30 Nisan 2007 Pazartesi

Öcalan-Evren omuz omuza

Kürt ve Türk gençlerini ölüme yollayarak, düşlerinin gerçekleşmesi için "satranç" oynayan Abdullah Öcalan ile Kenan Evren; "Ortak Vatan", "Demokratik Cumhuriyet" bayrağı altında birleştiler...
Milliyet gazetesinin 03. Mart. 2007 tarihli sayısında, avukatları kanalıyla yaptığı açıklamaya baktığımızda, her iki faşist önderin, halkların kırılması ve sosyalizmin engellenmesi için, düşbirliği yaptıkları ortada...
Önce, haberi olduğu gibi alalım:
"ÖCALAN: EVREN ASKERİ BİR DEHADIR
PKK lideri Öcalan, Evren'in sözlerine destek vererek, 'O sıradan biri değil' diye konuştu
İSTANBUL Milliyet
PKK lideri Abdullah Öcalan, Kenan Evren için "O sıradan biri değil. Türkiye'de yıllarca ordunun en üst düzeyi olmuştur. Askeri bir dehadır, yani onların beyin takımındandır. O bile tehlikeyi görmüş ki, bu kadar dönüş yapabiliyor. 'Kart - kurt' söyleminden 'eyalet'e geldi" dedi.
Gündem gazetesinin Öcalan'ın avukatlarına dayanarak verdiği habere göre Öcalan, Turgut Özal ve Necmettin Erbakan'ın da bu konuda girişimleri bulunduğunu öne sürdü. "1997'de Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Güven Erkaya'nın bir toplantıda benden 'Sayın Öcalan' diye bahsettiği ve barışa yönelik girişimlerde bulunacağına ilişkin ifadeler kullandığı bilgileri bize geldi" iddiasını dile getiren Öcalan'ın şu sözlerine yer verildi:
"ABD ve İsrail, Kürt ulus devletini destekleyeceklerdir. Destekledikleri sürece de bu devletler, Kürt ulus devletini ortadan kaldıramazlar. İsrail bir şeye karar vermişse, kimse direnemiyor.
Türk Genelkurmayı da uzun süre direnemez. Barzani'nin Kürt ulus devletini savunmaktan başka tutunacağı dalı yoktur. Kürt ulus devleti fikrinden vazgeçerse biter. Barzani az değil, gücü de var. 40 - 50 yıllık bir mücadele deneyimleri de var. Başta Irak olmak üzere Türkiye, İran ve Suriye'de de taraftarları ve örgütlenmeleri var.
Buradaki taraftarları da yeri geldiğinde kendisine destek oluyor, olacak. Barzani'nin PKK'ya karşı savaşmayacağını düşünüyorum. Ulus devlet fikrini uzun zaman savundum, ama çözüm getiremeyeceğini gördüm.
İkinci çözüm anlayışı bizim savunduğumuz demokratik çözüm anlayışıdır. Ben, 'demokratik ulus' diyorum. Kürtler demokratik ulus çerçevesinde birliklerini sağlamalıdır."
Bir generalin, özellikle de faşist bir generalin; "Türkiye'de yıllarca ordunun en üst düzeyi ol"ması, nasıl bir "askeri deha" olmayı getiriyor?.. Anlamış değilim!..
" 'Kart-Kurt' söyleminden 'eyalet'e gel"inmesi, sizin Kürt Faşizmi anlayışınızdan başka neye hizmet edecek?.. Hiç bir olgu tek başına bir anlam içermez. Ancak, diğer olgularla birleştiğinde bir anlam içerir...
Milliyet gazetesinin, PKK'nin yayın organı gibi yayın yapan Gündem gazetesine dayanarak verdiği haber, Kürt halkının gerçek temsilcisinin Öcalan olamayacağını, bir kez daha kanıtlıyor. Düşlerinin tutsağı olan Apo, dizgesel olmayan dünya görüşüyle, her zaman yaptığı gibi, pragmatist görüşlerle yaşamını sürdürüyor...
Açık açık "ABD ve İsrail, Kürt ulus devletini destekleyeceklerdir." diye konuşan Apo, İsrail'in "kararlılığını" övme noktasına dek savruluyor. Açıkça ve Kürtçe; emperyalizmin gücünü kutsayan Öcalan, halklara değil, emperyalistlere güvendiğini bir kez daha ortaya koyuyor...
"Ulus devlet fikrini uzun zaman savundum, ama çözüm getiremeyeceğini gördüm." tümcesiyle, kendince, topu orta sahada gezdiren Apo; her nedense Bekaa Vadisi'ndeyken farklı, Kenya'da yakalandıktan sonra çok farklı söylem geliştirmeyi sürdürüyor...
Onbinlerce genç ölünün fotoğrafını çektiren taraflardan biri olan Öcalan, "anlamsız biçimde ölüme giden" insanlar için ne düşünüyor?.. Çok merak ediyorum!..
Solu, özellikle sosyalist solu bir soru bekliyor; PKK'nin "tarihi" ve "talihi" için neler düşünülüyor?.. Bundan sonra, neler düşünülecek?..
tıklayın: hilmibulunmaz.com