25 Aralık 2007 Salı

Tüy

Oğlu Cemal ile...


Hilmi Bulunmaz
6 Haziran 2006


Kıldan, tüyden konularda yazı yazanlar her zaman hayret uyandırmıştır bende. Nasıl oluyor da bu denli basit ve yalın bir konuda bu düzlemde bir kavramsal boyut yakalayabildiklerine inan olsun şaşıyorum…

Ulan, ben de tüyden bir konuda yazı yazayım diye plan yaptım. Kılı kırk yararak işe başladığımdan, öncelikle konu tüyden uzaklaşmaya başladı. Kılla başlayan tümce, kıllı bir yazı yazmama neden oluyordu. Ancak, ben çok kararlı bir yazar olduğumdan, ısrarla tüyden bir yazı yazmak istiyordum. Çok istememe karşın, bir türlü beceremiyordum. Neyse ki fotoğraf makinem olaya müdahale etti ve bir anlık çekimden sonra tüylü bir yazı yazmaya yönelebildim…

Tüy, bildiğiniz gibi canlılara özgü bir zamazingodur. Tüylerle kaplı olan organlar, her nedense daha çok ilgi uyandırır. Çok tüylü insanlara, diğer insanlar tarafından ayı denildiğine hepimiz tanık olmuşuzdur…

Bazı insanlar, tüy konusuna o denli kafa yorarlar ki şaşmamak elde değil. Şeftalinin bile tüyüyle uğraşmayı önemseyen insanların varlığını bilmek, insanların tüy konusunda ne denli uçuk olabilecekleri konusunda ipucu verebilir…

Bir de bazı yastıkların içerisinde bulunan kuştüylerine değinmek gerekir. Kuştüyünün nasıl olduğunu bilmeyen insanlar bile bu konuda görüş belirtmeden edemezler. İçine deve tüyü konulsa da kuştüyü denilirse, o yastığın içinde bulunanın kuştüyü olduğu yanılsaması oluşuyor…

Bir de kaz tüyü denilen bir zamazingo var. Her ne denli kuştüyü sözcüğüne uzak gibi görünse de (bence kaz bir kuş gibi göründüğüne göre) onun tüyü de kuştüyü sayılır…

(Kaynak: Bulunmaz, Deneme)