25 Mart 2008 Salı

3. Abdülhamid'in iflas beyannamesi

3. Abdülhamid
18 Rebiü'l-Evvel 1429


Biter mi yada biten ne? yada aslında yeni mi başlıyor?


Biten bir şey yok. Tiyatrom kapanıyor diye tiyatro bitecek değil ya.. Binlerce yılın tiyatral tarihinde ne tiyatrom'un tiyatro dünyasına kattıkları bir tek nokta eder, ne de tiyatrom'un 8 yılı en ufacık bir hacim kaplar.

Biten bir şey yok. Tiyatrom kapanıyor diye tiyatro yayıncılığı da son bulacak değil elbet.

Agop Ayvaz...

50 yıl...

Hem de ne şartlarda..

ne üç kuruş verilip bir domain, bir hostingle yayına geçiliyordu,
ne de evde oturduğun yerde..

Matbaa, kağıt, mürekkep, dizgi.. yazı, baskı, fotoğraf..

Agop Ayvaz, insanlar kitap okumuyor, dergi, gazete okumuyor denilen bu ülkede tam 50 yıl "Tiyatro Dergisi" çıkardı. 1911 de savaşa açtı bebek gözlerini. Kurtuluş savaşını, azınlıklara "Varlık vergisi" adıyla uygulanan baskı dönemlerini, tüm askeri darbeleri gördü, yaşadı ama tüm bu şartlarda yayıncılığı sürdürdü. Hem de ne yayıncılığı? Tiyatro Dergisi. 2006'da yitirdik yani henüz çok yeni. Bir asır yaşadı ve tam yarısını tiyatro dergiciliğine adadı.

Şimdi Onun yanında tiyatrom'un adı mı okunur?

Ertuğrul Timur'da kim oluyormuş?

Agop Ayvaz ülkemiz tiyatrocularına 50 yıl dergi çıkarıp hizmet etti.

Türk Tiyatrocuları Agop Ayvaz'a ne yaptı?

Taksim AKM önünde yada Harbiye'de büstü mü var? Bırakın büstünü bir tek tiyatrocumuz yada Kültür Bakanlığımız adını bir salona verdi mi? Yetişen tiyatrocular bu adı merak edip araştırıp öğrenir, böylece adı yaşar diye düşünüldü mü?

Bu ülkeden tiyatro yayıncılığında bir Agop Ayvaz geçmişse bizim yaptığımız inanın tüm kalbimle söylüyorum koca bir hiç.

Evet sevdiniz tiyatrom'u biliyorum. Evet sadece bir internet sitesi değil bir kulüp havası oluşmuştu. Tiyatromun içine , tiyatrom ailesine dahil olmayanlar onu haftada bir yenilenen haber sayfalarından ibaret zannederdi ama tiyatrom'a dahil olanlar bilirdi orada yazılıp çizilenin en az yüz katı haftaboyunca maillerle, mesajlarla telefonlarla sürer giderdi. Birisi kostüm mü arıyor, hiç sorma gereği bile duymadan emailini yönlendiriverirdim Nurkut İlhan'a. Nurkut cevap yazardı, toparladım bir şeyler araç arıyorum bir hafta içinde ellerinde... Birisi bir oyunun müziklerini mi arıyor? Şehir tiyatroları oynamıştı hemen yönlendirirdim Ümran'a. Birisi tahtabacak mı dedi? Eftal kesin yanıtsız bırakmaz telefonu şudur.. Öğretmenim drama çalıştırmak mı dedin? hemen Ali Kırkar devreye sokulur. sevgili İsa bile bir konservatuarlar konusuna girdi bir tek yazıyla, kendini tiyatrom konservatuar sınavları sorumlusu olarak buluverdi. Adı konulmamış bu ünvanla yolla bu konuda mailleri İsa'ya.. Bitti mi? elbette bitmedi. Tiyatrom'la arttı kendi halinde geçen yerel festivallere rekor katılımlar. Mail grupta kıyasıya çarpıştık. Darılır gibi olduk olduk barıştık hep birlikte. Hadi buluşuyoruz dedik buluştuk, ben yazmak istiyorum diyenin başının etini yedik hani yeni yazın diye. Daha ilk yazısında insanlardan karşılık mailler almanın tatlarını paylaştık yeni başlayanlarla. Toplantı da yaptık eğlence de. Daha yeni kurulmuşken yaptığımız toplantılarda bile yerlerde oturunca insanlar, salon sorumlusu burada bugüne kadarki en fazla katılımlı toplantı demişti. Birisi sanal mı dedi?.. Tiyatrom'u internette haftada bir güncellenen haber ve yazılardan ibaret sananlar ne çok şeyden habersizdi oysa.

Bu site açılırken ilkokulda müsamereye çıkanlar şimdilerde üniversite yaşamlarının ortasında. Kendimizi aşamadık. Başladığımız yerdeyiz. Çok ajite ettik kımıldatamadık tiyatro derneklerimizi. Tartışmaktan eyleme geçiremedik en duyarlılarımızı. Ne dernekleri beğenebildik ne kendimiz dernekleşemedik. Bir çok toplantıda Bakın demiştim, Tiyatrom'un bir yayın kurulu yok, bir olağanüstü durum yaşanıyor ve ben tek başıma karar verip yayın politikası geliştiriyorum ve manşeti atıyorum bu sağlıksız.. Belki bir gün öyle bir hata yapacağım ki yaptığım tüm doğruları silip götürecek ve zarar vereceğim, Tiyatrom diye bir site hiç olmamalıydı belki de.. onlarca kişinin olduğu toplantılarda söyledim şahidim çok. 8 yıl geçti ve hala bir yayın kurulumuz yok. İkinci bir isim yok, sorumlu yok. Siz bir yayın olarak az yada çok Türkiye Tiyatrosunu yönlendirmeseniz bile etki yapacaksınız ama bir yayın kurulunuz yok, ekibiniz yok. Bu sağlıksız yapılanmayı kırmayı denedim elbette ama başaramadım. Dışardan çok fazla katkı vardı ama ya yazı, röportaj yada yukarıda bahsettiğim türde destekler.

Tiyatronline, ardından Sehirtiyatrolari.com, ve tiyatrom.com, sonra tiyatrokeyfi tümü tek adam sitesi olarak doğmuştu. (Tiyatronline'da önce Savaş Aykılıç sonra Yaşam Kaya editörlük yaptı ama orada da site sahibi sevgili Enver Başar kendini geride tutmayı tercih ettiği için yine bir ekip yayını diyemeyiz. Bu anlamda sıkıntımız vardır.

Bizler internet denilen okyanusta tiyatro yayıncılığının öncülüğünü yaptık. Artık internet var, gelişerek hep olacak. bundan sonra daha onlarca yıl da sürecek. Bundan sonra sürecek yada yeni açılacak daha çok sayıda internet sitesi de olacak. Ve eminim ki bunu daha çok gençler başaracak. Zira en profesyonel topluluklarımızın dahi hala doğru dürüst güncellenir şekilde kendi sitelerini yapamadığını görüyorum. Paralar verilip profesyonel şirketlere başlatılsa da devamı getirilemiyor. Tiyatrocularımız pek çok konuda olduğu gibi hem tanıtım azlığından şikayet edip hem de internetten yararlanamıyor. Bu nedenle eminim ki bundan sonra doğacak internet yayınları ya gençler tarafından üretilecek. Ve umuyorum ki bizlerinki gibi bireysel çabaların ürünü değil kollektif çalışmalar olacak. Gençler her dönemde kollektif çalışmalara yatkın olmuştur, duyarlı olmuştur.

Bu nedenle tiyatrom'u bir son saymak, arkasından bakıp kalmak gerekmiyor. Eğer yazmak istiyorsanız zaten tiyatro sitelerimiz var. Tiyatronline.com, Tiyatrodunyasi.com, Tiyatrodergisi.com.tr , tiyatro.net yada diğerleri. Eminim ki hiç biri yolladığınız yazıları da geri çevirmez, tiyatro haberlerinizi de. Ve bundan da ötesi bir araya gelip artık kendi yayınımızı yaşama geçirelim demeniz mümkün.

Simgeleştirmeler bana göre yanlıştır. Tiyatrom'un da fazlaca simgeleştirilmesinden yana değilim. Eğer siz içi dolu bir yayın yaparsanız adı her ne olursa olsun bir süre sonra tutacaktır, okurunu bulacaktır. Örneğin sevgili Can Törtop aramıza en son katılan tiyatro sitesi sahiplerinden ama şimdi başa güreşen bir sitesi var. Adının eski olması, ilklerden olması gerekmiyordu tutunması için. Dünya kadar tiyatrocu tanıdığı olması yada tiyatroda eski olması da gerekmiyordu. Bazı tiyatro topluluklarının yada tiyatro yayıncılarının siteleri 2-3 yıldır yayında oldukları halde hala 150-200 okunuyor da Can Törtop'un sitesi ayda 40 binleri aşan bir okura ulaşıyorsa bu Can Törtop'u çok sempatik bulduklarından, çok yakışıklı bulduklarından yada çok usta tiyatrocu bulduklarından, yada çok fazla çevresi olduğundan değil. Can'ın bu işe ciddi bir zaman dilimi ayırmasından ve girenlerin orada gerçekten bir şeyler bulmasından. O halde bir domain alınıp sıfırdan başlanarak da bu başarılabiliyor. Yeter ki siz samimi olun, ne istediğinizden emin olun ve zaman ayırın.

Önerim şudur : Madem tiyatrom'u ve tiyatro yayıncılığını bu denli önemsiyorsunuz.. (veda mesajlarınızdan bu anlaşılıyor) O halde hadi bir çağrı yapın. Yada son kez ben isteklileri bir salonda toplayayım. Tanışmayanlar tanışsın. Ve artık tiyatro dünyamıza eklektik değil tümüyle bir ekip ürünü tiyatro sitesi armağan edin.

Mesela birileri festivallerden sorumlu olsun. Tüm festivalleri takip edip bağlantı kursun. Böylece hiç kimse hiç bir festivalden habersiz kalmasın, insanlar turne ve daha farklı seyirciye ulaşabilsin

Mesela birileri amatör tiyatrolardan sorumlu olsun. Sürekli amatör tiyatroları ziyaret edip onları araştırsın. Çalışma yöntemlerini deneyimlerini aktarsın siteye. Birbirleriyle tanışmalarına vesile olsun. Amatör tiyatro haberlerini kaleme alsın

Mesela birileri aynısını okul toplulukları için yapsın

Mesela birileri yeni oyunların tanıtım sayfalarını hazırlamaktan sorumlu olsun. Kimi oyun uzun kimi kısa değil dolu dolu tüm oyunlar aktarılsın düzenli sayfalarla

Mesela birileri Mersin temsilcisi, diğeri Adana bir başkası İzmit temsilcisi olsun. Sadece oradaki oyunları yazıp tanıtmakla kalmasın başka yerlerden Kendi yöresine oyun getirmeye de çalışsın.

Mesela birileri tüm tiyatrocuların eksiksiz tiyatro sanatçıları almanağını hazırlasın. Bir tiyatrocuyla ilgili bilgi arayanlar en güncel ve tüm tiyatrocularla ilgili bilgileri sizin sayfanızdan bulacağından emin olsun. Sanatçılar bilgilerinde bir değişliklik olduğunda, oynadığı oyunlar kısmına ekleme yaptıracağında o işten sorumlu kişi yada ekibe yazsın ve hemen ertesi gün yeni bilgilerini görsün

Mesela birileri tiyatro genel bilgileri toparlasın, akademik bilgileri toparlasın sürekli artırarak geliştirsin

Mesela birileri dünya tiyatrolarında ne var takip edip çeviriler yapsın

Mesela birileri şu bir türlü çıkaramadığımız düzenli oyun - etkinlik takvimlerinden sorumlu olsun
Mesela birileri tiyatro kitaplarının tanıtım sayfalarını hazırlamaktan sorumlu olsun

Mesela birileri sadece mailleri sınıflandırsın ilgili bölümlere sevketsin, birebir yanıtlanması gerekenleri yanıtlasın.

Mesela birileri......................

Bütün bunları ben yapabilir miyim?

Bütün bunları Sevgili Can Törtop yapabilir mi? Yaşam Kaya yapabilir mi?

Bütün bunları tek başına kim yapabilir?

İşte bu aşamada tıkanmaya başlıyoruz ve 8.yılda yorulduğumu bütün bunlardan vazgeçip yapabildiklerimin de altından kalkamaz olduğumu görüyorum.

Var mı şimdi böyle bir ekip?

Tiyatrom devam etmeli diyenler var mısınız?

Ama yok öyle yağma, tamam ben kitapları araştırır yollarım, tamam ben şunları derler yollarım değil araştıracak derleyecek tasarımını yapacak sayfasına girecek.

Hafta sonunda da tüm ekiplerden birer temsilci masa başında yada sanal masa başında buluşup hangi grubun elinde ne var? Ana sayfaya neler ne ölçüde girecek?, Bu hafta manşete ne çekilecek, dosya konusu ne olacak? Varsa kampanya nasıl yürütülecek bunları görüşüp hazırlayıp yayına verecek..

İşte artık olması gereken bu. Var mı bunu yapabiliriz diyen cesur yürekler? Var mı elini taşın altına koyacaklar? Yok bunu yapamıyacaksanız gidin siz de birilerinin yaptığı gibi alın birer blog ve elinize geçtikçe de tiyatro haberlerini alt alta girin bunun adı da tiyatro sitesi olsun.

Bana övgüler dizmeyin çok teşekkür ederim çok duygulandım ama buraya kadardı benim açımdan tiyatro. Tükendi benim için tiyatro yayıncılığı. Bırakın bana övgüleri tiyatrom'a övgüleri de gerçekten bu tiyatro dünyasına, bize bir tiyatro yayını gerekiyor diyorsanız hadi çıkın ortaya.

Ve ille de tiyatrom manevi bir değer oluşturmuştu, ille de bu sürmeliydi diyorsanız tiyatrom.com adı da benden size armağan. Bir yıllık maaşımı nakit saysalar satmam boş saklarım ama siz sürdüreceğiz derseniz sevinerek veririm. (Ancak böyle gönüllü ve karma bir ekip biz sürdürelim derse..)

Ama hemen altını çiziyorum ben yokum. Ertuğrul Timur yine sürdürecek ama kendine ekip arıyor, gönüllüler arıyor diye düşünmeyin ben gerçekten yokum. Benim başka planlarım var. Onu da ayrıca yazacağım elbet ama tiyatrom yayın ekibi başında olmak gibi bir düşüncem asla yok, ekibinizi buna göre kurun.

Şimdi bekliyorum ben varım diyen çıkacak mı? Eğer çıkarsa tamam tiyatrom ve tiyatro için son görevim bu olsun sizleri bir araya getirmek buluşturmak. Gerisi size kalmış.

Kalın sağlıcakla

BEN VARIM ŞUNU YAPABİLİRİM E-MAİLLERİNİZ İÇİN : aetimur@gmail.com

(Kaynak: 3. Abdülhamid, "Biter mi yada biten ne? yada aslında yeni mi başlıyor?")