Sabahleyin, yeni bir kitap okumaya başlamak için kitaplığıma girdim. Tüm kitapları, şöyle hızlı bir biçimde gözden geçirdim. Bankalara tutsak olmuş yayıncılığın izdüşümü kitaplara yanaşmak istedim; elim gitmedi. Ne Yapı Kredi, ne İş Bankası kitapları ilgimi çekti. Sevdiğim yazarlar tarafından yazılmasına karşın, banka sözcüğüyle birleşen yayıncılıktan nasibini alan kitaplar, okumaktan soğutuyor beni...
Yine, en iyisi, eskiden okuduğum kitaplar; Balzac'ın Vadideki Zambak romanını çektim raftan ve okumaya başladım:
"İncecik kökleri henüz ana toprakta sert çakıllardan başka bir şeye rastlamamış, ilk sürgünleri hain eller tarafından parçalanmış, açılır açılmaz çiçeklerini don vurmuş ruhlardaki sessiz acının resmini yapacak, ağıdını en dokunaklı şekilde söyleyecek sanatçı ne zaman gelecek? Dudaklarıyla bir memenin kekre sütünü emen, gülücüğü sert bir bakışın korkunç ışıltısıyla sönen yavrunun acılarını hangi şair söyleyecek bize?"
sf.8