aetimur@gmail.com
OKURLARIMIZA VE TİYATRO KAMUOYUNA ZORUNLU AÇIKLAMA
Kurucusu ve üyesi olduğum TİYAB (Tiyatro Yayıncıları Birliği) bünyesindeki arkadaşlarımdan bir haberi ele alış tarzı ve başvurduğum kaynak kişi konusunda eleştiriler aldım.
Örgütlülük elbetteki dışarıya karşı ortak bir güç olduğu kadar içeride de kendi öz disiplinini sağlamak amaçlıdır. Bu anlamda elbette ki örgütlülüğün getireceği yaptırımları hoş görüyle karşılayabilir ve gereğini kabul edebilirim.
Fakat suçlama ve savunma amacıyla yapılan yazışmalarda şahsıma ve yaptığım beyana karşı önyargı oluştuğunu, beyanımın gerçek kabul edilmemesinden dolayı bana karşı bir güven sorunu olduğunu düşünmemden dolayı bu güven sorununun yansıtıldığı bir yapıda bulunmamın doğru olmayacağı düşüncesi ile ayrılma kararı aldım. (Bu konuda gerek duymadıkça uzun uzadıya bir açıklama düşünmüyorum)
TİYAB gerekli bir yapılanmadır. Kuruluş aşamasında bulunduğum gibi bundan sonrası her adımlarının da Türkiye tiyatrosu ve Tiyatro yayıncılığı açısından örnek olacağına inanıyorum. Güvensizlik hissi altında o yapının içerisinde olmasam da bu girişimi destekliyorum.
Türkiye Tiyatroları çatı örgütlenmesini de son derece heyecan verici ve son derece olumlu adımlar olarak görüyor sonuna dek gideceğini ve tiyatroda örgütsüzlüğün veya örgüt işlevsizliğinin artık kırılacağını umut ediyorum.
Bu açıklamayı yapma nedenim, bazı kişilerin tiyatro dünyamızın başında adeta bir leş kargası gibi beklediğini, kopan zayıf halkaları kendilerine eklemlemeye çalıştığını, maalesef bu zayıf halkaların da zaman zaman bu zavallı eklemlenme oyununa geldiklerini gördüğümdendir.
Fakat bu leş kargalarının TİYAB'dan ayrılma kararımı bir fırsat bilip benim yada tiyatrom'un üzerinden de nemalanacaklarını sanmaları abestir!...
Ben örgütlülüğe inandığım kadar ahlaksızlığı, küfürbazlığı, ben merkeziyetçi çıkarcılıkları mahkum etmiş olduğuma ve kamuoyunun da beni böylece tanıdığına inanıyorum. Tek başıma olduğumu sanmıyorum ve en başta okurlarıma , onların yılların ardından oluşmuş güven ve sempatisine inanıyor, dahilinde olmasam da örgütlü yapıların da gerektiğinde yanımda olacağını biliyorum.
Fakat ola ki bir gün tek başına kalsam dahi tek başınalığımı korur ve yine de çamur ittifakı içinde yer almam. Tiyatroda yalnızlığını yada yalnız oldukları hissinin çözümünü o ittifaka yanaşmakta bulmuş zavallılardan biri olmam.
Bu tiyatronun başında dolaşıp kopan halkaları toplamaya çalışan leş kargalarına ve kamuoyuna duyurumdur.
***
Tiyatro Dünyamız her ne kadar örgütsüzlük yada örgütlerin işlevsizliğinden muzdarip olsa da son yıllarda birlikte hareket etmenin güzel örneklerini sergilemeye başlamıştır. İzmit Eylemi, AKM Eylemleri gibi. Bunlardan birisi de sanal ortamda gerçekleştirilen ve Tiyatro dünyasının son derece medeni ve son derece demokratik bir hak kullanımı olan Kitlesel bir kampanyanın en güzel örneklerinden olmuş Temiz Tiyatro kampanyasını unutanlar için bir kez daha hatırlatmak istiyorum.
BU ÖNCELİKLE ÜSLUBA KARŞI BİR KAMPANYADIR!
Kimseyi afaroz etmek, Kimsenin sesini kısmak, sindirmek değil üsluba karşı yapılmış bu kampanya üslubun önemine dikkat çektiği gibi kamuoyunun, hele ki sanat kamuoyunun üslubu ne derece önemsediğinin de göstergesi olsa gerek... Küfürlü yada küfürsüz ama Üslubunca yayıncılıkların, yazışmaların ve örgütlenmelerin ve örgüt iç yazışmalarının yaşanması dileğiyle...
* Üsluptan söz ettiğim bir sayfada "Leş Kargaları" deyimini, benzetmesini kullanmak zorunda kaldığım için okurlardan özür dilerim. Fakat yaşanan durumu da ancak bu deyim ifade etmektedir.
(Kaynak: tiyatrom.com)