9 Mayıs 2009 Cumartesi

Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı'nın kankası, Burak Caney ruhlu Vandal Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) dayanılmaz çöp kutusu / 53

İLK YANITIMIZI SANSÜRLEYİP OKURLARINA ULAŞTIRMAYAN VE ANCAK 11 GÜN SONRA YANIT VEREBİLEN AMA KAFA KARIŞIKLIĞINDAN BAŞKA BİR ŞEY YANSITMAYAN ERBİL GÖKTAŞ'A 11 GÜN SONRA DEĞİL AYNI GÜN YANITIMIZ... VE MESNETSİZ İDDİASINDA BİRAZ DAHA DEŞİFRE OLMASI İÇİN YANITINI BEKLETTİĞİMİZ KENDİ FİRMASINDAN GELEN KESİN VE DETAYLI AÇIKLAMA İLE BİRLİKTE
Karşınızdaki bir öğretim görevlisi olunca ister istemez daha elle tutulur, daha gerçekçi yanıtlar bekliyorsunuz. Her ne kadar internet, bilişim yada teknik alanda bir öğretim görevlisi olmasa dahi bir öğretim görevlisine yakışır somutlukta ve nesnel bir yanıt bekliyorsunuz. Fakat Erbil Göktaş bizi bu konuda gerçekten hayal kırıklığına uğratmaya devam ediyor. Konunun aslında elle tutulur bir yanı dahi kalmadı. Eminim ki bu aşamada artık kendi yazdıkları kendisini dahi ikna etmekten ve nesnel bakıştan uzak. Fakat "Arkadaşlar internet yayıncılığında yeniyim, hep de böyle hackerlık sitelere saldırı falan duyup dururuz, tam da ben sizlerle ilgili yazmışken sitem açılamaz olunca biraz feverana kapıldım, durum anlaşıldı, sorun da yok sitem de yayında özür dilerim" demek bu kadar mı zor, bunca uzun uzadıya zorla kafa karışıklığı yaşamak ve yaşatmaya çalışmak yerine?
Okuru Teknik ayrıntılara boğmadan önce mantıksal bir iki temel saptama yapmak dahi bu konunun ne kadar nesnellikten ve mantıklı düşünmekten uzak olduğunu anlatmaya yetecektir.
Her şeyi ama her şeyi unutun kısa bir süre. Teknik ayrıntılara zaten dönneceğiz ama şu an tümünü unutun. Şu iki sorunun yanıtını verin
Erbil Göktaş'a göre biz sitesini göçertmiş, sitesine saldırı düzenlemişiz. Neden böyle bir şeye ihtiyaç duymuşuz? Çünkü bizim aleyhimizde yazılar yazmış yayınlamış. Eğer bizlerin içinden birinin hackerlık yeteneği olsaydı biz aleyhimizde yazılan yazıları gözlerden kaçırmak kaygısında olsaydık iki yıldır hakkımızda adeta destanlar yazan, hakkımızda açık küfüre dek ağır yazılar yazan, hakkımızda türlü çeşitli iddiaları dile getiren Coşkun Büktel'in sitesini göçertmiş olmaz mıydık? 2 yıldır küfürü yiyip dünya kadar aleyhimizde yazılarla internetin dolmasına seyirci kalır mıydık böyle bir yeteneğimiz olsaydı? (Hilmi Bulunmaz'ın siteleri blog olduğu için ayrı bir kategoridir bu nedenle Coşkun Büktel örneğini verdik) şimdi Erbil Göktaş coşkun Büktel'in yazdıkları sizinle ilgili dile getirdikleri, fasafiso. Benim yazdıklarım çok daha önemli o nedenle ona aldırmadınız mı demektedir? İyi ama sizin o çok etkili yazılarınızı hemen akabinde Coşkun Büktel, Hilmi Bulunmaz ve bizler de yayınlamadık mı? Bırakın zaten bir saldırı olmadığı gerçeğinin ortaya çıkarılmasını Sırf bu soruya verilecek yanıt dahi Erbil Göktaş'ın bizleri sitesini çökertmekle suçlamasının ne kadar mesnetsiz olduğunu göstermeye yetiyor. Her mantıklı insan hiç olmazsa bu kadarını düşünebilir.
Şimdi yine bir kez daha her şeyi ama her şeyi unutun, bütün teknik ayrıntıları unutun hatta firmasının üç yetkilisi tarafından saldırı yok açıklamasını da boş verin, yukarıda açıkladığımız mantıksızlığı da unutun
ve diyelim ki Erbil Göktaş haklıdır. Diyelim ki sitesine saldırı olmuştur. diyelim ki sitesi çökertilmeye çalışılmıştır. Diyelim ki server sorunu değil sadece onun sitesidir saldırılan. Bunu bizim yaptığımızı kanıtlamış mıdır? Kanıtlayabilir mi? Hayatımda sizden başka hiç bir düşmanım olmadı benim sizden başka düşmanım yok dese dahi (ki ben asla kendisini düşman olarak görmedim görmek de asla istemem ama o öyle dese bile) bu delil değildir. Evet konu karşılıklı savcılığa intikal etmiştir ve bir suçlamada bulunan ispatla yükümlüdür. Erbil Göktaş hiç bir somut delili olmaksızın bizleri kamuoyu önünde yayın yoluyla suçlayarak suç işlemiştir. Belki ilk yazısında isim kullanmamış olmasına güvenmektedir. Nasıl olsa ben isim vermedim karşı dava açamazlar düşüncesindedir. Ama kaçırdığı bir şey var. O da peş peşe gelen yazışmalar bütünüdür. Erbil Göktaş bir suçlama yapmıştır, Küfüre karşı kampanya açanlar diyerek bizi açık isim vermeden ama yönlendirme yaparak zanlı konumuna oturtmuştur. Peşinden bizim "Bizi suçluyorsun ama...." şeklinde açıklamalarımız olmuş ve Erbil Göktaş "Nereden çıkarıyorsunuz sizi suçladığımı?" gibi bir yaklaşımda bulunmayıp bize hitaben yanıt vermiş ve bizim yanıtımıza hitaben verdiği yanıtta da yine suç isnatına devam etmiştir. Bu da suçlamaya (delilsiz olduğu için iftiraya) muhatap olanların bizler olduğunu somutlaştırmaktadır. (Örneğin en son yanıtında dahi Yanıtladığımız yazının tamamı için link: http://www.tiyatrodergisi.com.tr/yazi.php?hng=149şeklinde bir ifade kullanması dahi hem önceki, hem de son yazışmasındaki yeniden suçlamanın (iftiranın) muhatabının biz olduğumuzu somutlaştırmaktadır. Yani İnsanların adını vermeden suçlama özenini sonradan gösterememiştir) Erbil Göktaş dilerse bu konuyu avukatıyla görüşebilir. Onun bizi neyle suçladığı oldukça karmaşıktır ama bizim suç duyurusu şeklimiz çok net ve açıktır. Delilsiz, belgesiz suç isnat ederek kişilik haklarımıza saldırı, yayın yoluyla kamuoyunda karalama ve iftira yeterince önemli bir suçtur. Konu karşılıklı yargıya taşındığına, taşınacağına göre bırakalım bizlerin gösteremediği mantığı hukukçular sergilesin
Sadece okurların da bilme hakkına saygımızdan dolayı bazı konuları bir kez daha yanıtlama gereği duyuyoruz.
WHOIS DEN BİR DAVA ÇIKMAZ ERBİL HOCAM BUNA TAKILMA
Erbil Göktaş siteme saldırdılar iddiasının artık inandırıcılığını çoktan kaybettiğini düşünüyor olsa gerek ki whois sorgulama konusunu öne çıkarmış durumda. Oysa ki anlattık. Ama anlamamakta direnmiş. Olsun biz ek derslere para almıyoruz bir daha anlatırız. Whois bilgileri bir çok firmanın kayıt esnasında sizi doldurmak sorunda bıraktığı zorunluluktur. Bedava Bloglar bir yana com, org, yada herhangi benzer uzantılı site alan herkes bu bilgileri girmedikçe bir sonraki adıma geçip domain satın alamamaktadır. Ve girilen bu bilgiler domain aldığınız sitenin gizli kayıtlarında saklanmaz tersine derhal hemen , domain adınıza tescil edildiği an domain firmanız tarafından yayınlanıp kamuya açık hale getirilir. ALTINI ÇİZİYORUM, GİRİLEN BU BİLGİLER FİRMANIZ TARAFINDAN GİZLİ KAYIT OLARAK SAKLANMAZ TERSİNE DERHAL YAYINLANARAK KAMUYA AÇIK BİLGİLER OLARAK SUNULUR. DİLERSENİZ YENİ BİR SİTE ALIN VE NE KADAR KISA SÜREDE GİRDİĞİNİZ BİLGİLER WHOIS DE YAYINA GİRİYOR DENEYİN Her isteyen de bu bilgilere ulaşabilir, zaten yayınlanmakta olan ve her isteyenin bulup okuyabileceği bilgileri de alıp yayınladın deşifre ettin demek abestir.
Yani bu gizli belgeler gizli belge falan değil tam tersine bir site yayıncısının girerek, domain firmasının da yayınlayarak herkese açık aleni yayınladığı belgelerdir. Ve de o, bu, şu tarafından değil direkt site hizmeti veren firmaların kendileri tarafından yayınlanır ve kamuya açılır. Yani biz whois sorgulaması ile sizin şirketin gizli dosyalarına falan girmiyoruz. Yada siz de artık whoisi öğrendiğinize göre bir sitenin sahibi kimmiş iletişim bilgileri neymiş öğrenme gereği duyduğunuzda gizli belgelere ulaşmıyorsunuz
Her bir site sahibinin kendi firmasının zaten yayınlayıp kamuya açtığı bilgilere girmiş oluyorsunuz. Bunları alıp bir kez de siz yayınladığınızda da kişinin özel bilgilerini, gizli bilgilerini vb yayınlamış olmuyorsunuz tabi ki. çünkü neden? çünkü bu bilgiler zaten yayında ve zaten her arzu duyan bulup öğrenebilir. İnternette zaten yayınlanan bir şeyi resmederek yayınlamak da dolaysıyla bilinmeyen yada erişilmeyen bilgileri yayına açmak değildir. Öte yandan bir çok firma bu bilgilerden bir tekinin bile eksik, yanlış hatta güncel olmayan bilgi içermesi dahi sitenizin iptaline sebep sayabilmektedir.
Bakalım biz Erbil Göktaş'la ilgili hangi bilgilerin göründüğü sayfayı yayınlamışız? sayfada neler okunuyor Erbil Göktaş hakkında
Registrant Erbil Göktaş votkalivirgul@gmail.com Kocaeli Ünv. GSF Sahne sanatları Hereke Kocaeli
Bu kadar. Şimdi bakalım bunlardan hangisi gizli yada kişiye özel bilgi?
- Yenitiyatro.com sitesinin Erbil Göktaş'a ait olduğu gizli bir bilgi mi?
- Yok hayır... O siteyi okuyan, Erbil Göktaş'ı tanıyan herkesin bildiği bilgi
- Gmail adresi gizli bir bilgi mi? Yok hayır, Erbil Göktaş kime email yazsa zaten adres otomatikman görünen bir şeydir
- Erbil Göktaş'ın Kocaeli Ünv GSF Sahne sanatlarını adres olarak sunması gizli bilgi mi?
- Yok hayır, onu tanıyan tiyatroyla ilgili herkes onun orada çalıştığını bilmektedir
- Kocaeli Ünv GSF nin Hereke'de olduğu gizli bir bilgi mi?
- Hayır tabi ki bu da gizli yada kişiye özel bilgi değil?
- Peki o halde Erbil Göktaş ne yapmaya çalışıyor?
- Hiç. Sadece kafa karıştırmaya yada karşısındakileri gizli bilgilerini deşifre eden vs kişiler gibi göstermeye.

Erbil Hoca burada kendi bu bilgilerini askeri önemli noktaları halka sunmakla falan açıklamaya çalışmış sanıyoruz kafası biraz karışık. Google askeri haritaları önemli noktaları işaretleyip yayınlamışsa ve bu suçsa zaten bu suçu google işlemiştir. Ha yok birisi o haritaları almış ham haritalar üzerinde stratejik noktaları işaretleyip yayınlamışsa o zaman suç bunu yapan kişinindir. Ama Erbil Göktaş'ın yukarıda sıraladığımız bilgileri askeri değil kişisel sır bile olmayan gayet bilinen bilgiler olduğu gibi ayrıca da firması bu bilgileri yayınlamış biz üstünde stratejik işaretleme şu bu eklemeden aynen resmetmişiz. Yani hala ille de bu bilgilerin yayınlanması suçtur diyorsa bunu yayınlayan firması suç işlemiş oluyor ki internet hukuku bunu suç saymıyor tersine yayınlanmalı diyor. Her türlü kişi sorgulaması izinsiz yapılmışsa gibi bir cümle de kuruyor oysa bu bilgi izinli yani halka açık whois sorgulamasıdır. Tıpkı dergi gazete künyeleri gibi.
Uzun süreden beri görüşmediğiniz bir arkadaşınızın telefon numarasını rehberden arayıp bulmak da yasal bir haktır. Fakat telefon sapıklığı yapmak için rehberi karıştırıp, tanımadığınız insanlara tacizlerde bulunmak bir suçtur! Fakat yanlış daha bitmiyor, üst üste geliyor. Sanırım bu "bilgi sahibi olmadan fikir sahibi" olmaktan ileri geliyor: whois bilgileri girmek şart değildir! Evet, değildir! Tekrar ediyoruz, ".com" uzantılı bir isim hakkı için Whois bilgileri girmek şart değildir! ".com" uzantılı adresler Amerikan yasalarına tabiidir ve Türkiye'de bu bilgileri girmek suç değildir!
Evet Erbil hoca bu konuda haklıdır. Yaptığımız araştırmaya göre ABD dahil bazı ülkelerde com, org, net gibi uzantılarda gerçek bilgilerin tam olarak girilmesi zorunluluğu yok. Haklıdır ilk yanıtımızdaki zorunluluk olduğu açıklamasını düzeltir özür dileriz. Fakat server yani internet hizmeti veren firmaların neredeyse tamamı bu bilgileri girmenizi şart koşar. Siz o gerekli sayfayı doğru yada yanlış doldurmadıkça bir sonraki adıma geçemez dolaysıyla domain alma işlemini tamamlayamazsınız. Sonuç olarak yasal zorunluluk yada değil siz firmanızdan domain alırken bu bilgileri girmekle ve site hizmeti aldığınız firma da bu bilgileri yayınlamakla (sözleşmesinde vardır muhtemelen) bu bilgileri zaten yayınlamış, zaten her isteyenin görebileceği hale getirmiştir. Suç ise bunu yapan internet firmalarıdır. Bizim yayınladığımız da bu firmanın yayınlayıp halka açtığı kadardır. Zaten ortada bilinmeyen bir bilgi olmadığını da yukarıda anlattık.
"Whois sorgusu ile aynı zamanda DNS bilgilerini de kontrol edebilirsiniz. " İşte en tehlikeli bölüm! Buraya dikkatleri çekmek istiyoruz, "Whois sorgusu ile aynı zamanda DNS bilgilerini de kontrol edebilirsiniz." Evet, işte ilk doğru geldi! Koca yazı boyunca ilk defa doğru bir nokta bulduk, sevindirici bir gelişme. İşte tehlike çanları da çalmaya başladı! Peki, şimdi bir “hacker” gibi düşünelim ve bir siteye saldırmayı planlayalım; bu durumda ilk yapılması gereken şey, -biz de bunları bilgiguvenligi.gov.tr'den ve diğer kaynaklardan öğreniyoruz- sitenin DNS kayıtlarına ulaşmaktır! E. Timur'un bu konuya dikkat çekmesi "aynı zamanda" çok ilginç, çünkü DNS kayıtları bir sitenin can damarıdır ve DDoS saldırılarının yapıldığı tek damardır! Bir şey daha öğrenmenin haklı gururuyla bu konuyu kapatalım, çünkü fazlasıyla tehlikeli; hayır canımız yandı, oradan biliyoruz.
Erbil hoca yavaş yavaş internet konusunda beni aşmaya başladı. Güzel bir şey elbette. Bu yazışmalar vesilesiyle birlikte bir şeyler öğreniyoruz. sonuçta ben de bilgisayar , internet uzmanı değilim. DNS çok kapsamlı bir konudur Açık konuşayım bu konu beni aşar. Fakat onun dediği gibi bir sitenin can damarı olan o siteyi göçertecek DNS bilgi detayı asla ve asla bizim sözünü ettiğimiz DNS temel bilgisi değildir. Eğer öyle olsaydı her gün binlerce site göçertilirdi. Neden? çünkü her site için whois sorgulaması mümkündür. Whois sorgulaması ile Erbil hocanın söz ettiği DNS bilgilerine erişilebilse her site her gün göçertilebilir. Burada whois sayfasında ulaşılan DNS bilgileri gayet temel ve onlarda halka açık firmanın verdiği bilgilerdir. Ve elde etmeniz çok kolaydır zira bir firma oradan hizmet alan herkese aynı DNS bilgilerini verir. Yani whois de yayınlanmasa bile o zaman siz çökertmek istediğiniz sitenin şirketinden bir domain alıverip bu kısıtlı DNS bilgilerine erişebilirsiniz. Örneğin whois sorgulaması yapınız göreceksiniz ki benim http://www.izdns.net/ firmasından 6-7 yıl önce aldığım tiyatrom.com un DNS bilgisi de, bu yıl aldığım medyanoz.net in DNS bilgisi de aynıdır ve oradan hizmet alan bütün sitelerin de aynıdır ve NS1.IZHOST.COM NS2.IZHOST.COM şeklindedir. Yani burada söz konusu olan Erbil hocanın söz ettiği çapta vahim bir bilgi asla değildir öyle olsaydı dediğimiz gibi çok basit ve herkesin yapabildiği whois sorgulaması ile tüm siteler hergün çökertilme tehlikesi yaşardı.
"Şimdi Erbil Göktaş'a göre bu google şirketi onun site bilgilerinin sorgulanıp görülmesine olanak sağlayarak yasadışı bir iş yapıyor olmalı... Ama hayır... yukarıda anlattığım gibi bu bilgiler zaten halka açıktır, açık olmak zorundadır." Sitemizin Google ile hiç bir organik ya da inorganik bağı yoktur, sanırım E. Timur burada da başka bir hata yapıp, site adresi kısmında "google" ibaresi yazan her siteyi Google sanmakta! Olabilir, bu hatayı affediyoruz. Hiç bir şirket, bizim iznimiz olmadan site bilgilerimizin görülmesine yardımcı olamaz! İznimiz olmadan servis sağlayıcımız bile kişi bilgilerimizi üçüncü kişilere veremez! Bu tür sorgulamalar, bilgi edinme amaçlı yapılır ve sadece iznimiz dâhilinde kamuoyuna sunulabilir! Eğer ortada yasa dışı bir durum varsa, bu da işgüzarlık yapıp bunu uluorta yayınlamanızdır!
Bir düzeltme yapmam gerek bu whois sorgulama google değil googlecore sayfalarında. Ama ben onu sadece örnek vermiştim. Domain satan her firma sitesinde var bu whois sorgulama. Daha böyle yüzlerce siteden her sitenin whois sorgulaması mümkün. örneğin ben alışkanlık olduğu için kendi hizmet aldığım http://www.izdns.net/ i kullanmıştım. https://izinternet.net/cgi-bin/izdns/whois/whois?domain= adresinde görebilirsiniz ve istediğiniz bilgiyi sorgulayabilirsiniz. örneğim tiyatrom.com. yazınız aratınız hiç bir gizli bilgim yoktur. Erbil Göktaş hiç bir şirket bizim iznimiz olmadan site bilgilerimizin görülmesine yardımcı olamaz falan yazmış yüzlerce domain sorgulama sayfasının hangisini kullanısanınz kullanın bu bilgiler karşınıza çıkar. Bunlar gizli bilgi değil yayında olan bilgilerdir. Bunlar bizim tarafımızdan yayınlanmamış şirket tarafından internete girilip tüm whois sorgulaması yapanların görüntülenmesine olanak sağlanmış bilgilerdir bir kez daha yinelemiş olalım.
"Hatta bu arada aramızda kalsın Erbil Hoca telefon numaralarını eksik girerek yasadışı bir iş yapmış zira internet sitesi açan birisi bu bilgileri doğru vermek zorundadır." Yukarıda tekrar belirttik; fakat yine hatırlatmakta, elmayla armudu birbirine karıştırmamakta yarar var. "com.tr" uzantılı alan adlarıyla ".com" uzantılı alan adları arasında hukuksal olarak kural farklılıkları vardır! Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmanın bambaşka bir örneğinin sergilendiği bu paragraftan çıkarılacak sonuç: yine hata üstüne hata yapmaktasınız! Keşke yazmadan önce adamakıllı bir araştırma yapmış olsaydınız ve kamuoyunu yanıltmaya teşebbüs etmeseydiniz! Teşebbüs diyoruz, çünkü bu saçmalığa inanacak derecede cahil insanların var olmadığına inanmak istiyoruz.
Haklısınız henüz tüm ülkelerde bu yasal zorunluluk yok. Fakat bu servis sağlayıcıların bir çoğunun alt yapısının da muhtelif ülkelerde olduğunu ve uluslararası hukuk normlarına da girebileceğini hatırlatırız. Ama com.tr zaten internet üzerinden değil resmi başvuru ve bir takım belgelerle yapılmaktadır.
Keşke koskocaman bir şirket olsaydık da, biz de reklamlardan aldığımız gelirıyle tıpkı sizinki gibi ".com.tr" alan adı alabilseydik!
Sanıyorum burada tiyatrodergisi.com.tr ye nazire var ama sanıyorum com adres almak yaklaşık 10 TL civarında, tr uzantılısı ise 30 TL civarında. Yani çok da büyük şirket olmak gerekmiyor gibi.
Fakat bir hatırlatma da bulunmakta yarar var: TCK’nin 271’inci maddesine göre, “suç uydurma” suçu şöyle tanımlanır: "işlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir” "765 sayılı TCK’de ise, vuku bulmadığını bildiği bir suçu adliyeye veya keyfiyeti adliyeye tevdie mecbur olan bir makama veya kanuni takip yapacak veya yaptırabilecek bir mercie vuku bulmuş gibi ihbar ile yahut vaki olmayan bir suçun eserlerini takibata mübaşeret olunabilecek derecede uyduran kimse 30 aya kadar hapis cezasına mahkûm olur (birinci fıkra). Adliye huzurunda sahte olarak bir suç işlendiğini yahut bu suça iştirak eylediğini söyleyen kimse hakkında dahi aynı ceza tertip olunur (ikinci fıkra)” şeklinde düzenlenmiştir."
Sayın hocam, henüz biz herhangi bir YETKİLİ MAKAMA kimseyi ihbar etmiş değiliz. ADLİYE HUZURUNDA DA , ADLİYEYE TEVDİE MECNUR BİR KAMAMA DA suç duyurusunda bulunmuş değiliz. Ayrıntıları atlamaktasınız biraz da hukuk dilinin arapça ve karmaşıklığından mı acep? Ama işlemediğimiz bir site göçertme iddianızı da hatırlatalım sırası gelmişken.
Paragraf geçmiyor ki yeni bir yanlışla daha karşı karşıya kalmayalım, biz yorulduk ama ne yapalım, balçıkla sıvanmış güneşi temizlemek de görevimiz! Whois sorgulama işlemi, "bir Google hizmeti" değildir! Whois sorgulama işlemi, bağımsız Whois sunucular tarafından yapılır ve eskiden ARPANET, bugün de internic tarafından sağlanan bir dizi işlemle gerçekleştirilir. Bunların Google'la bir alakası yoktur. Fakat yukarıdaki sözleri söyleyebilmek için, bir insanın sadece ama sadece bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olması, yeterlidir.
Bakın demiştim ya yavaş yavaş hayat Bilgisini aşıp teknoloji bilgisi de edinmeye başlamışsınız sevgili tiyatro hocam. Ama yine karıştrıyorsunuz biz bu google hizmetini google sayfaları buna aracılık sağladığı için andık. ve yukarıda da saydık daha binlerce sitede var bu hizmet. Ama siz bizi yalancı çıkarmak için bir hayli kafa patlatmışsınız da..... Bu arada öğrendiklerinizi neden kendinize de uyarlamıyorsunuz? bakın ne güzel öğrenmişsiniz whois sorgulaması arpanet yada şehriyenet yada internic copernic sonuçta doğal ve ortaya sunulmuş bir hizmetmiş değil mi hocam? understand me?
"whois sorgulaması yapıyor olabilmeniz sizi hacker yapmadığı gibi öyle bir yetenek de kazandırmaz. " Bingoya kaldı, ikinci doğru da geldi. Fakat bir yanlış anlaşılma yaşanmış, biz böyle bir şey demedik ki! Sadece ortaya bir soru attık. Dedik ki, "Whois sorgulamasını yapabilen biri için, bir internet sayfasını 'iş göremez' hale getirebilmek ne kadar zor olabilir?" Sanırım yukarıdaki cümlelerinizle buna cevap vermeye çalıştınız. Teşekkür ederiz. Diğer sorularımızı da cevaplarsanız mutlu oluruz.
Ah hocam olmadı tam da ispatlayamayacağınız ve de tersi şirket yetkililerinde açıklanmış iftiranızdan vazgeçip whois ayrıntısı ile konuyu unutturmaya başlamışken yine iftiranızı böyle laf cambazlığı ile yinelemektesiniz haydi hayırlısı.
"Ama siz hiç tereddüt etmeden bunu yapabiliyorsa hackerlık da yapabilir diye suçladınız. Tıpkı dün siteniz açılmadığında cengaverce ortaya çıkıp "saldırdılar bana!!!" diye araştırmadan feryat ettiğiniz gibi." Bir soru cümlesinin yargısı, kesin değildir. Bu da yine ortaokul da, “Türkçe” dersinde işlenen bir konu. Bunu bilebiliyor olduğunuzu fakat sırf kafa karıştırmak için yanlışa düştüğünüzü düşünüyoruz.
Karıştırmışsınız hocam bu Türkçe desrlerinin konularından değil medyanın kaçamaklarından biridir. çamur at izi kalsın ama çamuru atarken de cümleyi öyle kur ki suç teşkil etmesin. Hayat Bilgisinden kaldınız ama medyacılığı çabuk öğrenmeye başlamışsınız kutlarız. Zeki Müren Çocuk Düşürdü manşetini duymuş muydunuz siz? O başlığı attığı gün söz konusu gazete satış patlaması yapmış. Ancak sayın alıp haberi okuyunca sadece sahneye çıkan çocuğa çarpıp düşürdüğü okunuyormuş. Öneririz bir gün buna benzer bir manşetde kullanın derginiz o ay bir hayli satar. Ama soru cümlesi olmayan satırlarınız iftirayı yeterince ortaya koymuştu sanırım bazen yayıncı yönünüzü unutup öfkeli yönünüzle klavyeye sarılmışsınız.
Tekrar ediyoruz, biz sadece masum bir soru sorduk, o kadar!
Evet evet son derece masum katılıyoruz. Bu masumiyeti aptal olmayan her okur size teslim edecektir inanın
Araştırmadan feryat etmeye gelince: -yukarıda verdiğim örnekler, "Araştırma Yapılmadan Savunulan Görüşler" başlığı altında da pekâlâ incelebilir- Eğer gönderdiğimiz e-postaları okusaydınız, araştırmak için ne kadar çabaladığımızı görürdünüz! Fakat okumadığınız gibi, yanlış anlamalara gayet müsait yapınızla "yavuz hırsız" misali ortaya fırlıyorsunuz! Eğer ortada saldırıya uğradığımıza dair gayet mantıklı deliller varken ve biz servis sağlayıcımızdan "genel bir problem var" uyarısı almadığımız halde, böyle düşündüğümüz için suçlanabilir miyiz?
O sizinle servis sağlayıcınız arasındaki sorundur. ya siz soru sormayı becerememişsiniz ya da onlar sizi yeterince kale almayıp geçiştirmiş. Bu eksik bilgilendirilmeniz bizi suçlamanıza mazeret değildir!
"Keşke bu suçlamaları yapmadan önce de bir araştırsaydınız" Araştırmadığımızı da nereden çıkardınız? Dört (4) saat boyunca bunun için başvurmadığımız çarenin kalmadığını nereden biliyorsunuz? Sanırız şuradan biliyorsunuz: gönderdiğimiz mesaj kayıtlarını hasıraltı ettiğiniz için olabilir mi?
Hiç bir şeyi hasıraltı ettiğimiz yok onları bizde aldık yayınladık. Çok yüzeysel sorulara firmadan çok yüzeysel geçiştirme yanıtları gelmiş. Bence seneye firmanızı değiştirmeyi şimdiden düşünün. Siz bu yazışma altına ekleyeceğimiz sizin firmanızla bizim yazışmalarımıza göz atarsanız detaylı bilgi istemeyi de bir hayat bilgisi dersi olarak öğrenirsiniz.
Siz sorunu yaklaşık dört (4) saat sonra fark etmiş biri olarak, partinin ancak sonuna yetişebilmişsiniz ve hiç de ilginiz olmadığı halde pişti yaparak "bizim durumumuzu" "bizim sunucu sağlayıcımıza" bildirmişsiniz. Üçüncü bir şahıs olarak buna gerek duyuşunuzu, iyi niyetinize (!) yorduğumuzu zaten belirttik.
Sevgili hocam burada da bir çarpıtma mı var? Biz sizin durumunuzu durduk yerde sizin sunucunuza sormadık. Siz bizi suçlayan iftirayı yayına girdiğinizden sonra sorduk. Email yazışma saatleri bellidir ve bizim ilk irtibat saatimiz de sizin suçlayan yayınınızı girdikten sonradır. Olay nedir? siz sitemize saldırıldı diye haber yaptınız. ve bu saldırıdan dolayı bizi suçladınız. Biz de Allah allah acaba Erbil Göktaş'ın sitesine gerçekten saldırıldı mı ? Bizi suçladığına göre önce böyle bir saldırı gerçekten var mı bunu öğrenelim bakalım deyip ilk iş olarak da sizin servis sağlayıcınızı arayıp kardeşim böyle bir saldırı mı var yoksa bir başka sorun mu var demek oldu çok akıllıca ve mantıklı değil mi? Daha sonra da bu iddianın çok ciddi bir suçlama olduğunu dikkate alarak firma yetkilisinden detaylı rapor istedik. Üçüncü bir kişi olarak değil saldırıyla suçlanan kişiler olarak ve siz bu saldırdığımız iddialarını yazıp yayınladıktan sonra bunu yaptık lütfen sizin bu iddianızın ilk yayına girdiği saatle bizim harekete geçtiğimiz email saatlerini karşılaştırınız.
Özellikle ertesi gün firma nöbetçisinden de değil yetkilisinden aldığımız detaylı raporu ise yayınlamadım zira ilk yazım yayına verdikten sonra geldi. Sonra da sizin cevabınız azıcık (11 gün) geciktiği için bir türlü yayına vermeyip yanıtınızı beklemeyi uygun gördüm. Bu belgeden de göreceksiniz ki firma yetkilisine sizin bize yönelik suçlayıcı yazınızı da aktararak (gizli belge değil siz yazıp yayınladınız) direkt olarak sizden hizmet alan şu kişi şu şu ifadelerle sitesine bir saldırı olduğunu iddia etmektedir diyerek sorduk ve direkt yanıt aldık
ERBİL GÖKTAŞ BİZİ SİTESİNE SALDIRMAKLA SUÇLAMAYA HALA DEVAM ETMEKTEDİR.
ESASEN ERBİL GÖKTAŞ BİR SUÇLAMADA BULUNUYORSA BUNU İSPATLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR. YANİ SİTESİNE SALDIRI OLDUĞUNU ZANNA DAYALI OLARAK DEĞİL KESİN BELGELERLE İSPATLAMAK ZORUNDADIR
EĞER BÖYLE BİR SALDIRI OLDUĞUNU İSPATLARSA DAHİ BUNUN BİZİM TARAFIMIZDAN YAPILDIĞINI DA KESİN İSPATLAMAK ZORUNDADIR ZANNA DAYALI YADA KENDİ KAFASINDA YÜZDE YÜZ EMİN OLMASI DA YETERLİ DEĞİLDİR KESİN DELİLLENDİRİP İSPATLAMASI ŞARTTIR.
ERBİL GÖKTAŞ BUNU İSPATLAYAMADIĞI GİBİ HALA UZUN UZADIYA SATIRLARLA SUÇLAMALARINA DEVAM ETMEKTEDİR.
BİZ UZUN UZADIYA AÇIKLAMALAR YERİNE ONUN FİRMASININ VERDİĞİ YANITLARI SIRALAMAKLA YETİNECEĞİZ. ERBİL GÖKTAŞ NEDEN KENDİSİNE AZ AÇIKLAMA BİZE ÇOK AÇIKLAMA YAPILDIĞININ SORUSUNU DAHİ BİZE SORMAYA KALKSA DA BUNUN MUHATABI ELBETTE BİZ DEĞİLİZ. İŞTE BİZİM ERBİL GÖKTAŞ'LA VE FİRMASI İLE İLGİLİ SÜRECİMİZİN BİREBİR İZDÜŞÜMÜ :
İŞTE OLAY GECESİNİN BİREBİR FOTOROMANI!
1- 29 Nisan gece 01.30 sıraları Mustafa Demirkanlı Hilmi Bulunmaz'ın sitesinde Erbil Göktaş'ın siteme saldırı oldu diyerek bizi suçladığı satırlarını görüp okumuş ve bana (Ertuğrul Timur) haber vermiştir.
2- Aramızda bir kaç dakika bu konuda sohbet olmuştur. Ne yapmaya çalışıyor bu? Ben de bugün bir ara onun sitesine girememiştim... tarzı bir kısa sohbet. Ve bu suçlamanın üzerimize çamur gibi yapıştırılacağı düşüncesi.. Acaba gerçekten bir saldırı oldu mu? Yoksa bizi suçlamak için mi uydurdu? gibi sorularla geçen kısa bir sohbet.
3- Ben firmasını arayıp gerçekten bir saldırı oldu mu soralım Büyük bir firmaysa 24 saat teknik görevli vardır dedim ve whois sorgulaması ile 1-2 dakika içerisinde firma ismi ve telefonuna ulaştım. Mustafa Demirkanlı hemen firmayı aradı karşısına yetkili çıktı "Teknik bir sorun olduğunu ama giderildiğini artık sorunsuz çalıştığını söyledi.
4- Aramızda tekrar bir kısa sohbet geçti.Erbil Gçktaş teknik sorunu bahane gösterip bizi suçlamaya mı çalışıyor nedir bu şimdi diye kuşkuyla yaklaştık. Ben bu konuşma delil sayılmaz kayıtlı değil, keşke emaille bir açıklama rica etseydin dedim
5- Mustafa Demirkanlı yeniden telefon etti ve nöbetçi teknik sorumludan yaşanan sorunu emaille yazılı açıklamasını rica edip kendi email adresini verdi.
6- Kısa bir süre sonra (01.59) aşağıdaki email geldi
7- Erbil Göktaş'ın hizmet aldığı firmanın Burhan Erdal isimli gece teknik servis elemanı yukarıdaki emaili yollayarak gün içerisinde
sunucu kaynaklı yaşanan problemler olduğunu ve giderildiğini açıklayan yukarıdaki kısa emaili yayınladı. Biz de sıcağı sıcağına bu emaili de
ekleyerek ilk yanıtımızı girdik. Bu haberi hazırlayıp bir yazı kaleme alıp yayına girmemiz 1-1.30 saat kadar aldı.
8- Bu yazıyı yayına verdikten sonra gece 03.30 civarı ben konuyu firmanın ticket sayfasından aşağıda görüldüğü gibi çok açık ve çok net bir şekilde
bir kez daha yönelttim. Erbil Göktaş'ın açıklamasını, suçlamasını olduğu gibi aktararak. Bu iddia DDos saldırısı doğrumudur, sisteminizde güvenlik
açığı varmıdır doğruluk payını ve riski direk olarak sordum (Ticket sayfası olduğu için iletiye saat düşülmemiş fakat bir altta mesajınız alındı otomatik yanıtı
hemen bir kaç dakika içinde geldiği için bu mesajımın da tarih ve saatini belirlemektedir )

Aynı gece yani 29 Nisan 2009 geceyarısı 03.37 de benim Erbil Göktaş'ın iddiasını olduğu gibi aktardığım ve detay istediğim yanıtın alındı belgesi
Ertesi sabah 10:05 Hakan Polatkan isimli firma yetkilisi oldukça detaylı bir açıklama yollayarak durumu aydınlığa kavuşturmuştur.
BU YETKİLİNİN EMAİLİNDEKİ ÖNEMLİ AÇIKLAMALARI HATIRLATALIM!
1- Sistemimizdeki güvenlik yazılımları nedeniyle bu tür saldırıların başarıya ulaşma şansı çok düşüktür
2- Olay biraz teknik olmayan kişilerin (Yani Erbil Göktaş yada ona akıl veren) kişilerin teknik açıklama yapmasındandır
3- DDoS vb saldırıları otomatik engelleyecek cihazlarımız vardır
4- Bilinçsiz hazırlanmış kodlar ve veritabanı yüzünden site ziyaretçiniz az da olsa sunucuya ek yük getirebilirsiniz (Yani kim? Site sahipleri) BUNUN ADI DIŞARIDAN SALDIRI OLAMAZ! Müşterimizin sitesinin kusurları yine kendisini etkileyecektir
BİR KEZ DAHA YİNELİYORUZ
ELBETTE Kİ NASA'NIN CIA'NIN SİTESİ BİLE ÇÖKERTİLEBİLİYORSA ERBİL GÖKTAŞ'IN SİTESİ ÇÖKERTİLEMEZ DEĞİLDİR
FAKAT SÖZ KONUSU OLAN GÜN BİR SALDIRI OLMADIĞI,
DDoS A KARŞI ÖNLEMLİ OLUNDUĞU,
DIŞARDAN BİR SALDIRI TESPİT EDİLMEDİĞİ
SUNUCU SORUNU YAŞANDIĞI VE GİDERİLDİĞİ ,
BUNUN DA SİTE SAHİBİNİN HATALARINDAN KAYNAKLANABİLECEĞİ
BU KADAR NET AÇIKLANMIŞKEN
ERBİL GÖKTAŞ HALA
HAYIR EFENDİM BENİM FİRMA YETKİLİLERİM BU KONUYU BENDEN DAHA İYİ BİLMİYOR
O GÜNKÜ DIŞARINDAN BİR SALDIRI İDİ
YALAN SÖYLÜYORLAR DİYORSA
DIŞARIDAN SİTESİNE SALDIRILDIĞINI
VE BİZİM BU SALDIRIYI YAPTIĞIMIZI
İSPATLAMAK ZORUNDADIR
NEREDE?
ADLİYEDE...

NOT: BU YANITIMIZIN DA ERBİL GÖKTAŞ TARAFINDAN VİRGÜLÜNE DOKUNMADAN YAYINLANMAYACAĞINI DÜŞÜNMEK BİZİ ÜZÜYOR
HEMDE ÇOK.... "AKADEMİSYEN-YAYINCI" SADECE BU KİMLİKLERİNİ HATIRLATMAK İSTİYORUZ BELKİ BİR KEZ DAHA DÜŞÜNÜRİ

Not: Başka her tür konudaki tartışmamız polemiğimiz kınamamız sürerken ben şahsım adına Coşkun Büktel'e bu konuda teşekkür ediyorum
Zira tüm polemik ve sorunlarımıza , gerginliklerimize karşın bu konuda adeta bir bilim adamı objektifliğinde davranıp dayanaksız delilsiz suçlamaya taraf olmadığını
açıklamış ve tutarlı davranmıştır. (Ertuğrul Timur)

(Kaynak: 3. Abdülhamid)