10 Şubat 2010 Çarşamba

LİNÇ KAMPANYASI ana sponsorlarından, sansürcü, iftiracı yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'la (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) en son haberleşmemizin anatomisi!

LİNÇÇİ, sansürcü ve müfteri yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'u (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) uzun zamandır tanırım. Tiyatronun sanat yanıyla ilgilenebilecek denli estetik bir bilince sahip olmasa da, yazı yazma yeteneği ve donanımı yetersiz olsa da, LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) tiyatroya yakın durmasını önemserim. LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'la (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), zaman zaman yollarımızın çakışmasıyla birlikte (benim sosyalist dünya görüşüne sahip olmam ve onun sosyalist düşünceye sıcak baktığı izlenimi veren söylemlerinin bulunması), çoğu zaman tam tersi olur; düşüncelerimiz gibi, yollarımız da çatışır. Çünkü o, sırtını, bir papağan marifetiyle ezberleme yeteneğini geliştirmiş LİNÇÇİLERE yaslar; ben ise, tüm benliğimi işçi sınıfının iktidara gelmesi için bir bilim hâline dönüştürülmüş sosyalizmin öngörüleriyle tiyatro yaparım. LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), sosyalist yönsemelerle düşünme niyeti ve gayreti içerisinde bulunmasına karşın, çevresindeki olumsuz kişilerin etkisinde kalması nedeniyle, tiyatroyu sanata taşıyamadığı gibi, sosyalist düşünceyi de bilime taşıyamıyor.

Türkiye tiyatrosunun alnına kapkara bir leke gibi kondurulan LİNÇ KAMPANYASI sürecinde, başta iftiracı ve LİNÇÇİ Prof. Dr. Özdemir Nutku ile "yalan makinesi" ve LİNÇÇİ yayıncı Mustafa Şükrü Demirkanlı olmak üzere, tiyatral gericilerin çıkarlarını korumak için önemli(!) bir görev üstlenerek, bu kampanyanın ana sponsorlarından biri olan LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), gerçekçi yazar Coşkun Büktel ile sosyalist sanatçı Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarının imha edilmesi için canla başla çalıştı, çalışıyor ve anlaşılan o ki, yaşamı boyunca bu iğrenç çalışmayı, inanmış bir misyoner gibi her zaman sürdürecek.

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), tiyatral gericilerin bayrak tutanı rolüyle sahneye çıksa da, içinde bulunan primitif düzeydeki "sosyalizm imgesinin ivmelendirmesiyle" olsa gerek, zaman zaman bize e-posta atarak, bizimle "iletişim kurmak" istiyor. Biz de, herkese uyguladığımız ilkemiz gereği, LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) e-postalarını görmezden gelmeyip, kendisine e-postayla ve/ya Internet sitemiz aracılığıyla anında yanıt veriyoruz.

Ancak...

Çok yakınımda bulunan, çok sevdiğim bir kişinin kanser olması ve bu hastalık sürecinin aylardır devam etmesi, ayrıca "kuyumculuk işlerim"in istencim dışında büyük bir yoğunluk kazanması nedenleriyle, LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'a (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), bu kez, anında yanıt verme gücünü kendimde bulamadım. Böylelikle, başta LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) olmak üzere, ilgili herkesten özür dileyerek, aşağıda sunmuş bulunduğum LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'la (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) yapmış olduğumuz "yazışma"nın yarım kalan kısmını tamamlamaya çalışacağım. (HB)


***


LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), "bardağında fırtına koparılan" "Yala Ama Yutma!" oyunuyla ilgili olarak bize gönderdiği e-posta:


Bilginize

09 Şubat 2010 16:41 tarihinde
www.tiyatrom.com <aetimur@gmail.com> yazdı:

BU EMAİL ACİL BİR KONUDA KAMUOYUNU BİLGİLENDİRMEK İÇİN OTOMATİK OLARAK YÜZLERCE ADRESE GÖNDERİLMİŞTİR KONUYLA VE TİYATROYLA İLGİNİZ YOKSA LÜTFEN DİKKATE ALMAYINIZ VE VERDİĞİM RAHATSIZLIK İÇİN BAĞIŞLAYINIZ

http://www.tiyatrom.com

SKANDAL! VAKİT GAZETESİ "YALA AMA YUTMA" OYUNUNU HEDEF GÖSTERDİ BEYOĞLU BELEDİYESİ OYUNLA VE OYUNU SAHNELEYEN TOPLULUKLA HİÇ BİR ORGANİK , FİİLİ BAĞI OLMASA DA BU OYUNUN SAHNELENDİĞİ VE VAKİT GAZETESİNDE ADI OLUMSUZ ANILAN KUMBARACI50 Yİ MÜHÜRLEDİ!...

HEMEN EN KISA SÜREDE KUMBARACI 50 ÖNÜNDE BİR PROTESTO DÜZENLENMESİNİ ÖNERİYORUM LÜTFEN BU EMAİLİ YAYINIZ

A.ERTUĞRUL TİMUR KONUYU ILIMLI GEÇİŞTİRMEYİ SEÇEN KUMBARACI50 YE VE BURAYI MÜHÜRLEYEN BELEDİYEYE SORUYOR! OKUYUNUZ


***


LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) bize gönderdiği yukarıdaki e-postaya bizim verdiğimiz yanıt:


09 Şubat 2010 19:41 tarihinde Tiyatro Oyun <tiyatroyun@gmail.com> yazdı:

Merhaba,

Tüm çelişkilerimize ve LİNÇÇİLİĞİNE karşın, bu bilgilendirmen için teşekkür ederim.

Not: Bu bilgiyi, gönderdiğinden üç saat sonra aldım. Değerlendireceğim.

Hilmi Bulunmaz


***


LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), bizim yukarıdaki yanıtımızdan sonra bize gönderdiği ve bizim "anında" yanıtlayamadığımız e-postaya, "diyalog" biçiminde verdiğimiz gecikmiş yanıt:


LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) diyor ki:

Sayın Bulunmaz,

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'u (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) değerlendirelim:

Bana "Sayın" diye seslendiğine göre, ben de sana Sayın LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) diye sesleneyim.

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) diyor ki:

mailim size özel değil genel bilgilendirmeydi. Sanıyorum mail listesi içerisinde size de ulaşmış.

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'u (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) değerlendirelim:

Senin gönderdiğin e-postanın, bir genel bilgilendirme olduğunu bilmeme karşın, tiyatronun genel sorunları beni çok yakından ilgilendirdiği için, herkesin e-postasıyla ilgilendiğim gibi, senin e-postanla da ilgilendim. Ben, sana özel bir ilgi göstermiyorum; tiyatroyla ilgilenen herkese gösterdiğim ilgi kadar sana da ilgi gösteriyorum. Sen de tiyatroyla ilgilendiğine göre, sana da ilgi göstermek "zorundayım".

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) diyor ki:

Elbette ulaşmasında sakınca yok. Fakat linççi tanımlamanızı anlamam mümkün değil. Zira biz sizin yazı hakkınızı elinizden almak, sizi silmek, sizi yok etmek gibi bir amaç taşımadığımız gibi imza kampanyasında da bunun altını çizdik. Bir insanı yada onun düşünme yazma hakkını asla elinden almaksızın linç nasıl oluyormuş ve siz bu kadar kolay linç edilebiceğiniz , yok edilebileceğiniz endişesinde misiniz merak ediyorum.

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'u (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) değerlendirelim:

Senin e-postalarının bana da ulaşmasının, elbette benim için de bir sakıncası yok. Senin LİNÇÇİ tanımlamasını anlaman tabii mümkün olmaz. Bugün gidip Kenan Evren'e "sen FAŞİST birisin" desen, onun da senin bu "FAŞİST" tanımını anlayabilmesi mümkün olmaz. Hiçbir FAŞİST, hiçbir zaman açık açık FAŞİST olduğunu dile getirmek istemediği, getirmekten çekindiği gibi, senin gibi bir LİNÇÇİnin de LİNÇÇİ tanımlamasını anlaması mümkün olmaz.

Canım LİNÇÇİ kardeşim, "Kınıyoruz!" başlığı attığınız metnin spotunda şunlar yazıyor: "Tiyatro İnsanları Olarak, Yayınlarımıza ve Yayıncılarımıza Yönelik; İftira, Karalama, Baskı Altına Alma Girişimlerini Kınıyoruz!" Bu spottaki yalanlarla örülmüş ve alçakça hazırlanmış sözlerin diğerlerini bir yana bıraksak bile, bu "iftira" sözcüğü ne anlama geliyor. Benim, ("Kınıyoruz!" metnindeki tanımlamanızla "internet ortamını hesapsızca kullanan Hüseyin Hilmi Bulunmaz") bu "iftira" tanımlamasını anlamam mümkün değil.

Beş yıl önce Prof. Dr. Özdemir Nutku, Coşkun Büktel'in başyapıtı Theope'yi küçümsemek, hiçimsemek, bu başyapıtı tiyatro kamuoyundan uzaklaştırmak ve halkın beğenisine sunulmasını engellemek için, CD'yle saptanmış bir iftirada bulundu. Coşkun Büktel, Hilmi Bulunmaz ve Feridun Çetinkaya, bu iftiranın kitleler tarafından algılanması için uğraşırken, başta sen ve Mustafa Şükrü Demirkanlı olmak üzere, "kutsal iftiracınız" Prof. Dr. Özdemir Nutku'yu kurtarmak için, baştan aşağı yalan ve iftirayla dolu "Kınıyoruz!" metninde şöyle yazmayı uygun gördünüz:

"Tiyatromuzun saygın insanı Prof. Özdemir Nutku’yu, DT koordinasyon toplantısında Coşkun Büktel’in eseri gündem yapıldığında, görevi gereği Fransızca yazılmış bir 'Theope' ile karşılaştım, Fransızca bilenler karşılaştırsın sözünden yola çıkarak, Sayın Nutku’nun ben kimseyi suçlamadım sadece bir bakılmasını önerdim açıklamasını bile dikkate almadan, akıl almaz karalamalarla uzun süredir rencide etmektedirler."

Prof. Dr. Özdemir Nutku tarafından iftiraya uğrayan Coşkun Büktel'i iftiracı ve iftiracı Prof. Dr. Özdemir Nutku'yu da "mağdur" olarak göstermeye çalıştınız. Yuh olsun size, yuh! Ne yazık ki, ilenmekten başka umarımız kalmadı. Âdeta sözün bittiği yerde yaşıyoruz!

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) diyor ki:

Biz sadece sizin alaycı, küfürlü hakarete dayalı tarzınızı demokratik hakkımızı kullanarak kitlelerin desteğini istedik ve aldık. Keşke siz de daha demokrasiyi özümsemiş biri olarak, sosyalist kültürünüzle küfür, tehdit yada hakaretten değil kitlelerden gücünüzü alarak küfür etmek yerine bizim beğenmediğimiz yayın tarzımızı, inanıyorsanız sansürcülüğümüzü yada her tür söylemlerimizi veya davranışlarımızı kınamayı ve kitlelere duyurmayı , kitleler önünde mahkum etmeyi, ettirmeyi tercih etseydiniz. Asla bunu linç saymaz ve kitle desteğinizle doğruluğunu düşünür alır başımızın üzerinde kabul ederdik. Ama demokratça davranıp kınamak duyurmak taraftar bulmak yerine , bulamadığınız yada bulamayacağınızı umduğunuz kamuoyu desteği yerine küfür hakaret ve tehdide dayanmayı tercih ettiniz. Bu da kampanyanın ne kadar doğru olduğunu kanıtladı.Elbette bu da bir tercihtir ve tercih sizin hakkınızdır. Ama bu tercih sizin hakkınız olduğu kadar kınamak da bizim hakkımızdır ve demokratik bir şekilde kınama hakkımızı kullandık. En azıdan ben kendi adıma sizinle başkaca hiç bir sorunum olduğunu düşünmüyorum.

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'u (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) değerlendirelim:

Kocaman bir yalan. Her şeyden önce LİNÇ KAMPANYASI sonucu topladığınız imzaların bir kısmı istenç dışı (Örnekse bakınız: İhsan Ustaoğlu), bir kısmı imalat (Örnekse bakınız: Jack Napier), bir kısmı mükerrer (Örnekse bakınız: Bir LİNÇ darbesi girişimiyle Coşkun Büktel ile Hilmi Bulunmaz'ın sanatsal ifade olanaklarını imha etmek isteyenlerin mükerrer imza kullanma alçaklığı!) imzalardan oluşuyor. 1100(!) kişiden aldığınızı iddia ettiğiniz imzaların birçoğuna kargalar bile gülüyor. İmza imalatı yapmayıp, istenç dışı imzalar eklemeyerek, mükerrer imzalar kullanmasaydınız, yani gerçekten 1100 kişiden imza alsaydınız bile, Prof. Dr. Özdemir Nutku'nun Coşkun Büktel'e attığı iftiranın üzerini örtmeniz mümkün olamazdı. "Yaşasın Sansür" diye başlık atacak denli zıvanadan çıkan birinin, hâlâ demokrasicilik oynaması, iftirayı desteklemek için bizlere iftira atan birinin kitlelere yaslanma yalanını uydurması, mükerrer imzalarla tıka basa doldurduğu LİNÇ KAMPANYASI için övücü sözler eden birinin bize sosyalizmi öğretme çabası, inan olsun midemi bulandırıyor.

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) diyor ki:

İyi günler dilerim

LİNÇÇİ yayıncı Ahmet Ertuğrul Timur'u (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) değerlendirelim:

Ben de sana da iyi LİNÇLER dilerim!


***


Not: Yukarıdaki yazıda bulunan "demokratik hakkımız"ı biz kırmızılaştırdık. Ayrıca, yazışma daha rahat okunulur hâle gelsin diye, editoryal müdahalede bulunduk. (HB)


Ayrıca bakınız:

LİNÇÇİ Ertuğrul Timur, öznesiz tümce kuruyor!

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın sözde küfre karşı kampanyasına alet olanların imzaladıkları metni ve alet olanları teşhir ediyoruz!

Linç imzacıları listesi