6 Nisan 2008 Pazar

Burak Caney pas verdi, Demirkanlı gol attı!

Fotoğraf haline getirilmiş yukarıdaki yazı, İftira Makinesi Burak Caney'in hela kapısı gibi çift "oo"lu sitesinden alınmıştır!


İki yabancı gibi davranıp, ayrı insanlar olduklarını vurgulamaya çalışan Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı ve İftira Makinesi Burak Caney, yeni maceralarıyla huzurlarınızda:


Durdurun Bu Vahşeti!
.

Coşkun Büktel, ne bu düzeysizlik ne bu kin, nefret bürümüş tavrın? İnsanlıktan çıktığının farkında değil misin? Artık gencecik, çocuk yaştaki insanlara zarar veriyorsunuz. Kendinize gelin.

Seni muhatap alarak söyleyeceğim hiçbir şey kalmamıştı, ancak bugün senin, arkadaşının ve tiyatrooyun sitesinde gördüklerim sizlere herhangi bir şey söylememi, anlatmamı değil ama yalvarmamı gerektirdi, yalvarıyorum senden, şu arkadaşını durdur, sen de dur. Biraz utanma duygunuzu hatırlayın, baba olduğunuzu hatırlayın!

Büktel, bir genç kız Yaşam Kaya ile okul ödevi olarak söyleşi yapmış, Yaşam Kaya da o söyleşiyi, internet ortamında yayınlatmış. O genç kız oğlun yaşında, oğlum yaşında. Yanlış da yapar, isyan da eder, kavga da eder, kafa da tutar, hakkıdır. Bizim işimiz ise onları anlamaya çalışmak, dilimiz döndüğünce doğru bildiklerimizi aktarmaktır.

Sana, özeline mail atıyor, kibar kibar tepkisini veriyor, “saygılarımla” diye bitiriyor mektubunu.

Sen ne yapıyorsun? Hemen sitende yayınlayıp , gencecik bir insanın bulduğun kusuru üzerinden kendini tatmin ediyorsun. (Bulunmaz'ın editör notu: Coşkun Büktel'in aslında ne yaptığını okurlara göstermek istemeyen Demirkanlı, Büktel'in o insanla -"genç kız"la yani Neslihan Ece Uncuoğlu'yla- olan yazışmasının linkini okurlara vermeyi aklından bile geçirmedi. Demirkanlı'nın yalanlarını, konuyu nasıl çarpıttığını, bir kez daha görmek için Demirkanlı'nın vermekten kaçtığı linki biz veriyoruz; "NESLİHAN ECE UNCUOĞLU ile COŞKUN BÜKTEL YAZIŞMASI") Neymiş? “ölümcül hatalar”mış Yaşam Kaya’nın yaptığı hatalar, ama sonraki yazışmalarda “bazı hatalar” demiş genç arkadaş.

Yazışmalar boyu her satırında, her sözcüğünde dövmeye çalışıyorsun, üst perdeden “haddini bildiriyorsun”, aferin sana, uzadı mı boyun birkaç santim daha, o eşiz polemiklerine bir kurban daha eklediğin için göğe mi erdi başın?

Yaşam Kaya’nın “ölümcül hatalarını” düzeltmiş mi oldun, ödev olarak yaptığı söyleşideki hatalarını göstermiş mi oldun? Senin derdin genç bir insana destek olmak mıydı, yoksa genç bir insan üzerinden Yaşam Kaya ile kavga etmek mi? Birincisi olsa, anlatır, öğrenmesini sağlar, gazetecilik anlamında da dikkat etmesi gerekenleri, aktarmış olurdun. Eminim ki, o genç insan da sana teşekkür ederdi.

Tüm yazışmalarınızı yayınladın, benim de hiç onaylamadığım ama gençlerin yeni tutkusu olan kısaltmalarla dalga geçtin. Sence Türkçenin bozulduğunu anlatabildin mi genç arkadaşa, yoksa sana yazdığına pişman mı ettin?

Edep yahu, azıcık edep…
Bana, küfredip duruyorsunuz, edin, ben kendimi koruyacak yaştayım, korurum ama gencecik insanlarla oynamayım, onları kendinize malzeme yapmayın.

Delikanlıysan git, arkadaşının sahnelediği “Sen Gara Değilsin” oyununu eleştir, git ona “Arkadaş, ne yapıyorsun sen, bırak oyun sahnelemeyi de git biraz oyun izle önce.” demeyi dene. Senim üslubunla tartışacak, yaşı yaşına uygun birine anlat ne kadar önemli bir adam olduğunu ve o eşiz birikimini.

Lütfen Kendinize Gelin
Size söylüyorum: Coşkun Büktel, Hilmi Bulunmaz ve tiyatrooyun editörleri. Genç insanları rencide ederek kavga edilmez, genç insanların onuruyla oynanmaz. Ayıptır.

Okur Meseleyi Anlasın Diye…
Hilmi Bulunmaz, tiyatrooyun’un küfürbaz ikiliyi protesto edelim diye açmış olduğu facebook’daki protesto grubuna katılanların fotoğraflarını yayımlamış blogspot’unda ve şu satırlarla aktarmış:

Google'da "xxxxxx xxxxxx" diye arama yaptığınızda, üçüncü sırada sitemiz çıkıyor!...

Bakınız: facebook bataklığında açan güller!
Ayrıca TIKLAYINIZ!

Bu ibareler ve fotolar aşağıya doğru devam ediyor. Aferin ona, sitesi googel’da üçüncü sırada çıkıyormuş, aferin onun zekasına ve ahlakına!

Bunun ardından, tiyatrooyun facebook’da Hilmi Bulunmaz’ın kızının sayfasından, kendine ve arkadaşlarına özel çektiği fotograflarını ve yazışmalarını yayımlamış ve eklemiş: “HİLMİ BULUNMAZ SIRF KENDİSİNİ PROTESTO EDENLER GRUBUNA KATILDIKLARI İÇİN GENCECİK KIZLARI, ERKEKLERİ, İNSANLARI BOK KUYUSU SİTESİNDE TEŞHİR ETTİKÇE BU SAYFA KALKMAYACAK HER GÜN İLAVELERLE SÜRECEKTİR....”

Utanmıyor musunuz?
Coşkun Büktel, utanmıyor musun? Gerçekten artık düzeyin iyice düştüğü kavganızı gencecik insanların üzerinden yürütmeye utanmıyor musunuz? İnsanlar sizi protesto ediyorsa, bırakın etsinler, siz nasıl olsa bana, Ertuğrul Timur’a ağız dolusu küfrederek kendinizi tatmin ediyorsunuz. Bari gencecik insanları katmayın kavganıza.

Siz, tiyatrooyun editörleri, yapmayın, lütfen yapmayın, genç insanların özelini kavganıza taşımayın, size şartlı destek vermiş ve onaylamadığım bu ve benzeri tavırlarınız yüzünden de desteğimi çekmiştim. Lütfen, babasına kızıp kızını alet etmeyin kavganıza.

Rica Ediyorum
Coşkun Büktel ne yaparsa yapsın, ister gencecik bir insanın özel yazışmalarını yayınlayarak ve onun üzerinden kendini tatmin etmeye çalışsın, isterse arkadaşı Hilmi Bulunmaz’ın bu ve benzeri saçmalıklarına sitesinden link versin, desteklesin. Hilmi Bulunmaz istediği kadar saçmalasın, yanlış üzerine yanlış yapsın, kavganızı onunla sürdürün, onun hatalarını gencecik kızına ödetmeye kalkmayın, ayıptır, yakışık almaz. Genç insanlarla oynamayın.

Durdurun artık bu vahşeti
Size malzeme çok. İzleyin Bulunmaz’ın oyununu aylarca eleştirseniz bitmez, isterseniz dalga geçin, yerden yere vurun, ne Coşkun’un ne de Bulunmaz’ın kendilerini savunacak tek bir sahne yok, baştan aşağı dökülüyor, amatör tiyatro bile denemez, benzer oluşumlardan izlediğim müsamerelerden de beter, alın size kocaman bir malzeme. Çoşkun Büktel’in kitapları ortada duruyor, onun yaptığı gibi yapın, skandal deyin, acemi deyin, ne derseniz deyin ama genç insanları kullanmayın, silin sayfalarınızdan Bulunmaz’ın genç kızının fotografını ve yazışmalarını, lütfen durdurun bu vahşeti, lütfen kavganıza genç insanları katmayın, kırmayın genç beyinleri.

Coşkun Son Lafım Sana
Sen de bir babasın, yaşı kemale ermiş kocaman bir adamsın, yapma, gencecik insanlar üzerinden kendini ifade etmeye çalışma, kırma gencecik insanları, rencide etme onları. İnan ki sen ve bir iki arkadaşının dışında kimse “Helal olsun be, ne biçim dersini vermiş.” demez. Herkes, “Ne ayıp, yardım edeceksen özelden yazışsaydın, ne gerek vardı?” der. Arkadaşını da durdur, genç insanlar üzerinden kavgasını durdur, durdur ki arkadaşının gencecik kızı sizin kavganızın malzemesi olmasın. Yazıktır, bu gencecik insanlara yazıktır. Yakışmaz bu tarz, sana bile yakışmaz.

Bu, abuk kavganızı daha fazla genç insanların üzerine yıkmadan üslubunuzu düzeltin, yönteminizi gözden geçirin, ziyan etmeyin gençleri…

tiyatrooyun sitesinden aleyhinize birşey yazıldığında, benden biliyorsunuz, küfrü basıyorsunuz, devam edin, küfredin, ben kendimi korurum, ama sana yalvarıyorum, bana kızgınlığından onları rencide etme, rencide olmalarına neden olma, servis yapma, yalvarıyorum sana, küfürlerini benimle sınırlı tut, gencecik insanlara bunları reva görme, arkadaşını da durdur, kendi çocuklarının bile malzeme olmasına aldırmayacak kadar gözleri kararmış.

tiyarooyun editörleri, siz de durun, yapmayın, lütfen size de yalvarıyorum, yapmayın, gençleri malzeme yapmayın.

Mustafa Demirkanlı
6 Nisan 2008

Güncelleme notu: Tiyatrooyun.org sitesi Bulunmaz'ın kızı ile ilgili, genç kızın kendi facebook'undan aldığı fotograf ve yazışmaları yayından kaldırmış. Teşekkür ederim duyarlılıkları için ve de tekrarlamalarını rica ederim.

(Kaynak: İftira Makinesi Burak Caney'in hela kapısı gibi çift "oo"lu sitesinin pas verdiği Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı'nın tiyatrodergisi sitesi.)