4 Mayıs 2009 Pazartesi

DEMİRKANLI'NIN ÇÖP KUTUSU / 6

Yalan makinesi ve küfürbaz Mustafa Demirkanlı'nın çarpıtmalarını okuyunuz. (HB)


A.Ertuğrul Timur: “Yayıncı-Müşteri Arasındaki İlan İlişkisi Yayıncıya Temizlik Taşeronculuğu Görevi Yükler mi?”


ERBİL GÖKTAŞ ATTIĞI İFTİRANIN TAMAMEN MESNETSİZ OLDUĞUNU ORTAYA BELGELERİYLE SERDİĞİMİZ YAZIYI SANSÜRLEMEKLE KALMADI ŞİMDİ DE BÜKTEL&BULUNMAZ İTTİFAKINA TAŞERON HİZMETİNE Mİ BAŞLIYOR?
Erbil Göktaş geçtiğimiz hafta sitesine saldırı olduğunu iddia etmiş ve bu saldırı konusunda Küfüre karşı ittifak yapanları (Yani http://www.temiztiyatro.net/ den ortak yayına geçmiş olan Yayıncılar inisiyatifini hedef göstermişti. Bu saldırı iddiasının tamamen uydurma olduğunu kendi internet firmasından üç ayrı yetkilinin yazılı ve sözlü beyanlarıyla yalanlattığımız Yayıncı ve Akademisyen Erbil Göktaş, her iki sıfatına da yakışmayan bir tutumla bu açıklamamızı, cevap hakkımızı sansürlemiş, okurlarına günlerdir hala yanlış iddia (iftira) dolu açıklamaları geçerliymiş gibi sunarak dezenformasyonu seçmiştir.

Geçtiğimiz günlerde de gerek yayıncılar Ertuğrul Timur’a, Mustafa Demirkanlı’ya , Mimesis’e ve gerekse İATP-G ye karşı tutunduğu tavırla Hilmi Bulunmaz&Coşkun Büktel yanlısı tavrını adeta onların dilinden konuşarak göstermişti.

Elbette ki Erbil Göktaş’ın tavrını istediği kişiden yana koyma özgürlüğü vardır. Fakat bunu yayıncılık etiği içerisinde yapması doğru olandır. Araştırmadan, incelemeden ortaya bir iddia ile çıkmak isteyerek ve planlı bir iftira olmasa dahi bu iddianın geçersizliği ortaya çıkarıldığı halde buna yer vermemesi ister istemez bir kirli ittifakı doğrulamıştır.

Bu kirli ittifak içerisinde karşımızdakilerin tutumlarının ne boyutlara dek varabildiğini gördük. Açık küfür, sövgü, hakaretten insanları kullanarak aleyhimizde şahitlik yapmaya zorlamaya kadar tehlikeli bir boyuta ulaştığına hem biz hem de tiyatro kamuoyu şahit oldu.

Acaba bir öğretim görevlisi bu kirli ittifaka ne kadar bulaşabilirdi? Ne kadar bu kirlenmişliğin içerisinde rol üstlenebilirdi? Merak ve endişeyle beklememiz sürüyor. İşte bu endişeli bekleyişimizde ilk şoku geçen hafta bu kirli ittifak adına iftira sözcülüğü üstlenmesiyle yaşadık.

Bugün de Erbil Göktaş’ın artık yayıncılığı ve akademisyenliği bir hayli geride bırakıp bu kirli ittifakın taşeronluğuna soyunduğuna dair bazı duyumlar aldık. Umuyoruz ki doğru değildir, umuyoruz ki yanılan bizizdir.

Bilindiği gibi yaklaşık bir yıl önce Tiyatrom.com sitesine Levent Çağlayan ismiyle Trabzon’dan yazan bir genç bazı iddiaların yer aldığı yazısını tiyatrom’da yayınlatmak istemiş, fakat bu iddialar belgesiz olduğu için Tiyatrom tarafından ancak isimler çıkarılmak suretiyle yayınlanmış ve Levent Çağlayan ilk başta buna öfke ile yaklaşmıştı.

Tiyatrom internet sitesine karşı çoktandır öfkeyle dolu olan Coşkun Büktel ve Hilmi Bulunmaz ikilisi bu genç kardeşimizin öfkesinden kendilerine malzeme çıkarmayı umarak bu genç kardeşimize çeşitli vaatlerde bulunarak ve yol parasına dek hesabına yatırarak İstanbul’a getirtmiş ve İstanbul’a bir arkadaşı ile (Hakan Urcu) gelen Levent Çağlayan’a yine çeşitli vaatlerle ve sözde arka çıkarak video karşısında Mustafa Demirkanlı ve Ertuğrul Timur aleyhinde konuşma yapmalarını teklif etmişlerdi. Oyuna getirildiklerini hisseden bu gençler böyle bir konuşmayı reddederek Trabzon’a dönmüşler fakat geçen bir sürecin ardından Tiyatrom’un haklılığına kanaat getirmişlerdir.

Bu kirli oyunu gözleriyle yaşayan ve tanık olan olayın en başından itibaren asıl unsuru olan Levent Çağlayan bu yaşananları yazılı beyanla tiyatrom’da uzun uzadıya anlatmıştır. Levent Çağlayan bu yaşananları 13 ay önce anlattığı gibi çok yakın bir zamanda, 15 gün önce bir kez daha kaleme aldı ve bir kez daha anlattı.

Bu kepazeliğe, bu mafya bozuntusu yönteme heveslenen ve bu amaçla insanları Trabzon’dan buraya dek getirecek kadar gözleri kararmış olan Hilmi Bulunmaz ya da Coşkun Büktel ne 13 ay önce ne de en son tekrarında Levent Çağlayan’ı yalanlayamadı. Bunun yerine (13 ay önceki yayın aşamasında) Levent Çağlayan’a hakaret ve tehdidi seçti, Levent Çağlayan’ın anlattıklarına ise tek kelime yalanlama giremediler.

Fakat bugün bu olay yaşandıktan aylar sonra Hilmi Bulunmaz & Coşkun Büktel ikilisinin kendisini savunamadığı bu gerçeği Erbil Göktaş’ın temizlemek üzere bu kirli ikiliye temizlik taşeronluğuna başladığı duyumları aldık.

Şu an askerlik görevi sürdürdüğü halde bizi arayan ve telefonla bilgi veren Levent Çağlayan kendisini susturamadıklarını ama İstanbul’a gelirken yanında getirdiği arkadaşı Hakan Urcu’ya Erbil Göktaş’ın ulaşarak istediği yönde bir yazı dikte ettirdiğini açıklamıştır. Ne tesadüftür ki Hakan Urcu geçen ay itibarıyla Yeni Tiyatro Dergisi’nde yazarlığa da başlatılmıştır.

Daha bir hafta önce yazısında olayın ilk baştan beri, birinci dereceden asıl tanığı olan Levent Çağlayan hakkında: “Hele bu Levent Çağlayan çok genç ve toy; bu özellikleriyle herkesin kolayca kullanabileceği bir “genç” portresi çiziyor, ne kötü…”, şeklinde Levent Çağlayan’ın kolayca kullanılabileceğini ima eden Erbil Göktaş’ın tam tersine kendisinin onun hala ve inatla gerçekleri dile getirmesine karşılık Levent Çağlayan’a İstanbul’a gelişte refakat eden Hakan Urcu’yu kullanmak istediğini gözlemlemekteyiz. Dergisinde yazı yazma olanağı sağlayarak bu genç kişiyi önce onore edip hemen ardından adeta bunun bedeli olarak “Bizi kullanmadılar” türünde bir yazılı açıklamasını istemesi kelimenin tam anlamı ile bir sahteciliktir, bir adam kullanmadır, bir rüşvettir!

Bir basılı dergide yazı yazabilmenin bir genç insana verdiği hazzın kullanılmasıyla yapılmaya çalışılan bu sahtecilik Hakan Urcu’nun eski bir arkadaşı olan Levent Çağlayan’a karşı suçluluk duymasına da neden olmuş, istenilen bu yazılı açıklamayı vermesine karşın duyduğu vicdan ezikliğiyle olsa gerek Levent Çağlayan’ı arayarak bilgilendirmiştir.
Olayın en baştan bu yana asıl kahramanı ve asıl tanığı olan Levent Çağlayan 13 ay önce korkmadan bu yaşananları açıkladığı gibi bugün de korkmadan çekinmeden hala gerçeği dile getirmekte ve bu hileli açıklama olayını öğrenir öğrenmez komutanlarından aldığı özel izinle bizi arayarak bilgilendirmekte ve bu hileli oyun tezgahlanmadan ortaya çıkarmamızı sağlamaktadır!

Levent korkmuyor, biz ise asla! Bu kadar çirkinleşen bir oyunda bir akademisyen, bir yayıncı olarak tanıdığımız Erbil Göktaş’a düşen rol bu kirli ikilinin temizlik taşeronluğu ise gerekiyorsa onunla da sonuna dek mücadeleye hazır olduğumuzu, sahte saldırı tezgahından , iftirasından sonra bu sahte açıklama tezgahını da ortaya sererek gösteriyoruz! Erbil Göktaş’ın tezgahlamaya çalıştığı bu sahte belgelemecilik tezgahına dolaşmış ve bir kez daha gerçek kazanmıştır! Bu gerçekler karşısında da Erbil Göktaş’ın ne bu sahte vicdan aklayıcılığı ne de başka bir belgesinin inandırıcılığı kalmamıştır.

Olayı bu derece çirkinleştiren ve ne yayıncılık, ne akademisyenlik ne de insanlık etiğine sığmayan bu tutumu kınıyoruz!


Haber Giriş Tarihi: 04 Mayis 2009