13 Mayıs 2009 Çarşamba

Yalan Makinesi Mustafa Demirkanlı'nın kankası, Burak Caney ruhlu Vandal Ahmet Ertuğrul Timur'un (nam-ı diğer 3. Abdülhamid) dayanılmaz çöp kutusu / 57

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı ile yaşam cahili Yaşam Kaya'nın kankası sansür makinesi Ahmet Ertuğrul Timur (nam-ı diğer 3. Abdülhamid), çarpıtmalarını ısrarla ve inatla sürdürüyor. (HB)


23 Mart 2009 Pazartesi

YAKINDA BURAK CANEY'İ "ARKA SIRADAKİLER"DE İZLERSENİZ ŞAŞIRMAYINIZ...
Avanture dizi yazarı Coşkun Büktel'in dizisinde maceranın gırla gittiğini izlemesek de internetten öğreniyoruz. Cebine eroin konup ihbar edilenler, karmaşık aşk ilişkileri vesaire derken ilgi çekici bir karakterle de karşılaşıyoruz "mavi sakal"13 yaş kuşağının bir hayli de ilgisini çekmiş haftalarca bu mavi sakal kim kafa yormuşlar bir ülke meselesi olmuş adeta.Coşkun Büktel'in bu "mavi sakal"ı bana oldukça tanıdık geldi.Coşkun Büktel ilgi görmeyi seviyor. Bu nedenle de magazinsel de olsa, olumsuz da olsa yeter ki gündemde kalayım istiyor. İşte böyle olunca da sataşmaktan polemik yaratmaktan vazgeçmediği gibi zaman zaman hayali kurgulardan da vazgeçmiyor. Bunun bir örneğini geçen yıl hep birlikte görmüştük.Coşkun Büktel geçen yılın 15 ocağında durduk yere bir hayali canavar, bir hayali sapık yaratmıştı ve bunun adına "Mavi Sakal" adını vermişti. Daha da şaşırtmak için ertesi gün buna bir de taklidini eklemiş ve mavi sakalları ikilemişti. İlk gün arayan mavi sakaldı ama ikinci gün arayanı yazar yutmamıştı o bir gün önceki arayan mavi sakalı taklit eden bir başkasıydı.Coşkun Büktel'i yazdığı avanture diziler kesmemiş olacak ki ciddi gri sitesinin bir bölümünde böyle bir kurgu tehdit hikayesi uydurmuştu.[Photo] Ve ne tasedüfse bu kurgudaki mavi sakallar Büktel'i tehdit ederken onun en sevmediği (Tuncer Cücenoğlu gibi) kişileri de koruyordu. Aslında okura verilen mesaj belliydi tabi ki. Biçare yazarı tehdit eden mavi sakal bu biçare yazarın düşmanlarını övüyorsa demekki bu kişiler kötüydü!... Tuncer Cücenoğlu'nu vb sapık mavi sakallar koruyor onlar adına tehdit ediyordu.Örneğin şu satırlarda bunu çok net görüyoruzOysa bir sapık, bir telefon sapığı olduğu doğruydu ama, Mavi Sakal'ın takıntısı (en azından dün geceki takıntısı) cinsellik değildi. Mavi Sakal'ın (dün geceki) sapıklığı, diğer telefon sapıklarının sapıklığından farklıydı.Mavi Sakal mahlaslı sapık, asıl sesini gizleyen o kısık, yatak odası sesiyle bana Tuncer Cücenoğlu'nu övmeye, onun "Türk tiyatro yazarlığının yüz akı" olduğunu anlatmaya başladı.Coşkun Büktel yaratıcılıkta sınır tanımıyor Mavi Sakal'ın tehditleriyle yetinmeyip ertesi gün mavi sakalın taklidini devreye sokuyor ve gizemliliği ve iyi kalpli gerçekçi(!) yazarımız adına endişeyi de artırdıkça artırıyordu.[Photo]Tabi bütün bunları yazarken bunun bir hayal mahsulü olduğunu belirtmeden sanki gerçekmiş gibi anlatıyordu. Oysa bugün daha da net anlıyoruz ki Mavi Sakal ve Mavi Sakal'ın taklidi mavi sakal avanture meraklısı Coşkun Büktel'in düşmanlarını (Cücenoğlu gibi) köşeye sıkıştırmak adına imal ettiği sanal kahramanlar, sanal canavalarmış.Çünkü bugün internette Coşkun Büktel'in yazdığı Arka sıradakiler dizisini araştırdığımızda en çok gözümüze çarpan bulgulardan birisi de gizemli bir sanal canavar Mavi Sakal!Coşkun Büktel geçen yıl kendisini mağdur göstermek, tehditler alan bir yazarmış gibi göstermek için bir Mavi Sakal icat etmiş, kurgulamış sonra bu yarattığı kahraman çok hoşuna gitmiş olacak ki yazdığı dizide de kullanmaya karar vermiş. Pes yani![Photo] Kendi sitesinde Tuncer Cücenoğlu'nun koruyucusu olarak tanıttığı Mavi Sakal hikayesini hiç kimse yutmamıştı ama 13-16 yaş grubunun izlediği dizide mavi sakal bir hayli tutmuşa benziyor. Merakla haftalarca mavi sakalın kim olduğuna kafa yorulmuş. İşin garibi bu mavi sakalın da yazarlığa özenen biri olduğu gibi bir durum yansıtılmış dizide.Sanallığı macerayı gizemi çok seven ve aslında kendisi de bir sanal (gizli) yazar olarak bu diziye başlayan Coşkun Büktel macera dozunu artırmak ve birilerini kötülerin sapıkların dostu, diğerlerini de onun mağduru gibi kurgulamayı da pek seviyor.http://www.coskunbuktel.com/buktelmavisakal.htm[Photo] Geçtiğimiz 1,5 yıl boyunca tiyatro dünyasında kendinden çokça söz ettiren artık çok meşhur bir sanal canavarımız var. Burak Caney. Burak Caney'de Coşkun Büktel'in kurgu kahramanı gibi gizemli. bazen birilerine saldırıp diğerlerinin mağdur görülmesine bazen diğerlerinin birileri aleyhinde kışkırtılmasında oldukça işe yarıyor. Bazen Hilmi Bulunmaz'a geçmişten öfkeli ve sırf Bulunmaz'dan intikam almak için ortaya çıkmış gibi görünen, bazen bütün tiyatro yayıncılarına laf eden, bazen Coşkun Büktel'e de laf edip saldırmaktan geri durmayan bir kurgu kahraman.Coşkun Büktel gibi avanture ve macera yazmayı böyle kurgu kahramanlar oluşturmayı seven birine de nasıl yakıştı bir bilseniz.Acaba bir Burak Caney yaratıp Hilmi Bulunmaz'ın kendisine yeterince sahip çıkmadığı dönemlerde yarayı Burak Caney eliyle kaşıyıp onu proveke etmek için böyle bir sanal kahraman etkili olmaz mıydı?Yok hayır ben kimseyi Burak Caney olmakla suçlamıyorum.Onların yaptığı gibi"Burak Caney bir orospu çocuğudur ve Coşkun Büktel, Hilmi Bulunmaz Burak Caney'dir" diye başlık atacak da değilim.Ben ispatlamadığım bir konuda kimseye ithamda bulunmam. Ama bir gün ispatlarsam da and olsun ki sadece internetle sınırlı kalmam gerekirse bir yıllık maaşıma kıyar ve en çok okunan gazetenin göbeğine paralı ilan verip ilan ederim söylemiş olayım!.BU ARADA BURAK CANEY YENİDEN HORTLAMAYA ÇALIŞIYOR!Bu kurgu kahraman kaybolmuş ve bir hayli zamandır sesi soluğu çıkmaz olmuştu. Ancak bu kez de benim karşıma çıktı ve bu defa Nedim Tiyatro adını kullanıyordu. Geçen hafta mail kutumda nedimtiyatro@gmail.com adresiyle gelen emailde bu kez Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz'la ilgili elinde önemli kozlar olduğunu ve işbirliği yapmayı öneren bir email geldi. Cevap bile vermedim. Anlaşılan Burak Caney yeni bir adla ve yine gerginleşen ortamda kendine zemin bulmaya çalışıyrdu. Ama aynı kurgu iki kez oynanmaz!Geçtiğimiz aylarda henüz Hilmi Bulunmaz ile yeniden polemiklerin başlamadığı ve gayet insanca iletişimde olduğumuz dönemde de Hilmi bey aynı adla ve adresle sık sık kendisine de rahatsız edici e-mailler gelmeye devam ettiğinden söz edip bir örneğini de bana iletmişti. Anlaşılan Burak Caney canavarı herkes için geride kalırken Hilmi Bulunmaz için hep bir kenarda varlığı korunmuş yaşatılmış ve arada onun sinirlerini bozması için kullanılmıştı. Hilmi Bulunmaz'ın dostluğunu ve korumacılığını daim tutmak adına birileri bu sanal düşmanı hep bir kenarda beslemişti.Kim hangi canavarı kurgularsa kurgulasın ister "mavi sakal", ister "Burak Caney" ister "Nedim Tiyatro" benim işim olmaz ve hiç kimseyle de işbirliğine ihtiyacım yok!Bu sanal canavarlarınızı alın ve dizilerinize dönün!Not ve Güncelleme eklentisiBurak Caney uzmanı olmak, Burak Caney'lerden yararlanmak ve Burak Caney'in üç evresiSon günlerde sıkça zaman ayırıp yeniden incelemek zorunda kaldığım Burak Caney - Hilmi Bulunmaz ve Coşkun Büktel konusunda bir hayli uzmanlaştığımı söyleyebilirim. Hatta bu konuda doktora tezi bile hazırlayabilirim. Bu incelemelerimde Hilmi Bulunmaz'ın arşivinden oldukça yararlandım iyi ki her şeyi kaydedip arşivleme alışkanlığı varmış. Bugün artık Burak Caney siteleri, blogları ve tiyatrooyun.org sitesi yok ama bir çok bilgiye Hilmi Bulunmaz'ın arşivlerinden ulaşmak mümkün.Edindiğim izlenimlere göre Esasen Burak Caney'e dair üç ayrı dönemden bahsetmek de mümkün. İlk evre Burak Caney'in tek kişi olduğunu sandığım ve sadece forumlarla emaillerle tiyatro yayıncılarına sataştığı dönem, ikinci evre sanıyorum yine tek kişi olarak geocities ve çift OO'lu tiyatrooyun.blogspot açtığı ve Hilmi Bulunmaz ile maymunlu köpekli fotomontajlı düzeyi çok düşük atışmalar şeklinde süren dönem üçüncü aşama ise Tiyatro Birliğinden de ödül aldığı resmi bir site olan tiyatrooyun.org ile yayında bulunduğu dönemdir ki sanıyorum bu dönem artık Burak Caney'in bir ekibi söz konusudur zira özellikle Coşkun Büktel'e dair çok kapsamlı eleştiri ve yazılar kaleme alınmış (Teşekkür etmeyeceğim ama zaman zaman bugün o yazıların dahi yararını görebiliyorum zira zaman zaman çok ciddi yazılar araştırmalar yayımlanmış) Şimdilerde ise Burak Caney sanıyorum ekibini kaybedip başladığı yere dönerek tek kişi ve sadece maillerle kendine yeniden zemin bulma çabasında. Umuyorum ki artık yeniden hortlamaz ve bu tür sanal kahramanları sapıkları sadece meraklıları Coşkun Büktel'inki gibi dizilerde izler.
Gönderen Özgür Sanat zaman: 12:39
Etiketler: ,

Sonraki Kayıt Önceki Kayıt Ana Sayfa

(Kaynak: 3. Abdülhamid)