Her devrin işadamı Aydın Doğan ile her devrin gazetecisi Emin Çölaşan; hiçbir ideolojik ayrımları bulunmamasına karşın, her nedense "küs" oldular... "Aile" içi sorunlarını, canlı yayına dek taşıyan işbirlikçi burjuvalar, kafa karıştırmak için Pişekar - Kavuklu oyunu oynuyorlar!...
Zaman gazetesinden aktarıyoruz:
Aydın Doğan, canlı yayında Emin Çölaşan'ı fırçaladı
Hürriyet'ten kovulan Emin Çölaşan, canlı yayında eski patronu Aydın Doğan'a çatınca, Doğan telefonla yayına bağlandı ve Çölaşan'ı payladı.
Çölaşan'ın Kanaltürk'teki konuşması üzerine telefonla canlı yayına bağlanan Doğan, "Hükümet istediği için Emin Çölaşan ile yollarımız ayrılmadı. Ben AB'yi desteklerken Emin AB'ye karşı yazılar yazdı. Ben ona hiçbir zaman baskı yapmadım, İstediğini yaz dedim ama o yazılarında hakaret etti. Hürriyet'e en büyük davalar Emin Çölaşan için açıldı. Ertuğrul Özkök ile Emin arasında nasıl bir konuşma geçti bilmiyorum ama ben Emin ile mutabık değildim. Ertuğrul'a 'sen konuşamıyorsan ben konuşurum Emin'le' dedim. Ben Turgut Özal'la, Ecevit'le, Erbakan'la hep Emin yüzünden tartıştım. Emin'in kitabında söylediklerinin yüzde 80'i doğru, yüzde 20'si yanlış" dedi.
GERÇEK ORTAYA ÇIKACAKTIR
Yeni Şafak gazetesinin haberine göre Çölaşan'ın 'kötü bir yazar olmadığını' vurgulayan Aydın Doğan, şöyle devam etti: "Ama 'ben güçlüyüm, bana kimse dokunamaz' diye dolaşıyordu. Hürriyet'in 1997'de belirlenen yayın ilkelerine Emin çoğu zaman uymadı. Kendini dokunulmaz, Tanrı yazar gibi gördü. Zaten kitabını da çok önceden hazırlamış belli ki. Gerçekler yakında ortaya çıkacak."
Doğan'ın, telefonu kapatırken Emin Çölaşan'a da seslenerek, "Ben senin helalleşmeni beklerdim. Allah bahtını açık etsin. Bol kazançlar dilerim" demesi dikkat çekti.
tıkla: Zaman