8 Şubat 2010 Pazartesi

DETİS: Tiyatro sahneleri sizin "kapalı alanlar"ınız değildir!

Oğuz Atay'ın "Korkuyu Beklerken" adlı öyküsünden oyunlaştırılan ve Öteki Tiyatro'da sahnelenen oyunda, bir oyuncunun rolü gereği sahnede sigara içmesi nedeniyle; Sağlık Bakanlığı yetkilileri "kapalı alanda sigara içildiği gerekçesiyle " tutanak tutmuşlardır.

Sanata saldırının, sağlık kılıfına sokulmuş olması, ülkemize özgü garipliklerin en yenisidir. İster istemez, pek çok soru takılıyor insanın aklına: Kimi oyunlarda -çoğunlukla vişne suyu ya da çaydır kadehe konan- içki içildiği de olabiliyor nadiren. Acaba tiyatroların içki ruhsatı alması gerekir mi? Bir ressamın sergisinde, sigara içen insan figürleri varsa, izlenecek yol ne olmalıdır? Sigaralar mozaiklenerek kapatılsın mı, yoksa en iyisi o sergiye hiç gitmemek midir? Diyelim ki Ara Güler, "Edebiyatçı Dostlarım" diye bir fotoğraf sergisi açtı, Sait Faik'ten Özdemir Asaf'a pek çok edebiyatçının fotoğrafları var. Gelin görün ki hemen hepsinin elinde ya da dudağında sigara! Çözüm ne olabilir? Sigaraları siyah bir bantla kapatmak mı yoksa daha iyisi Sait Faik'in gözlerine bir bant çekmek mi? Böylelikle, kimse de öğrenmez Sait Faik'i!.. Kimse tiyatroya gitmez, sergilere, müzelere gitmez! Acaba amaçlanan bu mudur?

Bugün sanata müdahale eden anlayış, yarın yaşama müdahale edecektir. Bugün sanat eserinden rahatsız olanlar, yarın aykırı buldukları düşünceyi yok etmek isteyeceklerdir.

Öyleyse şimdiden bütün renkleri karalayalım... Dekorları parçalayalım… Şiiri, müziği söyletmeyelim…

Geriye ne kalır? Çöle dönmüş, çorak bir ülke kalır.

Biz Devlet Tiyatrosu sanatçıları olarak, bu süreci çok tehlikeli buluyoruz.

Şu biline, tiyatro sahneleri sizin "kapalı alanlar"ınız değildir!

Bu ülkede artık, hiç kimse “korkuyu” beklemek istemiyor.


Şahin Ergüney
DETİS (Devlet Tiyatroları Sanatçıları Derneği) Genel Başkanı

............................................Haber Giriş Tarihi: 30 Ocak 2010

(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)