23 Kasım 2009 Pazartesi

Ömer Faruk Kurhan, her yazısında "SUÇ İŞLEME" eğiliminde!

Aziz Nesin'in Başına Gelen Azizlikler

Son dönemde tiyatro alanında yakından takip ettiğim olaylardan birisi Bartın Sanat Tiyatrosu’nun Aziz Nesin’den uyarladığı “BİRTAKIM AZİZLİKLER” adlı oyununun aynı adı taşıyan Genco Erkal uyarlamasıyla ilişkisi üzerine dönen tartışmalardı. Araya Tuncay Özinel’in Nedim Saban’la polemiğinde Türkiye Yahudi cemaatini aşağılayan / düşmanlaştıran söylemi girince, ırkçılık gündemi öne geçmiş oldu. Irkçılığa karşı Türkiye Tiyatro Kurultayı Koordinasyon Komitesi tavır aldıktan sonra “BİRTAKIM AZİZLİKLER” meselesine döneyim dedim. Fakat bu defa da Tuncay Özinel’in yargısız infaza kurban gittiğini iddia eden Feridun Çetinkaya paraziti girdi araya.

Halihazırda Irkçılık gündemi henüz tüketilmemiş görünse de, “BİRTAKIM AZİZLİKLER” konusundaki ikinci yazımı tamamlamaya karar verdim. Bu konuda ilk TİYATROM’da yazmıştım. Önemli bulduğum açıklamaları ekleyerek o yazıyı güncelledim. Güncellenmiş son hali tiyatro yazılarımı arşivlediğim kişisel blogumda (fkurhan.blogspot.com) duruyor.

Bartın Sanat Tiyatrosu adına Zafer Gecegörür, kurgusunun kendisine ait olduğunu ve Genco Erkal’ın uyarlamasından da yararlandıklarını söylediği oyunun izin alınmaksızın aynı adla oynanmasının hata olduğunu kabul etti ve bu konuda özeleştirisini verdi. Öte yandan Bartın Sanat Tiyatrosu’nun Genco Erkal’ın uyarlamasıyla ilişkisinin emek kırsızlığı kapsamına girip girmediği meselesi karanlıkta kaldı. Çünkü Genco Erkal dâhil bu konuda şüpheleri olduğunu söyleyenler iki uyarlamayı ciddi bir şekilde karşılaştırma zahmetine girmediler.

Ben bu süreçte esas olarak Aziz Nesin’in mağdur edildiğini düşünüyorum. Zaten bu nedenle bu yazıya “Aziz Nesin’in Başına Gelen Azizlikler” adını koydum. Sağlıklı bir tavır geliştirmeye çalışan tek kişi Genco Erkal ile Zafer Gecegörür arasında bir uzlaşma yaratmaya çalışan Yener Aksu oldu. Hata ne ise tespit edilmesine yardımcı olmaya, taraflar arasında bir hukuk oluşturmaya çalıştı. Bu çabasına hak ettiği değerin verildiği söylenemez. Yener Aksu’nun açıklamasının ardından Genco Erkal’ın yaptığı açıklama azizlik yapmaktan ibarettir. Hukuk oluşturma çabasını öne çıkarmak ve geliştirmek yerine, biraz olsun taşları yerinden oynatabildiysem bana ne mutlu türünden bir şeyler söyledi. Dahası, sorunun çözülmediği, ama ne kadar yüce gönüllü olduğunu göstermek üzere Bartın Sanat Tiyatrosu’nun oyununu engellemeyeceği mesajını verdi. Sadece oyunun adının değiştirilmesini istedi.

Şu anlaşılabilir bir durumdur: Genco Erkal’ın örneğin Oyun Yazarları ve Çevirmenleri Derneği’ne başvurmak aklına gelmemiştir; çünkü bu kurumdan bir beklentisi kalmamıştır. Öte yandan, Genco Erkal’ın güvenilir bir şekilde karşılaştırmayı yaptıracağı entelektüel bir çevreye sahip olmadığını iddia etmek yanlış olur. Yani kendi deyimiyle taşları yerinden oynatmak yetmiyor; aynı zamanda yanlışları gösterip taşları yerli yerine oturtmak gerekiyor.

Buna karşılık Bartın Sanat Tiyatrosu’nun ayrı bir kurguya sahip olduğunu söyledikleri oyunlarının Genco Erkal’ın uyarlamasından farkını gösterecek bir açıklama yapmamış olması da manidardır. “Sakın oyunun adı gibi oynanan oyun da aynı olmasın?” şüphesine bir yanıt oluşturmak gerekmez mi? İspat yükümlülüğü suçlayana aittir ilkesi var olmasına vardır; fakat ayrı bir uyarlamanın adı kullanılmış ve o uyarlamadan da yararlanılmışsa, ispat yükümlülüğü sadece suçlayana aittir demek bir yere kadar doğrudur.

Tiyatro forumları çeşitli sorunların ortaya atılması ve tartışılması açısından faydalı olabiliyor; fakat sorunlar orta yerde bırakılmayacaksa, tiyatro forumlarını aşan mekanizmaların harekete geçirilmesi gerekiyor. “BİRTAKIM AZİZLİKLER” KİMİN? tartışmasında hali hazırda eksik olan, bilimsellik, araştırma ve hukuktur.

Aziz Nesin bu yaklaşımı hak etmiyor ve en hafif terimle birtakım azizliklere uğradığını kabul etmek gerekiyor. İş başa düştü deyip şu iki uyarlamayı ben karşılaştırıp ulaştığım sonuç hakkında bir açıklama yapayım isteğine kapıldığımı itiraf etmeliyim. Fakat emek hırsızlığı iddiasını sorgusuz sualsiz kabul edenlerin yapmış olması gereken bir ev ödevini üstüme almak bir türlü içime sinmiyor.

Yine de Aziz Nesin’e ödenmesi gereken bir borcumuz olduğunu düşünmeye devam ediyorum. Muhtemelen bir süre daha bekleyecek ve sönümlenmiş görünen bu tartışmanın karanlıkta bırakılan en önemli noktasını aydınlatmaya çalışacağım. Umarım bu arada şüpheciliğin ötesine geçip şaibe yaratmayı marifet edinenlerden birisi, özeleştiri verme olgunluğunu da göstererek başta yapması gerekeni sonradan yapmayı akıl eder.
23 Kasım 2009

Ömer F. Kurhan fkurhan@gmail.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Ömer F. Kurhan: “Irkçılığın Avukatlığına Soyunan Feridun Çetinkaya’nın Kullanım Ömrü Çabuk Bitti”
Ömer F. Kurhan “Feridun Çetinkaya’nın Irkçılığın Avukatlığına Soyunması Neyi İma Ediyor?”
Türkiye Tiyatro Kurultayı Ankara Buluşması’na Doğru
Ömer F. Kurhan: “Barış İçin Sanat Hareketi ve Tiyatromuzun Çatı Örgütü”
Tiyatronun Çatı Örgütü Nedir?
“Şişli’de bir kıraathanede…”
Kurultay’a Doğru Özgür Başkaya Yapımı Tuhaf Bir Ankara Toplantısı
“Sabahattin Eyüboğlu’nun Hakkı Sabahattin Eyüboğlu’na”
Örgütlü Bir Tiyatro İçin Türkiye Tiyatro Kurultayı
Türkiye Tiyatro Buluşması ve Tiyatroların Örgütlenmesi

(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)