15 Mayıs 2007 Salı

Ödül tapınıcıları

Özgüven yoksunluğunun oluşturduğu tinsel durumun dayatmasıyla, ödül düzeneğine teslim olan insanları gördükçe, insanlığımdan utanıyorum...

Özgüven yoksunu insanların, nasıl ki göğsünü gere gere ödül tapınıcılığını kutsamaları doğalsa, benim de, bunlardan iğrenmem son derecede doğal...

Egemen ideoloji, tutsak alacağı insanları, önce sanatçı kılığına sokar ve hemen ardından, yaşam boyu ödül düzeneği tapınıcısı olmaları için, dilediği gibi biçimlendirir...

Konken oynayacağına öykü yazan, balık tutacağına şiir yazan, zamparalık yapacağına roman yazan, altılı ganyan oynayacağına tiyatro yapan... insanlar oluşturan düzenek, "insanın insanlaşması" için çaba harcayan anlayışa karşı, tüm zırhlarını kuşanır...

İnsanı küçümseyen, hiçimseyen egemen ideoloji; çürümesinin üstünü ödüllerle örter...

Konuyla ilgili bir haberi, olduğu gibi aktaralım:


“Bu ödülü almayı hayal bile etmedim”

Selma Fındıklı, “İmbatta Karanfil Kokusu” adlı kitabıyla kazandığı ödülü, önceki akşam törenle aldı

13 Mayıs 2007 Pazar
MİRAÇ ZEYNEP ÖZKARTAL

Darüşşafaka Cemiyeti ve Yapı Kredi Yayıncılık tarafından düzenlenen 43. Sait Faik Öykü Ödülü, cuma akşamı Rahmi Koç Müzesi’nde yapılan törenle Selma Fındıklı’ya verildi. Fındıklı, “İmbatta Karanfil Kokusu” adlı kitabıyla kazandığı ödülünü Darüşşafaka Cemiyeti Başkan Vekili Talha Çamaş’ın elinden aldı. Yazar, teşekkür konuşmasında 1983’te radyo oyunları yazarak edebiyat hayatına atıldığını belirterek, “Böyle bir ödülü almayı hayal dahi etmedim, Sait Faik Ödülleri halkasına eklenebildiğim için çok mutluyum” dedi. TRT Ankara Radyosu’nda dramaturg olarak görev yapan Fındıklı, “Loş Sokağın Kadınları” adlı kitabıyla 1996 Haldun Taner Ödülü’nü, “Ankara İstasyonu” kitabıyla da 1998 İş Bankası Büyük Edebiyat Ödülü’nü kazanmıştı.

Jüri Başkanı Doğan Hızlan, jürinin ödülü Fındıklı’ya verme gerekçesini yazarın '1863-1930 yılları arasındaki döneme özgü dili özenle işlemesi ve kahramanları başarısıyla canlandırması’ olarak açıkladı. Hızlan, Sait Faik için ise şunları söyledi:

“Yazarları kentlere göre sınıflandırırım. Sait Faiksiz ne İstanbul oluyor ne de Adalar. Bir edebiyatçı yarattığı kahramanlar sayesinde ölümsüzleşir. Sait Faik’in insanları değişmiş olsa da onların izdüşümleri duruyor.”Yapı Kredi Yayıncılık Genel Yayın Yönetmeni Raşit Çavaş ise törende iki yeni kitabın müjdesini verdi. Çavaş, kitaplardan birinin Sait Faik’in bugüne dek gün ışığına çıkmamış metinlerinin derlemesi, diğerinin ise Nursel Duruel’in hazırlayacağı, Sait Faik Öykü Ödüllü Yazarlar Antolojisi olacağını açıkladı.

tıkla: Milliyet