17 Şubat 2010 Çarşamba

Demirkanlı'nın kankası Ertuğrul Timur İFTİRA atmayı sevmiş...

BOZGUN GÜNLÜKLERİ_1

Dokuz Tiyatro Yayını ve 4 Tiyatro Derneğinin ortak bildirisi ile iplikleri pazara çıkarılan ve kınanan Hilmi Bulunmaz , Coşkun Büktel ve yandaşları daha imza kampanyası başlamadan ve başlar başlamaz nasıl bir bozgun telaşı yaşamaya başladıklarını sergilemeye başladılar. Bu bozgunla ne yapacaklarını şaşıran küfürcülerin ve yandaşlarının bozgun Günlüklerini sizlere zaman zaman aktaracağız. İşte bunlardan bazıları: ERBİL GÖKTAŞ: Bir süredir küfürbaz sövgücü kişileri kendisine taraftar eyleyen Üniversitre öğretim üyesi ve yayıncı Erbil Göktaş Hilmi Bulunmaz'la olan (ilana dayalı) ticari ilişkisinin yanısıra belli ki rakip olarak da gördüğü Tiyatro Dergisine çelme takma fırsatı da saydığı ortamda gelecek yoğun tepkinin kokusunu alarak sitesinde süren ve servis sağlayıcı firmasının iki yetkilisinin yazılı beyanıyla kanıtlmış teknik sorunu fırsat bilerek sözde mağduru oynayarak ortamı bulandırmayı denedi. Yandaşı Coşkun Büktel'in insanları adımı ve adını vermeden suçlayacak kadar alçak değilim cümlesine karşın (Büktel'e göre alçak olmalı ki) ad vermeden ama direkt bu imza ve protesto kampanyasını düzenleyenleri hedef alan bilerek yada hezeyanla bir iftira atağı yaptı, püskürtüldü. Her ne kadar isim vermese de adres vererek bizi hedef aldı. Özür yerine teknik kıvırma denemesi Ertuğrul Timur tarafından püskürtülerek bir de ücretsiz "Hayat Bilgisi" dersi verildi. Her ne kadar Hayat Bilgisi dersi ilköğretimde alınması gerekiyorsa da belli ki hocamız o günlerde okuldan kaytarmış bu hayat Bilgisi dersinden mahrum kalmıştı. İlk dersin ana fikri Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaması gerektiği ve Akademisyenlik artı yayıncılık ana prensibi "araştır, araştır, araştır" üzerine idi. Bu dersi okumak isteyenler http://www.tiyatrom.com/tyt/erbilin_yalani.htm adresini ziyaret edebilirler COŞKUN BÜKTEL: Coşkun Büktel'in uyanık tavrı bu kampanyada da sürüyor. Ortalık karışınca Hilmi Bulunmaz'ı öne sür, biraz sessiz kal, fırtına dinince intikam alırsın taktiğine bir kez daha başvuruyor. Bunun yanı sıra Erbil Göktaş'ın bilerek ya da bilmeyerek hezeyanla başvurduğu iftira, Büktel'e bile inandırıcı gelmediğinden olsa gerek panik halinde açıklama yaparak “ben Erbil Göktaş'ın iddiasını haber bile yapmadım,” diyerek sıyrılma telaşı gösterdi ve yeni yandaşlarını daha ilk bozgununda yalnız bırakıp kaçmayı seçti. Büktel'in ikinci bozgun hezeyanı ise 11 yıl öncesinden kalma TDK sözlüğe dayanarak Küfrün sözlük anlamı üzerinden çarpıtma denemesi oldu. Piyasalarımızda ya da kütüphanelerde 11 yıl öncesinin sözlüğünü bulamayabilirsiniz ama yolunuz düşerse Coşkun Büktel'e uğrayıp bakabilirsiniz. Giderken kendisine yeni bir sözlük hediye götürmeyi unutmayınız, zira 11 yılda ülkelerin sınırları bile değiştiği gibi TDK’da bu mecazi anlamı sözlükten silip atmış olmalı ki yeni sözlükte bu mecazi anlam yok bile. Kaldı ki olsa dahi kendisinin terbiyesiz bir üslupla O.... Ç... gibi küfürleri manşet yaptığını hatırlarsak kendinin açık ve aleni küfürlerinin yanında kendisine mecazi küfürdaşlar arama telaşı da bozgunun tipik bir tezahürü olsa gerek FERİDUN ÇETİNKAYA: Bozgunun ilk belirtisi olarak internet sitesini görünmez hale getirmek oldu. 12 yılda 12 yazı yazma kabiliyeti gösterip bunun altısını Büktel'e methiye dizmeye ayıran Çetinkaya'nın yazarlık eğitimi almasına karşın yazma kabiliyetinden yoksun olduğunu fark etmiş olmalılar ki ona verilen görev kampanyaya katılacakları tespit edip telefonla ikna çalışması taşeronluğu olmuş. HİLMİ BULUNMAZ: Normal zamanların en Donkişot’u görünen askeri Hilmi Bulunmaz, bozgunun en çaresiz askeri konumuna düşüverdi. Söyleyecek sözü, kurabilecek cümlesi dahi kalmayan bu bozgun askeri daha önce Burak Caney'leşerek yaptığı kampanyaya Hilmi Bulunmaz'laşarak yaptığı taktikle bakın üye olanların adını benim iğrenç sitemde geçiririm blöfünü uygulamaya başladı. Nasıl olsa onların adını ben yazıp durdukça benim iğrenç sitemde adlarının dahi geçmesinden rahatsız olup gruptan ayrılanlar olur düşüncesinde olsa gerek ki bozgunun hezeyanı onda da böyle nüksetti. Ama esasen Hilmi Bulunmaz'ı küfürbaz olarak tanınmak fazla da rahatsız etmez, biz biliyoruz. Ona göre küfür de edebiyatın(!) bir yöntemidir. Hani arkadaşları, öğrencileri sıkı sıkıya tembihlemiş olmasa, o bu sabah bile güne sunturlu bir O... Ç.... kampanya başlatmış diye bir manşetle girerdi ki neyse ki dizginliyorlar. Evet, onu rahatsız eden küfürbaz olarak tanınmak değil bir süre önce başlattığımız ve tek tek belgelediğimiz gerici ilişkileri yazı dizisi. Hilmi Bulunmaz sahte sosyalist kimliğinin deşifre olması ile zaten panik ve bozgunu onlardan önce yaşamaya başlamıştı Evet, Bozgun günlerinde ilk gün böyle geçti. Batı cephesinde yeni bir şey yok. Bu bozgun sonucu başvuracakları deneyecekleri her hileli yöntemde enselerinde olacağız.

<<>
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Bir kampanyanın ardından...
Erbil Göktaş'a ve İlgilenenlere Hayat Bilgisi Dersi-2
“Hiç Çıldırma Bre Büktel!”
Erbil Göktaş'ın Özür Yerine Yaptığı Açıklamaya İlişkin Cevabımdır
Erbil Göktaş'ın Da Ortak Olduğu Plana Suçüstü
Hüseyin Hilmi Bulunmaz Dosyasında Dikkat Çekici Belgeler

(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)