Affınıza sığınarak, daha önce yayımladığımız aşağıdaki yazıyı, (tıkla: tiyatrom tanıtmalık işlevi görüyor...) yeniden yayımlıyoruz:
Kuram, polemik, tartışma... gibi konulardan kaçınan tiyatrom, bundan böyle, salt tanıtım hizmeti verecek. Yeni tiyatro mevsimine yaklaştığımız şu günlerde, tiyatrom, tanıtmalık işlevinin ötesine gitmeyeceğini belli eden bir düzenlemeyle, okurlara sesleniyor. Her tiyatro sitesinin, kendine uygun gördüğü anlayışla hareket etmesi, son derecede doğal. tiyatrom'a yeni yayın siyasasında başarılar dileriz...
Tiyatrom.com 7 yıldan bu yana profesyonel, amatör, okul topluluğu tüm Türkiye'den yüzlerce oyunu sayfalarına konuk etti, geniş tanıtımlarına yer verdi. Bu sezon yine oyunlarınızın tanıtımı tiyatrom.com üzerinden çok geniş bir tiyatro sever kitleye ulaşacaktır. Tanıtımlarınızı, fotoğraf ve video linklerinizi iletiniz bu yıl sizinle birlikte daha da doyurucu sayfalarla perdelerimizi daha kalabalık seyirciye açalım.
tıkla: tiyatrom
Yukarıdaki yazıyı yayımlamamız üzerine, A. Ertuğrul Timur, bir e-posta yolladı:
Kuram, polemik, tartışma... gibi konulardan kaçınan tiyatrom, bundan böyle, salt tanıtım hizmeti verecek.
Bu kesinlik içeren yargıya nereden ulaştınız yada karar verdiniz bilemiyoruz. Böyle bir açıklamamız olmadı. Yayın çizgimizde de en ufak bir değişiklik yada yeniden yapılanma gibi bir şey söz konusu değildir. Biz her sezon başı yada yaklaşan süreçte buna benzer vurgular yaparız ve tiyatro sitemizin önceliğinin oyunlardan tiyatro severleri haberdar etmek olduğunu hatırlatırız. Bu bize tiyatrolardan bilgi akışını da hızlandıracak bir hatırlatmadır. Bu kez de bunu yaptık ve tiyatromun datebaseinde ne kadar çok sayıda oyunun tanıtıldığını, amacımızın sadece tiyatro haberleri , sorunları, polemikleri değil "oyunlara" ve "oyun araştıran seyirciye" hizmet olduğunu bugüne dek tanıttığımız oyunların tümünü birden ana sayfada linkleriyle sıralayarak göz önüne çıkardık. Tiyatro severin bu kadar çok sayıda oyunun tanıtımını bir arada bulabileceği bir başka yer olmadığı için ve bizde bu arşivi kolay oluşturmadığımız her bir sayfasına zaman içinde emek verdiğimiz için bu sayfalarımızı zaman zaman ön plana çıkarmak ve görevimiz saydığımız işlerden birine daha vurgu yapmaktır başka bir şey değil.
Bunu yada benzer uygulamaları bazan köşe yazıları, bazan söyleşiler, bazan kaynak sayfalarımız içinde yaparız.
Not : Bu mail sitenizde yayınlamanız yada yayınlamamanız için yada herhangi bir düzeltme talebi ile de gönderilmemiştir. Sadece sizi bilgilendirme amaçlıdır.
Öncelikle, A. Ertuğrul Timur, incelik gösterip, açıklama gönderdiği için, kendisine teşekkür ederiz...
"Kuram, polemik, tartışma... gibi konulardan kaçınan tiyatrom, bundan böyle, salt tanıtım hizmeti verecek."
Yukarıdaki tümce tamamıyla bizim izlenimimiz sonucu oluştu. tiyatrom'un şu andaki yayım siyasasına baktığımızda, aynı yargıda bulunmayı sürdürüyoruz...
Neden?...
Herşeyden önce, Coşkun Büktel gibi, ülkemizin yetiştirdiği önemli tiyatro düşünürlerinden birinin adına bile sansür konulması, bizi böyle düşünmeye itiyor...
Kuram, polemik, tartışma... gibi konulardan kaçınmamak için, öncelikle bilgiden yana, gerçekten yana, doğrudan yana olmak gerekir...
tiyatrom'un genel yayın yönetmeni Timur ne diyor ki:
"Yazar Coşkun Büktel'in Devlet Tiyatroları repertuar kurulundan geçemeyen çeviri ve eseri için bıkmadan usanmadan yürüttüğü bireysel sataşmalarından oluşan haber ve polemiklerini, hakaret ve küfürlere varan yazışmaları yayımlamayı reddetmekteyiz." (tıkla: Yaşasın Sansür)
Timur, Büktel'in yapıtlarının; Devlet Tiyatroları Repertuar Kurulu'ndan geçtiğini bilmiyor. (Bilgi sahibi değil!) Timur, bu gerçeği bilmediğinden, doğruya ulaşamıyor. Niyeti: Kuram, polemik, tartışma... gibi konulara ilgi göstermek olsa da, bilgiye / gerçeğe / doğruya ulaşılamadan, bu konulara (kuram, polemik, tartışma) ulaşılması olanaksız. Durum böyle olunca da, ister istemez tanıtmalık işlevinin ötesine gidilemiyor / gidilemez. Bu somut durumu ortaya koymak için, bilerek söyledik sözlerimizi. Yanlışlık yapmadık, niyet okumadık. Somut duruma baktık...
Timur'un; bilgisizlik içerisinde olduğu, gerçeğe aykırı davrandığı, doğruyu ıskaladığına o denli eminiz ki, hiç şaka yapmadan, Timur'a, iddia ettiği gibi; Büktel'in yapıtları Repertuar Kurulu'ndan geçmemişse, kendisine son model ve oldukça pahalı bir jeep armağan etme sözü verdik. (tıkla: A. Ertuğrul Timur'a aşağıdaki jeep'i veriyoruz!...)
Mustafa Demirkanlı gibi tescilli bir yalancıyla ittifak kuran Timur, ne denli iyi niyetli olursa olsun, "üzüm üzüme baka baka kararır" gibi, nesnel koşullar zorladığında, yalan söylemek zorunda kalıyor...
Timur'dan şunu istiyoruz:
a) Yalan söylemediyse, gelsin jeep'ini alsın. Kendimize ait olmadığından, bu jeep'i kullanmıyoruz ve jeep, hızla paslanıyor...
b) Yalan söylediyse, okurlarından özür dilesin. Biz de, nesnel koşulların dayatmasına karşın, kendisine olan samimiyetimizi sürdürelim...