11 Kasım 2007 Pazar

KOCATÜRK'ÜN MİDE GAZI KADAR 'HAFİF' YAZISI

BÜKTEL / KOCATÜRK POLEMİĞİ : 2


Coşkun Büktel


Tiyatro eski yöneticisi Kemal Kocatürk, Sinekli Market ve Tiyatro Dergisi adlı iki internet sitesinde, “Korkaklar, Yalancılar, İftiracılar, Hainler ve Sanat Bezirganları Arasında Tiyatro Yapmak” başlıklı bir yazı yayımlamış. Hemen belirteyim: Kocatürk'ün yazısını üstüme alınmam için hiçbir neden yok. “Korkak, yalancı, iftiracı, hain ve sanat bezirganı” olmadığımı, daima "isim vererek" yazdığım eleştiri yazılarından nefret edenler dahi gayet iyi biliyor. Öyleyse bu yazıyı niçin mi yazdım? Bana Kocatürk’le yaptığım bir görüşmeyi hatırlattığı için.

Her zamanki gibi, yine isim vererek yazdığım eleştiri yazılarımdan birini, (“Nâzım Hikmet Tiyatrosu ve ‘Üç Maymun’ Tavrı”) yönetici olduğu dönemde Şehir Tiyatrosu dergisinde yayınlanması talebiyle Kocatürk'e de götürmüştüm. Kocatürk yazıyı teslim aldı ve birkaç gün içinde okuyacağını söyledi. Okuduktan sonra bana telefon edecekti ve yazı üzerinde görüşecektik. Kocatürk sözünü asla tutmadı.

Yazımı daha sonra Yom Sanat dergisinin (Eylül-Ekim 2003) tarihli 14. sayısında yayımlamak zorunda kaldım; ne yazık ki, bir takım dizgi hatalarıyla çıktı. “Tarih Taksiratınızı Affetsin” başlığıyla yayınlayacağım yeni eleştiri kitabımda yazıyı (umarım hatasız) okuyabileceksiniz.

(Güncelleme: “Nâzım Hikmet Tiyatrosu ve ‘Üç Maymun’ Tavrı” başlıklı yazımı artık coskunbuktel.com'da okuyabilirsiniz.)

Yine hemen belirteyim ki, ben burada Kemal Kocatürk’ü yazımın yayınlanmasına geçit vermediği için eleştiriyor değilim. (O yazının yayınlanmayışına bin tane bahane bulabilir.) Ben burada, Kocatürk’ü, yazımla ilgili görüşmemiz konusunda sözünü tutmadığı ve benimle yüzleşmekten korkarak bana cevap bile vermediği için de eleştirmiyorum. (Kitaplarım Kocatürk benzerlerinin eleştirilmesiyle dolu... Çünkü tiyatro piyasamız onun gibi esnaflarla dolu... Ve esnaflar, “isim vererek”, “kanıt ya da belge göstererek”, “açıkça, mertçe, Türkçe” yazan insanlardan asla hoşlanmıyorlar. İktidarlar da hep öylelerini seçiyor. Kocatürk benzerlerini tercih ediyor. Bir klik gidiyor, diğer klik geliyor. Hiçbir şey değişmiyor. Çünkü birbirlerinden hiçbir farkları yok. Nasılsa kapağı attıkları kurumu kendi çiftlikleri olarak gördüklerinden, kendilerinden iyileri her türlü yöntemle kurumdan uzak tutmayı amaç ediniyorlar.) Ben burada Kemal Kocatürk’ü “İftiracılar, Hainler ve Sanat Bezirganları” hakkında yazdığı için bile eleştirmiyorum.

Ben burada Kemal Kocatürk’ü, yazısının başlığına koyduğu ilk iki sıfat yüzünden, “yalancı ve korkak” sıfatları yüzünden eleştiriyorum. İktidardan düşen Kocatürk şimdi "Korkaklar, Yalancılar, İftiracılar, Hainler ve Sanat Bezirganları" hakkında yazı yazıyor. Diğerleri hakkında yazmasına bir şey diyemem ama, Kocatürk’ün “yalancılar ve korkaklar” hakkında yazmasına itirazım var. Kanıma dokunuyor. Çünkü Kemal Kocatürk'ün (en azından) korkakları ve yalancıları eleştirmeye hiç hakkı bulunmadığını, “bizzat kendi tecrübemle”, gayet iyi biliyorum.

Zaten Kocatürk’ün de aslında kimseyi eleştirdiği yok. İsim vermeye korktuğuna göre, hiç kimse hakkında bir tane kanıt ya da belge gösteremediğine göre, Kocatürk’ün yazısındaki bütün o esip gürlemelerin ne mide gazından daha fazla bir ağırlığı, ne de önemi veya değeri var.

Ocak 2006

Kemal Kocatürk'ün bu yazıya cevabı:
MİDE GAZINA MAYDANOZ İYİ GELMEZ KEMAL KOCATÜRK

Kemal Kocatürk'ün önceki yazısı:
KORKAKLAR, YALANCILAR, İFTİRACILAR, HAİNLER VE SANAT
BEZİRGANLARI ARASINDA TİYATRO YAPMAK KEMAL KOCATÜRK

tıklayınız