11 Mayıs 2009 Pazartesi

DEMİRKANLI'NIN ÇÖP KUTUSU / 6

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın çarpıtmalarını okuyunuz. (HB)


Coşkun Büktel de bilmeli!


Coşkun Büktel, Taraf Gazetesi’nde, fırsat bu fırsattı r diye yine her zamanki gibi reklamını yapmış, ne de olsa reklam yazarlığında tecrübeli. Somut verileri görmeyerek, “Theope” mucizesine dalıvermiş yine…

Ama gerçekleri bir yere kadar gizleyebilir. Okurları bir yere kadar dezenformasyonuyla boğabilir.

Aşağıdaki alıntı, Coşkun Büktel’in Taraf Gazetesi’ndeki açıklamasından.

Linççiler bilmeli: Hakikati kelle sayısı değil, belge ve kanıtlar belirler. Nutku'nun iftiracı olması 70 milyon kişinin bile hoşuna gitmiyor olabilir. Ama bu size, "öyleyse ortak karar alalım ve iftiracının Nutku değil, Büktel ile Bulunmaz olduğunu 70 milyon imzayla karara bağlayalım" deme hakkını vermez.”

Büktel ve Bulunmaz’ın eleştirel yaklaşımına bir yorumsuz bir örnek sunalım, Taraf Gazetesi’nde yukarıdaki açıklamaları yaptığı gün yine açıklamasındaki “somut yalanlar hakkında bilgi sahibi olmak için özellikle coskunbuktel.com ile tiyatroyun.blogspot.com adresli sitelere bakarlarsa madalyonun öbür yüzünü kolayca keşfedecek” dediği sitelerine bakarak madalyonun öbür yüzünü görelim.

“Yalan makinesi, küfürbaz, linç çağrıcısı Mustafa Demirkanlı'nın soysuz dergisi Tiyatro... Tiyatro...'nun Mayıs sayısı hâlâ yayınlanmadı; neden acaba?!”

İşte bu ikilinin eleştiri anlayışı. Yoruma gerek var mı? Ama bir soruya gerek var, 2 ayda bir yayınlanan, arkadaşınız Erbil Göktaş’ın Mayıs-Haziran sayısı çoktan arşivlerdeki yerini aldı değil mi? Dürüstlük hep bana rab bana değildir, bunu Coşkun Büktel bile öğrenecek, işine geldiği yerde susarak H. Hilmi Bulunmaz’ı bakalım nereye kadar taşıyacak? Kendi yanlışlarına, Fetullah Cemaatiyle ilişkileri belgelenmiş Bulunmaz’la olan ilişkilerini ve savunuculuğunu da katarak ilerleyen Büktel, bakalım hangi sularda kulaç atacak sonraki süreçte? Bakalım SOYSUZ’a ne gerekçeler bulacak? Bu küfür değil, eleştiridir diyebilmek için…

Büktel, ne söylersen söyle ne yazarsan yaz ama bir sözcüğü sakın kullanma: “Erdem”, erdemin, H. Hilmi Bulunmaz’ın eleştiri anlayışındaki erdem kadar…

Bu örnekleri çoğaltarak gerçek yüzünüzü bıkmadan kamuoyuna aktaracağım, Taraf Gazetesi’nde de dezenformasyonunu belgeleyeceğiz TYB olarak, hiç merak etme.

Şunu da hiçbir zaman unutma; defalarca ve belgeleriyle H. Hilmi Bulunmaz’la kendini adeta kendin özdeşleştirdin ve hiçbir zaman arkadaşının yayın anlayışını eleştirmedin ve zımnen kabul ettin, artık her ikinizin söylediği her şey ikinizi bağlar, itirazın varsa, itiraz noktalarını da belirterek açıkla veya çok sıkışınca “ama ben Hilmi’ye demiştim ki…” deme… Gün mert olmanın, açık olmanın, Türkçe olmanın günü ya diyeceklerini de ya da bu satırlarım aksini söylediğin her an karşına çıkacaktır, buna da sakın itiraz etmeye kalkma… Mertsen şimdi konuş ya da sonsuza kadar sus…

Küpürün büyük halini görmek için tıklayın…


Haber Giriş Tarihi: 11 Mayis 2009

(Kaynak: Yalan makinesi)