2 Mayıs 2009 Cumartesi

DEMİRKANLI'NIN ÇÖP KUTUSU / 3

Haluk Işık: Kampanyayı, aşağıdaki görüşlerim çerçevesinde destekliyorum;


Coşkun Büktel, Theope adlı oyununa dair, bugüne dek eşi görülmemiş bir savaşım vermiştir, vermektedir. Bu savaşım, tiyatro tarihimiz açısından, gerçekten de özel bir yere sahiptir. Oyun, yazar ve yazarın muhatap aldığı kurum ve kişiler ile bugüne dek söylenenler-yaşananlar hakkında, herkesin bir yargısı ve vardığı bir sonuç mutlaka vardır. Oyunun sahnelenmesini zaman zaman dile getiren biri olarak; bu tartışmaların, oyun özelinden çıkıp, farklı alanlara sıçramasını, hiç de hoş olmayan söz, tutum ve davranışlara yol açmasını da, nicedir üzüntüyle izliyorum. Bütün bunların, tiyatromuza hiçbir katkıda bulunmadığı da, bir başka gerçeğimizdir. Bir oyunun "iyi" olup olmadığının tek ölçütü, bence ancak oyunun kendisi olabilir. Bugün, başta DT olmak üzere, pek çok kurum "iyi" oyunları, kabul edilmelerine ve aradan onca zaman geçmesine rağmen sahnelemedikleri için, ciddi biçimde eleştirilmektedir ve eleştiri sahibi yazarlar haklıdır. Tam tersi, sahnelenmeyi asla hak etmeyen kimi oyunların, nasıl seçilip sahnelendiği sorularına yanıt alınamadığı da, özellikle ödenekli tiyatrolarımızın düşündürücü fotoğraflarından biridir. Sorunun çözümüne yönelik, hala bir yöntem bulunmaması da, ayrı bir eleştiri konusudur. Bu nedenle, azımsanmayacak sayıda yazarın, oyun yazmaya "küstüğü" de bilinen bir gerçektir. Kısaca, yazarlık sorunlarından yola çıkarak, tiyatromuza dair çözüm bekleyen binlerce sorundan söz edebiliriz. Etmemiz de gerekir, hem de inatla ve bıkmadan...

Ama bu söz edişler, sözün inceliğinden uzaklaşılarak, hele saldırı ve hakaretlerle dile getirilirse; "şikayet sahibi"nin haklıyken haksız duruma düşebileceği, dahası "şikayet" konusunun unutulup gideceği sonucunu doğuracaktır, doğurmuştur. Bugün Theope"den çok, yazarının üslubu konuşuluyor ve tepkiler dile getiriliyorsa, bunun nedenlerini düşünecek ilk kişi, Büktel olmalıdır. Bir tiyatro insanı olarak itiraf edeyim ki; konuya dair ne zaman bir şey okusam, Theope"nin artık bir oyun metni olmaktan çıkıp, giderek sıradanlaşan, kronikleşen düzeysiz polemiklerin malzemesi haline dönüşmesinden üzülüyor ve okumaktan vazgeçiyorum. Yanıt verilmesi gereken eleştirilerin böylesine dile getirilmesi, kuşkusuz herkesten önce eleştirileri yanıtlaması gerekenleri rahatlatmaktadır. Theope dilinde inceliği ve şiirselliği başarıyla yakalayan Büktel, nasıl olur da böylesi bir kampanyanın açılmasına yol açacak bir üslubun sahibi olabilir? Açılan bu kampanyanın, oyunun neden ve nasıl sahnelenmesi gereğini değil de, okumaktan esef duyduğum küfürlerden yola çıkıyor olması da, başta Büktel olmak üzere, hepimizi düşündürmelidir.

Tiyatronun zamanlarının böylesine işgal edilip çalınmasını kabullenemiyorum. Büktel’in oyununu savunmak ve ondan yola çıkarak dönülmez yaralar içinde boğuşmaktan, yeni oyunlar yazmamasını anlayamıyorum. Yazılan bir oyunu yalnızca yazarı savunamaz, oyun iyiyse nasılsa sahnelenmesi gerektiğini her fırsatta dile getirenler olacaktır. Theope de bu tür oyunlardandır. Ama gelinen nokta, bundan medet umup sadistçe sevinenler dışında, herkesi düşündürmeli ve bu düşünceler açıkça dile getirilmelidir.

Tiyatrodan nefret edenler, onu ölü bir sanat olarak niteleyenler, ellerine geçecek ilk fırsatta sanat kurumlarını kapatmayı düşünenler ve tiyatrocu olmayı bu tür düzeysizliklerin parçası olmaya bağlayanlar, yaşadıklarımızdan ve yaşatıldıklarımızdan herhalde pek mutlu olmalılar.
Kampanyayı bu düşüncelerle destekliyor, herkesin kendince çıkarımlarda bulunmasını dilediğim için, imzamı atıyorum.
Saygılarımla.

Haluk IŞIK

Oyun Yazarı/Dramaturg/Yönetmen
Aydın Belediyesi Şehir Tiyatroları Gen. San. Yön.
Bademler Köy Tiyatrosu Yönetmeni
İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanı


Haber Giriş Tarihi: 02 Mayis 2009

(Kaynak: tiyatrodergisi.com.tr)