4 Haziran 2009 Perşembe

kıskanır hayat onu
yabanıl
yok
işçi kızlar
japon kirazı çiçek açtı
bir kibir insanı bitirir
kısık sesli kurbağa
cam kırılır
direngen bir ses
hışırtı
yalnızlığın hüznü
misket gözlü çocuk
soylu bir adam türkü söylüyor
hangi rüzgar savurur seni
dışarısı soğuk
rengini yitiren ağaç
zamanaşımı
mavi limana demirleyen gemi
buradan sonrası yok
bekleme boşuna
asma yaprağında tırtıl
asılırım tramvayın arkasına
açık deniz adamı
istanbul
istanbul

dışarısı soğuk
rengini yitiren ağaç
zamanaşımı
mavi limana demirleyen gemi
buradan sonrası yok
bekleme boşuna
asma yaprağında tırtıl
asılırım tramvayın arkasına
açık deniz adamı
istanbul
istanbul
allahın insanları
taş
hışırtının türküsü
gölge
çorabı olmayan çocuk
tahta at
çürüyen toprak
gövde değiştirir hayat
cezayir sokağı senfonisi
durdu dünya
küflü zamanlar
su
bırakılan zaman
yazı kalır bana

söz yetersiz kalır
bozkır ortasında suskunluk
yüksünürüm
çirkin bir ördek
kuşlar geçidi
gelmedin
papağan şarkısı
su akar
goodmorning
mezzoamore
hello
ulan
uzak bir kentin hışırdayan semaveri
bir zargana balığı öksürdü
kıstırıldım
ıssız bir ormandır yaşam
tozu alınmış türkü
nar bahçesi
bir noktasın sen
tutuşur yüreğim
bir ağacın hışırtısı
silik bir gölgesin sen
duraksayan zaman
sıkıntı
boğuk bir mevsim

kara renkli senfoni
lale ve gül
cezayir sokağındaki işgal
cezayir sokağı için söylenmiş türkü
cezayir sokağındaki menekşe
silik bir türkü söylenir
hüzün var bakışlarında
topal kedi
durur mu zaman
uzaklardasın
benim gemilerim yandı
papatya türküsü
asılıdır boynumda ölüm
bak oğul
berduş
çarçabuk
çevrenine hayranım
durur ansızın ölüm
hani
ışığımın üstünde ışık
kedilerin mitinginde bir şair
kıbrıslım
mor gecelerin tutsağı
nar
sıktın ama naciye