21 Haziran 2007 Perşembe

Dilini eşek arısı soksun!

Cumhuriyet Kitap'ta, Türkçe Günlükleri başlıklı bir köşeye sahip olan Feyza Hepçilingirler, aynaya bakmayı unuttuğu zamanlarda, söküğünü dikemediği durumlar yaşıyor...

Önce, Feyza Hepçilingirler'in, 21 Haziran 2007 tarihli Cumhuriyet Kitap'ta yayımlanan, 3 Haziran Pazar günü yazdığı günlüğü aktaralım:


"Hatırla Sevgili"yi haftalardır izleyemiyorum; ama en az benim kadar dikkatli izlediğini bildiğim Joshua Bear, sağ olsun, ne hatalar yapıldığını saptıyor ve bildiriyor bana.

1967 - 1968 yıllarında "rağmen" anlamında "karşın" sözcüğü kullanılmıyordu örneğin. Dizinin bir sahnesinde, 65 yaşlarındaki (ben kalınlaştırdım - HB) baba, "Bütün bunlara karşın." demekle yetinmemiş; bir de "Türkiye'nin siyasi konumu"ndan söz etmiş. Gençlerden biri de, "Arkadaşlara takılacağım" buyurmuş. 40 yıl önce bir yerlere gidilirdi arkadaşlarla; ama buna "takılma" denmezdi. 1960'ların sonlarında "ODTÜ" değil "Orta Doğu" dendiğini dolmuş çığırtkanlarının "Doğu'ya! Doğu'ya!" diye bağırdıklarını, kendisi gibi, orada öğretim üyesi olanların da "ODTÜ'de çalışıyorum" değil, "Orta Doğu'da çalışıyorum" dediğini anımsıyor Joshua Bear. "Hatırla Sevgili"de bir genç ODTÜ'ye yatay geçiş yapacağından söz etmiş ayrıca. "1968'de 'yatay geçiş' diye bir ifade kalıbı yoktu. O işleme 'transfer' denirdi." diyor. Doğru. "Yatay geçiş" sözü YÖK yönetmelikleriyle geldi.


Salt Cumhuriyet okurlarına değil, öğretim görevlisi olarak öğrencilerine ve daha da önemlisi, yazdığı kitaplarla okurlara Türkçe öğreten Feyza Hepçilingirler, "65 yaşlarındaki" diyebiliyor. "60 yaşlarındaki" diye yazılabilir. Çünkü; 60, 61, 62... gibi birçok "60" vardır. Ne var ki, "65" bir tanedir. Dolayısıyla "65 yaşlarındaki" diye yazılamaz... "65 yaşındaki" diye yazılabilir. Biz yanlış biliyorsak, Feyza hanım bizi ikna eder, biz de özür dileriz...