11 Mart 2010 Perşembe

Korkunun sanatı boğmasına izin vermeyin ve 12 Mart saat 9.45'te Beyoğlu adliyesinde olunuz


Ertuğrul Timur
aetimur@gmail.com


Ne ciddi siyasi platformda ne de mizahi anlamda eleştiriye tahammülü olmayan ve en çok mizahçıyı, karikatüristi dava etmiş başbakan olma yolunda hızla ilerleyen Recep Tayyip Erdoğan bu kez bir tiyatrocuyu; Can Şenliği Oyuncularından Haldun Açıksözlü'yü adliye koridorlarında konuk ettiriyor.

Konuyu gündeme getirdiğimizde en başta sorulan soru nasıl bir esprinin söz konusu olduğu şeklindeydi. Sayın Yılmaz Onay oyunda anlatılan dava konusu fıkrayı gruba aktardı ve böylece Tayyip Erdoğan'ı kızdıran fıkrayı öğrenmiş olduk. Hemen buraya da aktararak bu merakın giderilmesinin ardından düşüncelerimi paylaşmak istiyorum

Laz Marks Emice’yi sahnede canlandıran Haldun Açıksözlü, oyunda soruşturmaya konu olan bir Tayyip fıkrası anlatıyor. Fıkradaki Tayyip Rizeli’dir, Kasımpaşa’da büyümüştür ve annesinin adı da Vesile’dir. Fıkra şöyle;

Bir gün Vesile Ana Kasımpaşa’da bakkala alışverişe gider, bakkal mahallenin çok eski bir esnafıdır. Yaşlı bakkal Vesile Ana’yı görünce başlar yakınmaya; “Nasıl bir evlat ettin, böyle başbakan olur mu? Enflasyon bir yandan, işsizlik bir yandan öldük da… Böyle idare mi olur, böyle yönetim mi olur?” Vesile Ana bakkalın sözünü keser ve der ki; “Bakkal efendi hatırlar mısın tam elli yıl önce sana gelmiştim ve senden borç para istemiştim.” Bakkal hatırladığını ve parası olmadığı için ona istediği borcu veremediğini söyler. Vesile Ana da der ki; “O borç para ne içindi bilmek ister misin, o para kürtajın parasıydı, der.” ...

Meseleyi birkaç yönden ele alacağım, fakat öncelikle hemen şunu söylemeliyim ki açtığımız protesto grubuna henüz 24 saat dolmadan katılanların sayısı şu satırı yazdığım an itibarıyla 890'dır ve her dakika artmaktadır. Bu dava konusu fıkrayı da grupta paylaşmamıza rağmen insanlar tereddütsüz destek vermeye devam etmektedir. Yani Haldun Açıksözlü kamuoyu önünde aklanmış, Recep Tayyip Erdoğan ise katı tutumuyla bir kez daha mahkum olmuştur.

Yıllarca medyada, mizah dergilerinde mizah yazarlığı yapmış olmama karşın ben dahi günümüzde mizahın zaman zaman çok acımasız olabildiğini düşünmekteyim. Bazı ülkelerde başbakanlara, devlet başkanlarına hatta milyonlarca inananı olan peygamberlere kadar çok ağır yaklaşımlar gösterilebiliyor. Başkanlar homoseksüel, eşleri fahişe gibi tasvir edilebiliyor. İşin kötüsü bunlar bu derece fütursuzca ve uç noktalarda yapılırken anlattığı nedir diye baktığınızda belki de eleştirel hiç bir şey bulamayabiliyorsunuz. Sadece bir başkanın bir TV şovunda böyle tasvir edilmesi o kadar. Her kime yapılırsa yapılsın asla bu tür espri zannedilen şaklabanlıkları onaylayamıyorum. Hep söylerim yine söyleyeceğim "Neyse ki bizim mizah anlayışımız bu tür şaklabanlıklara, pespayeliklere değil söze, nükteye, hicve, tasvire, taşlamaya dayanır ve mutlaka anlattığı bir şeyler vardır, neyse ki biz suratına pasta atılan adama gülmeyiz olsa olsa acır, üzülürüz"

Peki Haldun Açıksözlü'nün esprisini bunlara yani Amerika ya da Avrupalı yozlaşmış kültürün şovmenlerine benzetebilir miyiz?

Hiç sanmıyorum. Ne o denli uçta bir aşağılama vardır, ne de o boyutta bir özel yaşama saldırı. İnce bir hiciv örneği vardır. Çıkarılsa çıkarılsa bu fıkradan çıkarılacak sonuç "Tüh keşke Recep Tayyip Erdoğan hiç doğmasaymış" , "Keşke annesi onu doğurmadan aldırsaymış" dileklerini depreştirecektir o kadar. Kaldı ki bunu fıkrasız da dile getirecek milyonlarca insan çıkar elbette.

Eğer kamuoyu önünde biriyseniz, aile üyeleriniz de ister istemez gündeme gelecektir. Bu bir belgeselde de olabilir bir karikatürde de. Bu fıkrada Tayyip Bey’in annesine de bir aşağılama olmadığı çok net. Sonuçta kürtaj bir küfür değildir, ayıp değildir, tıbbi bir müdahalenin adıdır. Kürtaj olan kadınlar aşağılık olmadığı gibi ya da utanılacak bir yanları olmadığı gibi Tayyip Bey’in annesinin de bir kurgu fıkra içinde kürtaj olmayı düşünmüş kadın olarak geçmesi de hakaret değildir elbette. Ha, ancak ne olabilir? Tayyip Bey’in annesi çıkıp yalan söylüyorlar ben hiç kürtaj olmayı düşünmedim bana ters gelir falan gibi bir açıklama yapar ki bu da fıkradan daha fıkra bir durum olurdu herhalde :) Bir kurgu olduğu çok açık bir fıkraya bu denli ciddi bir yaklaşım bana göre ancak ya cahilliğin ya da kompleksin ya da üçüncü şıkkın yansıması olurdu bence. Üçüncü şıkka birazdan değineceğim.

Recep Tayyip Erdoğan özellikle Penguen dergisi olmak üzere çok sayıda mizah dergisi ve karikatüriste dava açtı ve bildiğim kadar sonuçlanmış davaların tümünde mizahçılar beraat etti. Yargıtay, daha önceki kararlarında bu tür sözlerin eleştiri olarak kabul gördüğü ve önemli mevkiiler de bulunanların eleştiriye açık olmasının ifade özgürlüğünün bir sonucu olduğu kararına vardı. Bu fıkrada da ben asla ve asla bir mahkumiyet sonucunun çıkacağına inanmıyorum. Konuştuğum hukukçu ve hukukçu olmayan herkesin de ortak görüşü budur. Bu fıkrada asla bir küfür yoktur, aşağılama yoktur, hakaret yoktur. Fıkradan en zorlamayla çıkarılacak alt metin bunun bir kurgu fıkra olduğu göz ardı edilerek, "Tayyip beyi annesin bile dünyaya getirmek istemediği" iddia ediliyor gibi abuk bir çıkarım olabilir ki bu dahi söylenmiş olsa bile yine de bu kişinin görüşünü "Tayyip beyin doğması bu ülke için şanssızlıktır" düşüncesini güçlendirmek için kurgusudur.

Peki bizler bu fıkradan bir mahkumiyet çıkmayacağını düşünüyoruz da bizim görebildiğimizi Tayyip Erdoğan ve hukuk danışmanları göremiyor mu?

Elbette görüyordur. Peki o halde neden bu davayı açarlar? İşte burada demin atladığım üçüncü şıkka geçebiliriz. korku vermek, sadece korku.

Bu davayı açmakla bir nevi tüm sanat ve mizah dünyasına korku salmak, gözdağı vermek hedefleniyor.

Evet o kişi mahkum olmadı ama başbakan bu tür konuları asla atlamaz, asla taviz vermez, mutlaka hukuk yoluna başvurur, evet o kişi beraat etti ama bu sizin de beraat edeceğiniz anlamına gelmeyebilir. İyisi mi siz ayağınızı denk alın, sözlerinize dikkat edin, çizmeyi aşmayın, binlerce TL tazminat ödeyebilir ya da kodesi boylayabilirsiniz. İşte verilmeye çalışılan mesaj budur, korku vererek sindirme ve kişileri oto sansüre zorlamaktır.

Eğer bir başbakan mizah konusu yapılıyor ise oto sansürü herkes zaten bir ölçüye kadar yapacaktır, kimse aptal değildir. Ama bu korku, bu gözdağı, bu ihtimalin hatırlatılması oto sansürün oranının katlanması hatta "iyisi mi başbakana hiç bulaşmayalım" noktasına varılması içindir, caydırıcılık içindir.

Aslında Kumbaracı50 de yaşanan benzeri değil midir? Vakit Gazetesinde okur yorumları arasında tehditler yer almıştır, belediye yangın merdiveni bahanesiyle bakın "sizinle uğraşırız ha" demiştir ve sonuç ne olmuştur? Korku... Sadece korku.

Yala ama Yutma Yasaklandı mı? Hayır... Sansürlendi mi? Hayır... basılıp engellendi mi? hayır... Korku, gözdağı verildi ve oyunu sahneye koyacakların kendi oyunlarını kendi elleriyle boğup yok etmeleri sağlandı, ne acı.

İşte bu da çok farklı değildir. Birinde legal bir gazete üzerinden, belediye yetkilerinin kullanılması üzerinden "Ayağınızı denk alın" mesajı verilmiştir, diğerinde ise mahkeme koridorları, kodes ihtimali hissettirilerek.

Tabi bu gözdağı verme oyununu bozmak bizim elimizde. Onların vermek istediği mesaja karşı bizim vereceğimiz mesaj çok nettir.

Yemiyoruz, korkmuyoruz ve biz gerektiğinde kenetlenmeyi de biliriz!

Ben tiyatrocu esnekliğinde değil işçi statüsünde çalıştığım için hafta içi mesai saatlerinde olmam gereken yer bellidir. Fakat eğer alabilirsem senede sadece 20 günden ibaret olan yıllık iznimin bir gününü bu davaya destek olmak için kullanacağım. Eğer ki bu talebim gerçekleşmezse ve orada olamazsam da biliyorum ki en azından birilerinin orada olması için ben de kendi elimdeki olanakları sonuna dek kullandım ve tiyatrom bu alanda seferber oldu.

Korkunun sanatı boğmasına izin vermeyin ve 12 Mart saat 9.45'te Beyoğlu adliyesinde olunuz


***


AFYON KONUSUNDA NETLEŞEBİLDİK Mİ?
İstanbul Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmenliğine ve Genç Tiyatro Sorumlularına açık mektup
KARANLIĞA KARŞI DURACAKSAK ÖNCE İÇİMİZDEKİ KARANLIKLARDAN , İKİYÜZLÜLÜKLERDEN, ÇİFTE STANDARTLARDAN KURTULMALIYIZ!..
VAKİT YAZARI AMACINA ULAŞMIŞTIR
A.ERTUĞRUL TİMUR KONUYU ILIMLI GEÇİŞTİRMEYİ SEÇEN KUMBARACI50 YE VE BURAYI MÜHÜRLEYEN BELEDİYEYE SORUYOR! OKUYUNUZ
İŞTAH MI BIRAKTILAR
Bu macera yeni değildir ve Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul Belediye Başkanı olarak ilk kez iktidarla tanışmasıyla başlamıştır.VE BU MACERA ORADA DA KALMADI SÜRÜYOR
EVET VATAN CADDESİNE DE, BOĞAZ KÖPRÜSÜNE DE KARŞIYDIK, HARBİYE'DE YENİ ÇOK AMAÇLI SALONA DA KARŞIYIZ!
KOLTUKLAR VE ONURLAR
BİR PROFESÖRÜN CEHALET HAKKI VE AKP'NİN TİYATROLAR POLİTİKASI
GÜNDEM YİNE DOLU DOLU, YA GÜNDEME TARAF OLACAKLAR?
NİHAYET SANATIN YARIŞTIRILAMAYACAĞINI, YARIŞMA ARACI OLAMAYACAĞINI BİRİLERİ KISITLI BİR ALANDA DA OLSA DİLE GETİRMEYE BAŞLADI!
İstiklal Değişti mi?
GECİKMİŞ BİR YAZIYLA CKM OLAYI VE NEDİM SABAN'A YÖNELİK IRKÇI SÖYLEM ÜZERİNE
YAZSAM MI Kİ?
ÇATI ÖRGÜTLENMESİ "TÜRKİYE TİYATROLAR BİRLİĞİ"
TİYATRO KAMUOYU VE OKURLARA ZORUNLU BİR AÇIKLAMA


***


A.ERTUĞRUL TİMUR'A AİT ÖNCEKİ DÖNEM YAZI ARŞİVİ
Alternatif Bilanço
Tiyatrom Bilançosu
Tiyatrom Neden Kapanıyor?
Levent Çağlayan'ın yazısından devamla
BİZİ DE KENDİMİZLE YÜZLEŞTİR SAYIN ÖZİNEL
İBŞT - ATLADIKLARIM / DÜZELTMELER / EKLEMELER
BU SANATÇILAR İÇİN DEĞER Mİ?
TİYATROM ARŞİVİ TİYATRO'NUN YAKIN TARİHİNE TANIKTIR, SON 14 YILIN İKTİDAR TİYATRO İLİŞKİLERİ İNCELENMEDEN ORHAN ALKAYA OLAYI DEĞERLENDİRİLEMEZ...
ESNAF ANLAYIŞI İLE ÜLKE YADA BELEDİYE YÖNETİLİRSE...
HABER DEĞERİ OLMAYAN KÜLTÜR BAKANI ERTUĞRUL GÜNAY
KİRLENEN İNTERNET DEĞİL, BU O İNSANLARIN KENDİ BEYİN VE SÖZ KİRLİLİĞİ...
ARANIYOR...
YAPILAN EYLEME İLİŞKİN DEĞERLENDİRMELER VE TÜM TİYATRO ÖRGÜTLERİNE ÇAĞRI
4 KASIM KARANLIĞA KARŞI IŞIK EYLEMİ VE SAHNE IŞIKLARININ KÖR ETTİKLERİ
NASIL BİR TİYATRO YAYINCILIĞI
BARIŞAROCK ELEŞTİRİLERİNE İLİŞKİN
SAYIN MEHMET ESATOĞLU'NA AÇIK MEKTUP
YAŞASIN SANSÜR !
BEN DE OLSAM ÖZDEMİR NUTKU'NUN YAPTIĞINI YAPARDIM
Sol ve Ulusalcıların görmek istemediği tablo
Yaşam Kaya'ya ve Birleşen Topluluklara
Özel Tiyatroların düşmanı mıyız?
İmza defterine karşı görüş yazılmaz
Sözüm Devlet onu da yapsın bunu da yapsın diyenlere
ÖZEL TİYATROLARA YARDIM HAK MIDIR, RİSK MİDİR?
Kim Hayır Diyebilir ki?
İletişim Yorgunluğu
Lemi Bilgin'e açık mektup
Ulufeler dağıtıldı Ali Uyanığa yine büyük pasta
AKM, Tiyatral İstanbul, Karanlığa karşı Sanat Cephesi ve Farklı Görevlerin ayırdına varabilmek
Afife Jale Ödülünü yazmak Hiç içimden gelmedi...
"BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ DEĞİL GAZETECİ ÖZGÜRLÜĞÜ DEMİŞTİK"
Lysistrata'lığın Lüzumu Yok!
BİLİNÇLİ, YADA BİLİNÇSİZ GREV KIRICILIK YAPMA PAHASINA, HAYDİ TİYATROCULAR UYGUN ADIM ARŞ ARŞ !
Yıkmayalım da Besleyelim mi?
BEDENİ GİTTİ GİTMESİNE DE HRANT DİNK ADI POPİLİZME KURBAN GİTMESİN
BİZE "BİR CÜMLE" SÖYLER MİSİNİZ?
Manşet Manşet Üstüne
1 LİRAYA TİYATRO VE BAŞKANIN TİYATROCULARA YEMEĞİ
Bir kilo Orhan Pamuk'mu daha ağır vakadır yoksa Bir kilo ulusalcılık mı?
BENDEN BU KADAR, YA SİZDEN NE HABER?
KÜLTÜR BAKANINA AÇIK MEKTUP Harçlık üleştirmeye son verilsin desteğin daha akılcıl yolları da var
YİNE YEŞİLLENDİ FINDIK DALLARI, ACEP NE OLACAK TİYATRONUN HALLARI?
BİLİNMEYEN TİYATROLAR FESTİVALİNİN BİLİNEN KONUSU ÜZERİNE SON BİR YAZI
BİR MSN SOHBETİNDEN YOLA ÇIKARAK GENÇLİK OYUNU METNİNDE ARAYIŞ DENEMELERİMİZ
GENÇLİK OYUNUNDA EN BÜYÜK TEHLİKE "DİDAKTİK OLMAK"
GENÇLİK OYUNU YAZMAK CESARET İSTER
GENÇ KİMDİR? HANGİ OYUN HANGİ YAŞ GRUBUNA HİTAP EDECEK? BUNU NASIL BELİRLEYEBİLİRİZ?
PANELDEN İZLENİMLER
GENÇLİK OYUNU" ÜZERİNE
TİYATRO'DA GENÇLİK RÜZGARI - 2
TİYATRO'DA GENÇLİK RÜZGARI - 1
BU NE BİÇİM BİR SORUMSUZLUKTUR!
MAALESEF YENİDEN YAYINDAYIZ
VEDA YAZISI
BANA GÖRE GERÇEK ÖZGÜR SANATIN TEK YOLU
TÜM KOMPLOLARA KARŞI ŞİMDİ EN BÜYÜK KOZUMUZU OYNAMANIN ZAMANIDIR!
HERKES BAKANI KINIYOR BENSE HEPİNİZİ KINIYORUM
Şimdi Ne Olacak?
OKUR GÖRÜŞLERİNE İLİŞKİN YANITIMDIR
ÖDÜL ALMAK NASIL Bİ ŞEYMİŞ?
MUHALİF OLMANIN DAYANILMAZ YÜKÜ..
EĞİTİM, SANAT, SANAT SATICILARI, ASUMAN KRAUSE VE DİĞERLERİ
SİYASET MEYDANI
OKURLARDAN RİCALAR
İZMİT'TE BALE SALONU MECSİT OLMUŞ
EYVAH ! YOKSA REKABET Mİ BAŞLADI?..
VE SİZ HALA SUSUYORSUNUZ
YİNE ÇOCUK TİYATROSU HEP ÇOCUK TİYATROSU
PEKİ YA KEREM YILMAZER'İ GERİ GETİREBİLDİNİZ Mİ?
RADYOCUMU İSTİYORUM
İBST KÖPRÜ FESTİVALİ
TİYATROM.COM'LA İLGİLİ ÖNEMLİ BİLGİLER
TİYATROM.COM 4 YAŞINDA ŞAİR SUNAY AKIN İŞTE BUNU BİLMİYOR...
ÜZERİMİZE VAZİFE DEĞİL AMA "MUHALEFET ETME" EŞEKLİĞİNDE BULUNDUK BAĞIŞLAYIN!
RAGIP SAVAŞ'A VE RADİKAL'E TİYATROM.COM'UN YANITI!
İZMİT BİZE NE ÖĞRETTİ ?
PARTİZANLIK SANATIN CAN DÜŞMANI ! TEK ÇÖZÜM ÖZERKLİK!
ZİNA!
LİSELER ARASI TİYATRO FESTİVALLERİ ENFLASYONU VE FESTİVALLERİN DEĞERLENDİRMESİ
TEMEL EĞİTİMDE ZORUNLU DRAMA
İMAM HATİPLER BİZİM SORUNUMUZ DEĞİL
GENÇLERİN KADERİ HOCALARIN HOBİSİNE Mİ BAĞLI KALACAK
KIŞKIRTICI BİR YAZI
İYİ Kİ DE TEMİZ KALIYORUZ
OKUMA TİYATROSU
CEM KARACA'NIN ARDINDAN
BBG EVİ 70'Lİ YILLARDA YAPILSA NELER OLURDU?
STAR TV'DE YENİ BİR SHOW PROGRAMI MI?
MEDYA NE YAPIYOR?
KERİM AFŞAR'IN ARDINDAN
ALTIN KESER ÖDÜLLERİ
KÜRESEL SALDIRIDAN YÖRESEL SALDIRIYA İŞGAL ALTINDA TÜRKİYE
DİPLOMALI CAHİLLER ORDUSU MU OLUYORUZ?
BİRİSİ GENÇLERE DOĞRUYU SÖYLEMELİ
YİRMİYEDİMART GEREKMİYOR
GENÇ TİYATRODAN TİYATROM.COM'A
TİYATROCULARA MEKTUP
HÜSEYİN SORGUN'A YANIT
ALİ TAYGUN'A YANIT
İBŞT : TÜRKİYE'NİN AYNASI
İBŞT'NİN AYNASINDAN YANSIYAN NE?
FUTBOL MU O DA NE ?
İKİ KİŞİ OLMAK
LANET OLSUN SANSÜR YİNE SAHNEDE
İNTERNETTE TİYATRO
İŞTE MEYDAN
GENÇ TİYATROCULAR TOPLANTISI 2
GENÇ TİYATROCULAR TOPLANTISI 1
SİZLERLE DİYALOG
NEDEN Mİ TİYATRO?
AHMET ERTUĞRUL TİMUR KİMDİR?

(Kaynak: tiyatrom.com)