11 Mayıs 2009 Pazartesi

Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı'nın kankası, Burak Caney ruhlu Vandal Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) dayanılmaz çöp kutusu / 55

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı ile yaşam cahili Yaşam Kaya'nın kankası sansür makinesi Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), çarpıtmalarını ısrarla ve inatla sürdürüyor. (HB)


11 Mayıs 2009 Pazartesi


ESKİ REKLAM YAZARI BÜKTEL HER FIRSATI REKLAMCI MANTIĞIYLA DEĞERLENDİRİYOR


KENDİLERİ SANSÜRCÜ OLAN VE HİÇ BİR CEVAP HAKKINA OLANAK TANIMAYANLARA TARAF GAZETESİNCE CEVAP HAKKI VERİLMİŞ VE "BUYUR CEVAP HAKKINI KULLAN" DENİLMİŞTİR
FAKAT COŞKUN BÜKTEL CEVAP HAKKINI REKLAM VASITASI OLARAK KULLANARAK İDDİALARIN BİR TEKİ HARİÇ HEMEN TÜMÜNÜ YANITSIZ BIRAKARAK BİR ANLAMDA YANITLADIĞI DIŞINDA TÜM İDDİALARI KENDİSİ VE ARKADAŞI ADINA ONAYLAMIŞ ALIP ÜZERİNE GİYMİŞTİR.
HAYIRLI OLSUN!

İşte Hilmi Bulunmaz'ı bile aldatan kullanan reklamcı mantığı!Coşkun Büktel reklamcılık yaptığı yıllarda edindiği tecrübe ile her fırsatı reklam malzemesi olarak değerlendirmeyi biliyor.Bu nedenle de sanıyorum ki ona hayatta bulamayacağı yarım sayfa kadar eserinin reklamını yapma olanağı sağlayan Yaşam Kaya'ya rastlasa boynuna atılıp hararetle öper teşekkür ederdi.
Elbette ki Yaşam Kaya'nın amacı Coşkun Büktel'in theope reklamı yapmasına vesile olmak değil iki (rakamla 2) (ve büyük harfle İKİ) küfürbazı ve onlara karşı tiyatro yayıncılarının protestosunu haber yapmaktı.
Fakat Coşkun Büktel'in ne kendinin ne de Hilmi Bulunmaz'ın küfürbaz, iftiracı olarak tescil edilmesini dahi umursamayıp bunu sadece eserinin reklamına kullanmaya vesile kıldığını bir kez daha gördük.
Yaşam Kaya'nın yazısında çok sayıda örnekle hem Coşkun Büktel hem Hilmi Bulunmaz'ın küfür, iftira, hakaret örnekleri dillendirilirken Coşkun Büktel ne kendi küfürlerini, hakaretlerini, sövgü ve iftiralarını ne de arkadaşının küfür, hakaret , sövgü, iftiralarını savunmaya değil bunlardan sadece birini öne çıkararak "Theope" reklamı vesilesi yapmayı tercih etti.Dolaysıyla da diğer onca örneği bir anlamda CEVAP HAKKI TANINDIĞI HALDE yanıtlamayarak tescilini onaylamış da oldu. Öyle ya siz Hilmi Bulunmaz Tiyatro Dergisine hakaret etti diyorsunuz hayır etmedim diyemiyor, siz Ertuğrul Timur'a iftira attınız deniliyor örnek veriliyor hayır atmadım diyemiyor. Bu durumda o iddiaları yanıt hakkı verildiği halde yanıtlamamayı seçerek NEDENİ HER NE OLURSA OLSUN küfürbazlığını, iftiracılığını, yalanını, karalamacılığını, sansürcülüğünü onaylamış oluyor. Ne yapıyor? Bunlardan sadece birini daha doğrusu "Theope" yi öne çıkarıyor. Bunu bir reklam vasıtası kılıyor
Zaten reklamcı Coşkun Büktel için de reklamın kötüsü olmaz deyimine son derece uygun davranışları bu ilk görüşümüz değildir. Coşkun Büktel yüzlerce kişi tarafından kınanmak pahasına da olsa gündemde olmayı ve reklam vasıtası olmayı seviyor.
Bu arada olan kullandığı kişilere oluyor elbette.

(Kaynak: 3. Abdülhamid)