Bazen hayat dayatır: "Komünistleri sevme! Komünistlere düşman ol!" Hayat dayatmadığında, komünistleri sevmek yada sevmemek pek önemli değildir...
Amerika gibi emperyalist bir ülkede yaşıyorsanız, hele bir de, kitleleri peşinden sürükleyen bir sanaçıysanız, üstünüze üşüşen; karafatma ve yarasalar varsa, komünistleri sevdiğinizi belirtmeniz çok tehlikelidir. Chaplin, Hayatımın Hikayesi'nde, komünistleri sevdiğini belirtiyor. Bize de inanmak düşüyor... (HB)
Dostlarım bana sürekli olarak Amerikalıların bu nefretimi üstüme nasıl çektiğimi sorup durmuşlardır. Benim tek günahım, uzlaşmacı bir insan olmamamdır. Ve bu hala da böyledir. Komünist olmamakla birlikte onlardan nefret etme tuzağına düşmeyi her zaman reddetmişimdir. Böylelikle doğal olarak tüm şimşekleri de üstüme çekmiştim. Savaşta yaralanan askerlerle yardıma gereksinimi olan çocuklara destek veren kuruluşlara asla karşı değilim. Onların bu tutumunu desteklerim ama ipin ucunu kaçırdıklarında hiç çekinmeden karşı da çıkarım. Vatanseverlik kılıfı altında gerçekleştirilen bazı parasal kazançlara her zaman karşı çıkmışımdır.
Hayatımın Hikayesi / sf. 424