1 Mayıs 2009 Cuma

Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı'nın kankası, Burak Caney ruhlu Vandal Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) dayanılmaz çöp kutusu / 41

MUSTAFA DEMİRKANLI'NIN YAZISINI DEĞERLENDİREBİLDİĞİNİ ZANNEDEN HİLMİ BULUNMAZ'IN YAZISINI DEĞERLENDİRİYORUZ !
YEŞİLLER BULUNMAZ'A AİTTİR
.........."Bulunmaz Tiyatro, 1 Mayıs 1989'da kuruldu. 1 Mayıs 2009 günü, saat 2030'da sizleri çay içmeye bekliyoruz. Tel: 513 47 32-33"
BULUNMAZ'I DEĞERLENDİRELİM
Buradan Hilmi Bulunmaz'ın iki uyanıklığını birden öğreniyoruz. 1 Mayıs'ı tiyatro günü ilan ettirirse hem 1 Mayıs gibi dünyada Emekçi bayramı olarak kutlanan günün içeriğini saptıracak, hem de kendi tiyatrosunun kurulduğu günü Dünya tiyatro günü olarak lanse etmiş olacak. Diyebilecek tek söz "aç tavuk kendini darı ambarında görürmüş" Hürriyet Gazetesi de 1 mayıs'ta kuruldu. Ama hürriyet gazetesindekilerin kafası Hilmi Bulunmaz kadar çalışmadığı için 1 Mayıs'ı basın bayramı ilan edelim diye önermeyi akıl edememişler.
Bulunmaz Tiyatro, çalışmalarını bir ofiste değil, çok küçük de olsa, bir tiyatro işliğinde sürdürüyor. Demek ki, işliğe ofis diyerek, Demirkanlı yalan söylüyor!
Aman da aman ne kadar önemli işliğini sevsinler
Bulunmaz Tiyatro, insanları, 1 Mayıs mitinginin yapıldığı saatlerde değil, dikkat ediniz, saat 20.30'da çay içmeye bekliyor. Neden ısrarla 1 Mayıs günü bekliyor? Çünkü, Bulunmaz Tiyatro, rastlantısal olarak değil, özellikle 1 Mayıs günü kuruldu. Bulunmaz Tiyatro, kurulduğu gün olan 1 Mayıs 1989'da da, 1 Mayıs mitinginin yapıldığı saatte değil, daha ileri bir saatte işçiler, emekçiler, devrimciler, sosyalistlerle buluştu.
Bulunmaz Tiyatro özellikle 1 Mayıs'ta kurulmuş ise yani sosyalist bilinci ve onun mücadele gününü çok önemsiyorsa özellikle de 1 mayıs'ın göbeğinde varlığını göstermez mi? Taraftarlarını çay kek yemeye değil Bulunmaz Tiyatro pankartı altında buluşmaya davet etmez mi? (Tıpkı 1 mayısta kurulmadığı halde meydanlarda işçi kardeşlerimizleyiz diyen Yenikapı Tiyatro gibi) Evet size bir mayısa katılmayın demiyor giderseniz gidin kardeşim bizimki akşam saati diyor ama Biz özellikle 1 mayısta kurulmuş ve sanatın öncü rolüne soyunmuş bir sosyalist tiyatro olarak sizinle pankartımız altında 1 mayısta buluşacağız da demiyor
Bunu tarih böyle yazdı. Bunu değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Alçak Demirkanlı'nın bile!
Olabilir biz tarihin ve tarihçilerin yazdığı bir sürü yalana alışığız zaten
Franz Kafka'nın yazıp Ahmet Cemal'in dilimize kazandırdığı ve bizim tarafımızdan oyunlaştırılan Dönüşüm'ü oynadığımız Bakırköy'deki Karya salonu, 1 Mayıs 1989'da, tıklım tıklım dolmakla birlikte, salona sığamayanlar, Karya'nın kafeteryasında ve Cumhuriyet Kitap Kulubü'nün mekanında, oyunumuzun bitmesini bekliyorlardı. Şu anda Beykoz Karya ve Maltepe Grandhouse'un işletmecisi olan İzzet Tozkoparan'ın bu durum karşısında ne kadar etkilendiği, hâlâ gözlerimizin önünden gitmiyor. Tozkoparan'la dostluğumuzun hiç bozulmadan sürmesinin başat nedeni, 1 Mayıs 1989 günü, hem de hiçbir ücret almaksızın, salonunu bizim hizmetimize sunmasıdır.
Kafka evet böcekleşmeyi yazmıştı ama senden sonra dünyaya gelse oyununa yepyeni boyutlar da katabilirdi, örneğin böcekleşmeyi değil "kurt"laşmayı yazabilirdi Hele ki şu son Yazıcıoğlu taziyesine sessiz desteğinden sonra bu kurtlaşmanın yazılması elzemdir.
Bunu tarih böyle yazdı. Bunu değiştirmeye hiç kimsenin gücü yetmez. Alçak Demirkanlı'nın bile!
Olabilir biz tarihin ve tarihçilerin yazdığı bir sürü yalana alışığız zaten
Karya'daki kalabalık, neredeyse sadece işçilerden oluşuyordu. İşçilerin, oyun bitiminde, üzerimize attıkları kırmızı karanfillerin kokusu hâlâ burnumuzu sızlatıyor. Ne hoş bir kokudur; karanfil kokusu! Bu kokuyu, Demirkanlı gibi linç çağrıcısı alçaklar hiçbir zaman, asla duyumsayamazlar.
Karya salonunda 1 mayısa gelince, demek ki sen o günlerden kitleyi bölenlerdenmişsin 1 mayısta kitlelerin istikameti salonlar değil meydanlar olmalıydı o gün de bu gün de. Bize de bir yerlerden oportinist kokusu geliyor biz de bu kokuyu asla unutmayacağız burnumuzun direği sızlasa bile!
.........."Hüseyin Hilmi Bulunmaz, '1 Mayıs’ı' '1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü' olarak kutlanmasını öneriyor."olmasının nedeni de, aynı politik düşünceden kaynaklanıyor.
Evet bence de aynı düşünceden kaynaklanıyor. Kitleleri bölmek, 1 mayısın anlamını boşaltmaya çalışmak kavga ve mücadele gününü salonlara hapsetmek... O gün de buna hizmet etmişsin bu gün de anlaşılan.
Tam iki yıl önceye gidip, Hüseyin Hilmi Bulunmaz'ın kaleme aldığı tiyatro bildirisinden iki paragraf okuyalım:
Oku bakiiiim.........."Biz; 'Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin!' sloganına önem veren kişi, kuruluş ve kurumlar olarak, 'Karşı Bildiri' sunma yerine, 'Karşıt Bildiri' sunmayı uygun görüyoruz. Şimdiye dek, kanıksanmış ve yasak savma niteliğinde kaleme alınmış metinler yerine, dünyayı yerinden oynatmak isteyen güçlerle bağlaşık kurarak, geleceğin tiyatrosunu oluşturma adına, sesimizi yazıya dönüştürme çabası içerisinde olduğumuzu duyururuz.Bütün dünyanın işçileri birleşin..., Karşıt marşıt..., diye okuyunca heyecanlandık çıka çıka geleceğin tiyatrosunu oluşturmak adına karşıtlık çıktı. Bütün dünyanın işçileri birleşin tiyatroya gelin çay için 1 mayısı yani soyadıyla müstesna tek elemanlı Bulunmaz tiyatronun kuruluş gününü dünya tiyatro günü ilan edin. Nenize dünyayı değiştirmeye çalışmak? Gelin tiyatro gününü değiştirelim ey bütün dünyanın işçileri...
Sen bu hayali kura dur meydanlarda emekçiler gerçek sosyalistler geleceğin dünyasını oluşturmak için haykırdı bütün dünyada bugün yine... Hem de kendilerinin yazıp kendilerinin okuduğu böyle zırvalarla değil kesin kararlı eylemlerle!
..........Bundan böyle, 27 Mart tarihini tiyatro tapınıcılarına bırakıp, 1 Mayıs tarihinin Dünya Tiyatro Günü olarak düşünülmesini ve uygulanmasını öneriyoruz. Bu önerimize katkıda bulunmak isteyen kişi, kuruluş ve kurumların görüşlerine önem veriyoruz."
27 Martı senin kimseye bırakman gerekmiyor onu sahiplenen sahiplendi de senin 1 mayısı ele geçirme ve anlamını boşaltma hayaline dur diyoruz
Bulunmaz ne diyor?.........."Biz; 'Bütün Dünyanın İşçileri Birleşin!' sloganına önem veren kişi, kuruluş ve kurumlar olarak..."diyor!
Evet bütün dünyanın işçileri birleşin tiyatroya gelin diyor, tiyatrda kafka izleyip dünya tiyatro günü kutlayın diyor, yada çay içelim diyor. Ama bütün dünyanın işçileri bugün zaten birleşti. Ayrı meydanlarda ama aynı amaçta.. İşte Bulunmaz bunu sabote ediyor. Tıpkı 80 öncesi sol kitleyi bölen salon kutlamalarına hapseden bazı aklıeveller gibi... tıpkı bu sene bölen Hak-İş, Türk-İş liler gibi... ve tıpkı geçmişte 1 Mayısı bahar böcek çiçek bayramı ilan etmeye çalışanlar gibi. Demirkanlı ne diyor?.........."Egemen güçlerin, 1 Mayıs’ı kendi mecrasından çıkartmaya, 'Bahar Bayramı' olarak kutlanmalı önerilerine 'sol(!)'dan katkı yaparak '1 Mayıs'a yönelik provokatif öneriler sunmaktan kaçınmıyor."Bu durumda Demirkanlı'ya ne demek gerekir."Alçak" demek gerekir. "Yalancı" demek gerekir. "Karşı-devrimci" demek gerekir. "AKBANK ÇANAĞI yalayıcısı" demek gerekir!
Yok yok hiç tasalanma herkes ona da sana da ne diyeceğini biliyor o nedenle sıkma canını sen. Geçmişte solcu geçinip solun bir kısmını salon toplantılarına bölmeyi başaran eski liderin Perinçek bugün Ergenekoncu olarak 1 Mayısı Silivride kutladı yeni ülküdaşlarıyla ergenekondaşlarıyla.., duyduğumuza göre sen de kendi başına kutlamışsın artık evde mi işliğinde mi bilemiycem ama belli ki tek başına.. Biz meydandayken senin siten sık sık güncellenmekteymiş meydanlarda göremedik seni. yoksa dayak yiyen cop yiyen sloganlarla sesi kısılan işçi kardeşlerim akşama gelecek diye sabah 08'den itibaren mi başladın çayın altını yakmaya?
Yineliyoruz; 1 Mayıs tarihine verdiğimiz önem nedeniyle, şimdilik, Demirkanlı'nın 1 Mayıs'a yönelik yalanlarını deşifre ettik. Belki, diğer alçakça yalanlarına daha sonra değinebiliriz.
sen bu yazınla bile bir kez daha aslında kime ve neye hizmet ettiğini deşifre ettin ama farkında değilsin
VE HİLMİ BULUNMAZ'IN EPEYDİR UNUTTUĞU SATIR SATIR PARAGRAF PARAGRAF YANITLAMA YÖNTEMİNİ HATIRLAR GİBİ OLDUĞU BU DENEMESİ BURADA SONA ERİYOR ÇÜNKÜ DEMİRKANLI'NIN YAZISININ DEVAMINI YANITLAYAMAZ.... NE SATIR SATIR NE HECE HECE, NE TÜMCE TÜMCE.. NEDEN Mİ? ÇÜNKÜ ÇIKARDIĞIMIZ BELGELERİ DE GERÇEKLERİ DE YALANLAYAMADIĞI İÇİN. O HALDE DEMİRKANLI'NIN YANITLAYAMADIĞI YAZISININ TAMAMINI BURAYA ALALIM DA HİLMİ BULUNMAZ NELERİ YANITLAYAMAMIŞ HERKES GÖRSÜN!
Kiminle Karşı Karşıyayız?
Bugün, işçiler, emekçiler, devrimciler, sosyalistler alanlarda olacak, İstanbul’da ise Taksim’i zorlayacak. Sosyalistiği ile övünen Hüseyin Hilmi Bulunmaz, “1 Mayıs’ı” “1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü” olarak kutlanmasını öneriyor. Bugün sitesinden yaptığı çağrı ile ofisinde çay içmeye davet ediyor, Egemen güçlerin, 1 Mayıs’ı kendi mecrasından çıkartmaya, “Bahar Bayramı” olarak kutlanmalı önerilerine “sol(!)”dan katkı yaparak “1 Mayıs”a yönelik provokatif öneriler sunmaktan kaçınmıyor. İki yıl önce de 27 Mart’ta tüm tiyatro STK’ları “AKM Yıkılamaz” eyleminde Taksim’deyken, AKP’li Belediyenin, TODER’le gerçekleştirdiği karşı kutlamanın konuğuydu, Coşkun Büktel’le birlikte.Ertuğrul Timur’un, Hüseyin Hilmi Bulunmaz dosyasında (http://www.tiyatrom.com/tyt/fkm_bulunmaz.htm) belgeleriyle açıkladığı Fetullah Gülen Cemaati’yle ilişkilerinden de gördüğümüz gibi 2002’de de “27 Mart Dünya Tiyatro Günü”nü FKM’de kutlamaktan da kaçınmamış, dosyanın devamında başkaca ilişkilerinde açıklanacağı spotları yer alıyor.Hüseyin Hilmi Bulunmaz’ın FKM (Fırat ya da Fetullah Kültür Merkezi) ile ilişkileri dosyanın bir yerinde şöyle açıklanıyor: “Bu belgede dikkatimizi çeken hilmi bulunmaz'da ulvi alacakaptan'da ısrarla fkm de etkinlik yaptıkları ve kovuldukları yılı 2001 olarak açıklamaktadır. Oysa fkm belgelerinde her ikisinin de 2002 de orada olduğu belgelidir. Fkm müdürü yıllarca değişmemiştir. Dolaysıyla da 2001 de kovduğu kişileri 2002 de söyleşiye yada etkinliğe , oyun sahnelemeye çağırmış olması pek mantıklı değildir. En iyi ihtimalle hüseyin hilmi bulunmaz'da, ulvi alacakaptan'da yılları şaşırmıştır diyebiliriz.”Dosya’nın diğer konu başlıkları olarak şu spotlar yer alıyor, merakla bekliyoruz:- HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ VE ULVİ ALACAKAPTAN BUGÜN BİLE SÜREN İLİŞKİLERİ, BİRBİRLERİNE DESTEKLERİ...- HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ'DAN MENFAAT KARŞILIĞI SAADET PARTİSİNE ÖVGÜ...- HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ AKP BELEDİYESİ İLE EYLEM KIRICI 27 MART GİRİŞİMİ...- VE HÜSEYİN HİLMİ BULUNMAZ'IN FAŞİST LİDERE TAZİYEYE SESSİZ DESTEĞİ...”Şimdi başa dönelim, bugün emekten yana bütün güçler alanlarda emeğin gününü kutlarken, Hüseyin Hilmi Bulunmaz ne öneriyor? “1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü” olsun bununla da kalmıyor, kendi kendine bildiri yazıyor, “1 Mayıs Dünya Tiyatro Günü” için, ardından da 1 Mayıs’ta ofisine çay içmeye davet ediyor, sitesindeki çağrısında.Bu saldırgan tutum ve provokatif kalkışmalar yavaş yavaş yerine oturmaya başlıyor. (Umarım bu ilişkilerin içinde Coşkun Büktel yoktur.) Hüseyin Hilmi Bulunmaz, asıl mesleği olan kuyumculuk ve elmas kalemleri ihracatıyla uğraşıp, yaz tatilini Capri adasında nasıl geçireceğini anlatırken, boş vakitlerinde de “Sanat’a Soldan Bakmak” panelinde boy gösteriyor. Özgür Tiyatro Sanat Yönetmeni talep ettiğim panel kaydını gönderdiğinde, daha yakından tanınması için yayına vereceğim. “1 Mayıs” önerisinin nedenini panelde de soru olarak yöneltmiştim, sürpriz olsun diye bire bir kaydını yayımlamanın daha şık olacağını düşünüyorum.Hüseyin Hilmi Bulunmaz, ilişkileriyle, yaşamıyla bize sadece tiyatro da değil hayatta da neyle karşı karşıya olduğumuzu çok açık olarak anlatıyor, sanırım Ertuğrul Timur’un araştırma dosyası tamamlandığında çok daha fazla bilgiye sahip olacağız.Sizce kiminle karşı karşıyayız?
Mustafa Demirkanli
Gönderen Özgür Sanat zaman: 19:10

(Kaynak: 3. Abdülhamid)