağzıyla küfürler etmektedir. Çöküş bu olsa gerek.

Kendi kendini en büyük yazar, Türkçeyi en iyi kullanan yazar olarak tanımlayan kişinin, Coşkun Büktel’in yazdıklarındaki hatalar Burak Caney’in saptadıkları kadar olmasa gerek, bunlara bir dramaturg el atarsa kim bilir daha nelerle karşılaşacağız.

Yazık, gerçekten yazık. Büktel’i bu kadar çaresiz, bu kadar düzeyini düşürmüş olarak görmek istemezdim. Ama, arkadaşı hakkında aylar önceki ikazlarımızı ciddiye alabilseydi, tüm bu çirkinliklerin içinde olmaz, sadece kendinden söz edilmesinden başka hiçbir amacı olmayan, hiçbir zaman tiyatro ile ilişkisi slogan düzeyini aşmamış birinin gölgesinde rezil olmamış olurdu, ama olan oldu. Kuyumcu arkadaşının amacı sadece muhatap alınmaktı, var olmaktı. O amacına ulaştı, sitesini günde 100-200 kişinin izlemesinden duyduğu mutluluğu sürekli haykırıyor, amacına ulaştı. Ya sen Büktel, nerelere kadar indin, ne kadar hiddetlenirse hiddetlensin, bir yazara o….. çocukları diye yazmak yakışır mı, bu bir aczin ifadesi değil mi? Demek ki yanılmışız, senin de içinde arkadaşının duyguları egemenmiş, sadece baskı altında tutuyormuşsun. Küfrederken bile düzeysizliğini ortaya serdin “(Gerçek orospuları ve çocuklarını bir kez daha tenzih ederim.)” Hiç değilse, hayat kadınları diyebilseydin. İşte, beyninin gerçek işleyiş biçimi buymuş. Bilimsellik vs koskoca yalanlarmış, senin de çapın sokaktaki çaresiz insan kadarmış; tehdit, küfür. İşte gerçek Coşkun Büktel’i Tanıyalım: Tehdit, küfür.

19 Şubat 2008 Salı

BÜKTEL VE BULUNMAZ'IN "BEYAZ CEPHE"YE KARŞI ORTAK AÇIKLAMASI

Özdemir Nutku, Tuncer Cücenoğlu, Üstün Akmen'in "açık destek" verdiği Burak Caneyler artık iftiralarını "Beyaz Cephe" adıyla imzalıyorlar. Burak Caneylerin "Beyaz Cephe" adıyla yayınladıkları (eskisinden daha da karanlık) yeni yalan ve iftiralarına karşı, Caneylerden birine (Mustafa Demirkanlı'ya) 24 Nisan 2007 tarihinde verdiğim cevaptan bir bölümü alıntılayarak, aşağıya aktarmayı ve o alıntıyı, bu kez, Caneyleri destekleyen herkese ithaf etmeyi gerekli buluyorum. CB

(Not: Büktel ve Bulunmaz'ın "Beyaz Cephe"ye karşı ortak açıklamasının linki aşağıdaki alıntının sonunda.)

(...)

Görüldüğü üzere, dünyanın en iğrenç insanları bile, dürüst insanları iğrenç olmakla suçlayabiliyor. Peki her iki taraf birbirini iğrenç olmakla suçladığına göre; kimin temiz, kimin iğrenç olduğuna nasıl karar vereceğiz? Gayet basit! Kanıtlara bakacağız. Kim kanıtlarla konuşuyor, kim sadece küfrediyor, ona bakacağız. Yukarıda görüldüğü üzere, bizim kanıtlarımız, Mustafa'nın "belgelerle çelişen" kendi sözleri. Mustafa'nın kanıtları ise, ("Theope tesadüfi bir başarıdır" gibi) "kanıta muhtaç" garip iddialardan ve ("Hilmi Bulunmaz Göker'i suçlayabilmek için onun ölmesini beklemiştir" gibi) yalan olduğunu iki kere iki dört misali belgelediğimiz yalanlardan ibaret.

Bir insanın, yalnızca, "Burak Caney'i ait olduğu yere, sanal mezarlığa gömdük" cümlesini (bir sürü karşı kanıta rağmen) yeterli kanıt sayarak ve kanıta muhtaç bu salakça kanıta dayanarak; o cümleyi kurmuş olan insanı (Hilmi Bulunmaz'ı) "hacker" olmakla suçlaması için, belki hukuk nedir bilmeyen bir salak olması yetebilirdi; ama Bulunmaz'ı "hacker" sayan o salağın, Bulunmaz'la arkadaş olan (dürüstlüğüyle maruf) Coşkun Büktel'in de "hacker" olduğunu ilan edebilmesi için, yalnızca salak olması yetmezdi; Mustafa Demirkanlı kadar insanlıktan nasipsiz, ahlaksız, yalancı, pespaye ve alçak olması da gerekirdi/gerekti.

Demirkanlı, umarım sözünü tutar ve bundan böyle (ismimi vererek ya da vermeden veya kendisi başka bir isim ardına gizlenerek veya örneğin, hacklenmeden kurtulduğu halde aylardır bir tek yazı yazmayan ve aslında söyleyecek bir şeyi kalmadığı için "hacklendim" numarasına yatmış olan, kimliği belirsiz, sanal şahıs Burak Caney'i tekrar devreye sokarak) bana sataşmaya kalkışmaz. Ama eğer kalkışırsa, Demirkanlı'ya cevap vermek için bir şartım var: Önce, belgelediğim tüm yalanları için ("tekrar okuyunca yanlış anlaşılabileceğimi anladım, aslında şöyle demek istemiştim" tarzında önemsizleştirme gayretine girmeden) açıkça/mertçe/Türkçe/netçe, hesap verecek ya da özür dileyecek. Ve bundan böyle Büktel hakkında herhangi bir suçlama yaparsa, o suçlamayı, kanıta muhtaç kanıtlarla, salakça iddialarla değil, Büktel'in kendi ifadeleriyle "somut" olarak, direkt kaynak göstererek, kanıtlayacak. Böyle yapmazsa, bundan böyle, (Burak Caney'i asla cevaplamadığım gibi) artık Demirkanlı'yı da cevaplamayacağım.

Ben hayatımı, onun yalnızca birkaç saniyede uydurduğu kasıtlı yalanları çürütmek için, günlerce kanıt belge toplamakla, bu kanıtları mantıklı ve tutarlı bir kompozisyon içinde okurlara sunmak için kılı kırka yarmakla, daha fazla harcamak zorunda değilim. Büktel/Demirkanlı Polemiği'ndeki yazılara rağmen Demirkanlı'nın ne mal olduğunu hâlâ anlamayanlar kaldıysa, zaten anlamak istemiyorlar demektir.

Büktel'in 24 Nisan 2007 tarihli yukarıdaki yazısının tamamını okumak için aşağıdaki başlığı tıklayınız:

DEMİRKANLI'YA (BİR KEZ DAHA) SON OLMASINI UMDUĞUM CEVAP

Büktel ve Bulunmaz'ın "Beyaz Cephe"ye karşı ortak açıklamasını ve önerisini okumak için...

TIKLAYINIZ!

12 Şubat 2008 Salı

Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 5

.
Burak Caney'in "yaratıcı zekasından"(!) fışkırmış olan görsel sanat şaheserlerini iftiharla sunuyoruz!...

Burak Caney takma adı ardına gizlenmiş korkak sapığı hala destekleyen herkes orospu çocuğudur!...

(Ayrıca bakınız:

"Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 1"
"Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 2"
"Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 3"

"Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 4"

"Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 5")

7 Şubat 2008 Perşembe

Burak Caney destekçisi: İlhan İnan

Caney'in yaptığı Bulunmaz ve....(?) fotomontajı


Burak Caney destekçisi: Gül Fulya Akyol


Caney'in yaptığı Bulunmaz ve....(?) fotomontajı

(Bakınız: "Piç Burak Caney fotoğraf sergisi!... / 4")


Piç Burak Caney'in hazırladığı video!


Hilmi Bulunmaz


Şimdiye dek Mustafa Demirkanlı, 3. Abdülhamid, Yaşam Kaya ve Hamit Demir; Burak Caney'i desteklediler. Onları, her fırsatta eleştirdik. Sadece eleştirdik. Ancak bundan böyle, kişisel haklarımıza saldıran piç Burak Caney'in yaptığı çirkinlikleri izledikten sonra, hala Caney pisliğini destekleyenler olursa; onlara şerefsiz, orospu çocuğu olarak sesleneceğim. Yineliyorum; şimdiye dek destekleyenler eleştirilirken, bundan böyle destekleyenler orospu çocuğu olarak değerlendirilecek!...

Güncelleme: (4 Şubat 2008) 2 Şubat 2008 tarihinde Burak Caney piçinin hazırladığı(!) yukarıdaki video ile hemen altına tarafımızdan yazılan metni, hilmibulunmaz sitesinde yayımladık. Hiç kimsenin "şerefsiz, orospu çocuğu" sözlerini kabul etmeyeceğini düşündük. Ne var ki, Mustafa Demirkanlı ve 3. Abdülhamid, "bundan böyle (Burak Caney'i) destekleyenler orospu çocuğu olarak değerlendirilecek!..." dememize karşın, desteklerini yenileyerek sürdürüyorlar!...

Not: Aynı yazıyı daha önce de yayımlamıştık. (Bakınız: "Piç Burak Caney'in hazırladığı video!") Ne var ki piç Burak Caney, her zaman yaptığı gibi, videoyu yayından kaldırdı!... Piç Burak Caney'in "yeni" linkiyle sunduğu videoyu yayımlamak için, yazımızı yinelemek zorunda kaldık. Elimizde olmayan bu durum nedeniyle okurlarımızdan özür dileriz...

3 Şubat 2008 Pazar

umudu içenler

uzak bir ülkenin işçileri
kan var gözlerinin derininde
bir de henüz söylenmemiş türkü

zaman susturur herşeyi
acının dibeğinde örselenen sevgiyi
kölelerin zinciri kırılır

türkü söylenir şimdi

Piç Burak Caney'in hazırladığı video!

Şimdiye dek Mustafa Demirkanlı, 3. Abdülhamid, Yaşam Kaya ve Hamit Demir; Burak Caney'i desteklediler. Onları, her fırsatta eleştirdik. Sadece eleştirdik. Ancak bundan böyle, kişisel haklakımıza saldıran piç Burak Caney'in yaptığı çirkinlikleri izledikten sonra, hala Caney pisliğini destekleyenler olursa; onlara şerefsiz, orospu çocuğu olarak sesleneceğim. Yineliyorum; şimdiye dek destekleyenler eleştirilirken, bundan böyle destekleyenler orospu çocuğu olarak değerlendirilecek!...

1 Şubat 2008 Cuma

Bulunmaz, Alkaya ve etki alanını tartışıyor


Online Videos by Veoh.com
(Videomuzun birinci ve daha önemli sunumu için bakınız:
"Bulunmaz, Orhan Alkaya'yı değerlendiriyor")

Shakespeare'siz Herifler


Online Videos by Veoh.com

Burak Caney "fotoğraf" sergisi!... / 4


Burak Caney'in "yaratıcı zekasından"(!) fışkırmış olan
görsel sanat şaheserlerini iftiharla sunuyoruz!...

Not : Hilmi Bulunmaz casting çıplak hatunlarını çalıştırırken tasarladığımız resimleri pek bir sevmiş dört köşe olmuş olmalı ki biz sileriz korkusuyla hemen kopyalamış :)))) (Mustafa Demirkanlı, 3. Abdülhamid, Yaşam Kaya ve Hamit Demir'in sempati duyduğu Piç Burak Caney.)

Yeteneğini gösterip, yıldız olan bebek!

Yukarıda fotoğrafı, aşağıda özellikleri görülen bebek için; "harika", "mucize", "tanrısal"... sözcükleri yetersiz kalır:

1
Sepya

Danscı, Dizi Oyunculuğu, Dublaj, Manken, Reklam Oyunculuğu, Sinema Oyunculuğu, Sunucu, Tiyatro Oyunculuğu
Çalışma Durumu Çalışmıyor
İşe Başlayabilme Hemen
Vücut Yapısı Zayıf
Boy(cm) 87
Kilo(kg) 12
Beden 24
Göz Rengi Kahverengi
Saç Rengi Sarı
Saç Uzunluğu Orta


(Bakınız: sendeyıldızol.com)

Henüz yaşı kayda geçecek denli ilerlememiş bir bebekten bile medet uman piyasa, Mustafa Demirkanlı'nın sahibi olduğu tiyatrodergisi.com.tr'yi araç olarak kullanıyor...

(Ayrıca bakınız:
Oyun, "Yüzeysel 'yetenek' sahipleri yıldız olsun!"
Oyun, "Demirkanlı, Burak Caney mi?")