Günümüzde Biyografi'yi neden yeniden gündeme taşıyoruz?
SSCB ve öteki "sosyalist" ülkelerde yaşanan çürüme, Bilimsel Komünizm konusundaki 150 yıllık tarihimizi yeniden gözden geçirme, özümseme, yorumlama ve yeniden üretmeyi gündeme getirmiştir.
Yayın Kolektifimiz yalnızca Karl Marx'm Biyografi'sini değil, Friedrich Engels ve Vladimir İlyiç Lenin'in de aynı kapsamda Biyografilerini programına almıştır. 1995 sonunda F.Engels'in Biyografi'si yayıma hazırlanmaktadır. En yakın bir gelecekte de V.İ.Lenin'in Biyografi'sini okura sunma çabasındayız.
Kuşkusuz sosyalizmin 150 yıllık tarihsel sürecini kapsayan, evrensel ölçekte daha kapsamlı biyografiler hazırlanabilir. Elinizdeki Biyografi, bugüne kadar yayınlanmış olanların en kapsamlı olanıdır.
K.Marx'ın Biyografi'si, "suyu kaynağından içmek", isteyen herkes için bir başvuru ya da "ders kitabı" niteliğindedir. Bilimsel değerlendirmeler yapmak isteyenler yanında, Devrimci Marksizmi keyfi-öznel (bilim dışı) yorumlarla çarpıtmak isteyenlere de günümüz koşullarında anlamlı bir cevap niteliğindedir.
Hele bilimsel yeniden üretim ve yorumların giderek kısır bir döngüye büründüğü, "devrimci" ortamımızda Biyografi'nin işlevsel olacağını düşünüyoruz.
Bugün burjuva ideologları, burjuvanın "akademik" lafazanları Marx'ın teorik çalışmalarını "bilimsel" bir kimlikle öne çıkartıp, Marx'ı filozof ve bilimadamı kimliği ile ehlileştirme çabası içine girdiler. Bu "söylemler" "sosyalist" saflarda da yankı buluyor.
Oysa Marx, hayatını bilimsel çalışmalara adamış bir "bilimadamı" değildi; düşünsel yaşamında komünizme ulaştığı andan itibaren örgütlü mücadeleyi önplana çıkartan Marx, aynı zamanda enternasyonalist bir militandı da.
Biyografi, Bilimsel Komünizm'in teori-pratik temelini atanların, ulusal-evrensel ölçekteki bitmez tükenmez, ideolojik-teorik-felsefi bir zenginlik-çalışkanlık olmadığı, bununla birlikte teorik çalışmayı tutarlı bir sosyal pratikte buluşturmak yeteneği olduğunu da öğretmektedir. K.Marx ve yoldaşlarının teori-pratiğinin yanı sıra komünistlerin özel yaşamlarının da son derece düzgün, insancıl, ilkeli, militan, disiplinli olduğuna ilişkin komünist kimlik konusunda da uyarıcı ve öğreticidir.
Son tahlilde, burjuva ideolojisi ve her türden revizyonist akımlara kan veren sahte 'sol'lar, sekterler, entelektüalizme, aşırı teorisizme kayan "marksolog"lar, işçi sınıfının devrimci ve yaratıcı gücü yerine, sadece sınıf dışı dinamikler üzerinde politika yapanlar, devrim adına yapılan saçmalıkların temsilcileri, sağlı "sol"lu tasfiyeci akımlar, dönekler, tarihsel kimlikleriyle gelenekten-geleceğe savrulan her eğilim Biyografi'de sergileniyor.
Artı eksisi ile 150 yıllık tarihimizi sahiplenmek, bu süreçten gelecek için çokyönlü dersler çıkarmak hayat ve mücadelenin öne çıkardığı birşeydir. Bu açıdan, ulusal-sınıfsal ve evrensel ölçekte olsun, Komünist Kadrolar çok zengin bir tarihsel birikimin üzerinde ve "şanslı" konumdadır. Sınıfsız sömürüsüz bir dünya ülküsü, büyük acılara, kayıplara ve çürümelere yol açmış olsa da, K.Marx, F.Engels, V.I.Lenin vb. kişiliklerin insanın ve insanlığın kurtuluşuna yaktığı ışıkla önemini korumaktadır.
Bilimsel Komünizm'in teorik zenginliği, sosyal pratikte yapılacak devrimci işlerin yöntemlerini, tutulacak ana halkayı işaretlemektedir. Sosyalist hareketin ortak mirasına, sentezleştirme sürecine de ışık tutmaktadır